İstanbul Sanayi Odası'nın Ekonomik Durum Tespit Anketi, 2004 yılının ikinci yarısı için iyimser sonuçlar ortaya koydu. Anket Başkan Tanıl Küçük tarafınran açıklandı.
Abone olÖzel sektör imalat sanayinin içinde bulunduğu koşulları, sorunları, beklenti ve öngörülerini tespit edebilmek, çözüm önerileri geliştirebilmek amacıyla İSO üyeleri arasında gerçekleştirilen anket sonuçları, Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük tarafından bir basın toplantısı ile açıklandı. Çalışma kapsamında ele alınan temel göstergeler olan üretim, istihdam, yeni siparişler iç satış ve dış satış gibi alanlarda 2004'ün ikinci yarısı için olumsuz gelişmeler bekleyen işletmelerin oranı yüzde 10'lar düzeyinde belirlendi. Daha önceki anket çalışmasında da yine aynı şekilde 2004 yılının ilk yarısı için son 3 yılda elde edilen en düşük değer olan yüzde 10'luk bir oran söz konusuydu. Anket çalışmasında, iç talepte başlayan canlanmanın, bir önceki çalışmada saptanan beklentiler düzeyinde olmasa da 2004'ün ilk yarısında devam ettiği, ilk 6 ayda ekonominin genelinde yaşanan olumlu gelişmelerin işletmeler düzeyinde de yaşandığının ortaya konulduğu belirtildi. Bu yılın ilk yarısında iç satışların arttığını ifade eden işletmelerin oranı yüzde 50.5'e çıkarken, iç satışlarda azalma yaşayan işletmelerin oranı önceki yıla göre bir miktar artarak yüzde 25.9'a yükseldi. Bu bulgular, 2004 yılının ilk yarısında 2003 yılının ikinci yarısına göre iç satışlarında artış ve azalışı bildiren işletmelerin oranının tüm ölçeklerde bir miktar büyüdüğünü göstermekte. Ankete göre, üretimlerinde artış olduğunu belirten işletmelerin oranı bu yılın ilk yarısında yüzde 55.7'ye yükselirken, 2003 yılı ikinci yarısında üretimlerinde azalma belirten işletmelerin yüzde 19.8'lik oranı bu yılın ilk yarısında yüzde 21.9 olarak gerçekleşti. Çalışmada, 2003 yılının ikinci yarısında yüzde 12.3 olan istihdamda daralma yaşayan işletmelerin oranı, 2004 yılı ilk yarısında yüzde 18'e yükseldi. Aynı dönemde istihdamda artış sağlayanların oranı ise yüzde 29.1'den yüzde 39.8'e çıktı. Haziran 2004 sonu itibarıyla, çalışan sayısında toplam işletmelerde yüzde 3.9'luk bir artış söz konusu oldu. Çalışmada hızlı nüfus artışının etkisiyle işsiz sayısının artmaya devam ettiğine işaret edilerek, istihdamın 2003'te olduğu gibi 2004 yılında da Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olarak gündemdeki yerini koruduğu vurgulandı. İŞLETMELER YILIN İKİNCİ YARISINDAN OLDUKÇA UMUTLU Anket çalışması kapsamında ele alınan temel göstergelerde, 2004 yılı ikinci yarısında olumsuz gelişme bekleyen işletmelerin oranı yüzde 10'lar düzeyinde gerçekleşti. Bu sonuçlar, işletmelerin 2004 ikinci yarısından oldukça umutlu olduklarını ve ekonomide yakalanan büyüme eğiliminin sürmesini beklediklerini göstermektedir. 