İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, mevcut kıdem tazminatı uygulamasının demode olduğunu söyledi. Bahçıvan, bireysel emeklilik şeklinde bir modelin çalışan ve ülke adına daha iyi olacağını ifade etti.
Abone olİstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ekonomi gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.Enflasyona yönelik alınan tedbirlere değinen Bahçıvan, fiyat artışlarının hangi sebeplerden oluştuğu noktasındaki tespitlerin, teşhislerin, yorumların ve buna yönelik alınan önlemlerin son derece önemli olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de maliyetten kaynaklanan bir enflasyon bulunduğuna dikkati çeken Bahçıvan, fırsatçılığa karşı olduklarını ancak matematiksel olarak zam yapılması gerektiğinde yönetilecek olumsuz bakış açısının şirketleri başka açmazlara götürebileceği uyarısında bulundu.
Kamu bankalarının bu süreçte sanayiciler açısından oldukça makul bir süreç izlediğini vurgulayan Bahçıvan, şöyle devam etti:
“Hakikatten kamu bankalarımız bu dönemde anlayış, tolerans ve empati noktasında son derece makul ve ellerindeki imkanları doğru kullanabilecek bir süreç izliyorlar. Ama özel sektör bankalarımız içerisinde kendi imkanlarına göre çok daha bu konuda anlayış ve bu süreci daha mantıklı ve daha yumuşak, daha diyalog içerisinde götürebilecekken bu noktada yeteri kadar eldeki güçleri doğru kullanmadığına dair bizde endişe uyandıran bazı bankalarımız da var.
BANKALARA BAĞIMLI OLMAYALIM
Reel sektör açısından en önemli sorunlardan birinin de yüksek düzeyde banka bağımlılığı olduğunu dile getiren Bahçıvan, “Ortaklıkları güçlendirmemiz lazım. Öz kaynak çeşitliliğini artırmamız lazım. Birlikte çalışmak noktasında fedakarlıklar yapmamız lazım. Tek düze bir kaynak anlayışıyla sadece banka kapısında olarak da bu süreci artık götürmek ve büyümek gelişmek çok kolay değil.” diye konuştu.
KIDEM TAZMİNATI DEĞİŞMELİ
Kıdem tazminatını bugünkü hali ile demode oldunu dile getiren ISO başkanı konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün birçok iyi niyetli üretici, sanayici, müteşebbis, girişimci hayatını kaybediyor ve onun hayatını kaybetmesiyle yanında çalışan 15-20 yıllık insanların birikimleri de heba olup gidiyor. Bu nedenle sizin çalışan olarak hayatınızın 20 senesini bir iş verene teslim etmek mi yoksa her ay bir kumbaraya gider gibi o birikimlerin orada bir tasarrufa dönüşmesi, ülke tasarrufuna katkı sağlaması mı? İster 5 sene ister 15 sene ister 25 sene…
Sonra da sizin varlığınızın en azından kendi kontrolünüzde aynen bireysel emeklilik sistemine benzer bir modelde değerlendirilmesi mi? Cumhurbaşkanımız, bu çalışmayı bizzat kendi kontrolüne almış olmasıyla, umut ediyoruz ki artık bu anlamsız tartışmanın önüne bir set çekecek ve Türkiye, her yönüyle çok daha çağdaş ve çok daha fazla katkı sağlayacak bir kıdem tazminatı modelini hayata geçirecek.”