2004 yılı ikinci yarısında iç satışlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 13.9, dış satışlarda yüzde 11.3, üretimde ve yeni siparişlerde yüzde 10.3, istihdamda ise yüzde 9.5'dir. Çalışmada dikkat çeken bir bulgu, işletmelerin geçmiş dönemlerde olduğu gibi iç satışlar konusunda diğer göstergelere göre daha karamsar olmalarıdır. Bu yılın ilk yarısında ihracat yapan işletmelerin oranı gerileyerek yüzde 74.6 olarak gerçekleşti. Anket çalışmasında, TL'nin değer kazanmasının, imalat sanayi sektörünün kullandığı yerli girdilerin maliyetlerini yükseltirken ithal girdilerin maliyetlerini düşürdüğü, TL'deki değerlenme nedeniyle ithal girdilerin payında yaşanacak artışın, sektörlerin girdi maliyetlerini azaltıcı yönde etkide bulunduğu belirtildi. Ankete katılan işletmeler arasında, üretimleri içinde ithal girdilerinin arttığını belirten işletmelerin oranı bu yılın ilk yarısında yüzde 19.6'ya yükseldi, ihraç ürünleri içindeki ithal girdilerin payı ise yüzde 35.3 olarak gerçekleşti. Bulgular, 2004 yılı ilk yarısında ithal girdilerin üretim ve ihraç ürünleri içindeki payının küçük miktarlarda da olsa arttığını göstermektedir. İŞLETMELERİN YÜZDE 11.4'Ü ZARAR ETTİ Ankette son yıllarda olduğu gibi 2004 yılı ilk yarısında da tartışılan konulardan birinin, işletmelerin karlılıklarındaki gelişmeler olduğuna dikkat çekilerek, çalışmaya katılan işletmelerin yüzde 38.2'sinin 2003 yılının ilk yarısına göre kar oranlarının azaldığı, yüzde 24.6'sının aynı düzeyde kaldığı, yüzde 25.9'unun kar oranlarını artırdığı, yüzde 11.4'ünün ise zarar ettiği belirtildi. Çalışmada, finansman darboğazı içinde olan işletmelerin oranının 2003 yılı ikinci yarısında yüzde 57 olduğu anımsatılarak, bu oranın, 2004 yılı ilk yarısında yüzde 55.4'e gerilediği kaydediliyor. 2004 yılı ilk yarısında finansman sorunu yaşayanların oranı küçük ölçekli işletmelerde yüzde 64.1, orta ölçeklilerde yüzde 55.6, büyük ölçekli işletmelerde yüzde 42.7 oldu. 2004 yılının ilk yarısında işletmelerin yüzde 19.6'sının yüzde 50'nin altında bir kapasite kullanımı oranı ile çalıştıkları belirlendi. Bu bulgunun, söz konusu oranın geçen yılın aynı döneminde yüzde 25.4 olmasından dolayı kapasite kullanımı alanında bu yılın ilk yarasında daha iyi bir performans yaşandığını gösterdiği vurgulandı. Çalışmaya katılan işletmelerin yüzde 50'si, maliyetlerini gözden geçirerek düşürdüklerini, yüzde 49.1'i işgücü verimliliklerini artırdıklarını, yüzde 31.4'ü teknolojilerini yenilediklerini, yüzde 22.4'ü yeniden yapılandıklarını, yüzde 17.7'si dış pazarlara açıldıklarını, yüzde 13.5'i sermaye verimliliklerini artırdıklarını, yüzde 12'si de karlılıklarını artırdıklarını bildirdiler. GÖSTERGELERE İLİŞKİN TAHMİNLER Çalışmaya katılan işletmelerin 2004 yılı GSMH büyüme oranı beklentisi yüzde 6.7, TEFE tahmini yüzde 11.8, TÜFE tahmini yüzde 11.7 olarak belirlendi. Çalışmaya katılan işletmelerin 2004 yılı sonunda ABD Doları kur tahmini, yılbaşı beklentilerine göre gerileyerek yıl sonunda 1 milyon 620 bin 921 lira olarak gerçekleşti. İşletmelerin euro kuru tahmini ise yine yılbaşına göre gerileyerek 1 milyon 927 bin 540 lira oldu. Anket çalışmasında 2004'ün ilk yarısında yatırım yapamadığını belirtenlerin oranı yüzde 38.7'ye çıkarken, 2004 yılında öncelik verilecek alanlar arasında verimlilik, ürün geliştirme, teknoloji yenileme ve pazarlama işlevlerinde etkinliği artırmak ön plana çıkmaktadır. Ankete katılan işletmelerin yüzde 55.8'i 2004 yılı sonunda AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vereceğine inandığını ortaya koyuyor. Bu bulgu, müzakere tarihi verilmesi konusunda 6 ay öncesine göre beklentilerin olumlu yönde arttığını da gösteriyor.