Habertürk yazarı Muhsin Kızılkaya, Cumhurbaşkanı İnönü tarafından görevlendirilen, 11 Nisan 1939 günü kabul edilen Bakanlar Kurulu kararnamesiyle Alman diktatör Adolf Hitler'in doğun gününe giden resmi Türk heyetinin hikayesini yazdı.
Abone olHabertürk yazarı Muhsin Kızılkaya, Atatürk dönemin sonrası tek parti döneminin Adolf Hitler politikasını yazdı.
Kızılkaya, DergiPark'ta Tuğba Benli’nin araştırmasını "Hitler'in doğum gününe katılan Türk heyeti" başlıklı köşesine taşıdı.
Hitler’in bizzat daveti ve Alman Dışişlerinin resmi çağrısıyla 23 ülkeyi temsilen iki yüzü aşkın kişi katıldığı kutlamalara Amerika, İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği'nin temsilci göndermediğini yazan Kızılkaya, doğum günü kutlamalarında yaşananları aktardı.
Heyette kimler vardı?
"Tuğba Benli’nin araştırmasına göre Nafıa (Bayındırlık) Vekili General Ali Fuat Cebesoy Başkanlığı’ndaki Türk heyeti şu şahsiyetlerden oluşuyordu:
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Asım Gündüz, Erzurum Milletvekili General Pertev Demirhan, Ankara Milletvekili Falih Rıfkı Atay, Muğla Milletvekili Yunus Nadi, Sivas Milletvekili Necmettin Sadak ve Çankırı Milletvekili Hüseyin Cahit Yalçın…
Heyette dört ünlü gazeteci var ancak kimi kaynaklarda yazıldığı gibi bu şahsiyetler “gazeteci kimlikleriyle” değil, Cumhurbaşkanı İnönü tarafından görevlendirilen, 11 Nisan 1939 günü kabul edilen Bakanlar Kurulu kararnamesiyle resmi Türk heyetinin azaları hüviyetiyle yer alıyorlardı heyette.
İstanbul Valisi Lütfi Kırdar törenle uğurlamış
Heyet, 15 Nisan gecesi Sirkeci İstasyonu’nda İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından Berlin’e uğurlandı.
Çok sonra yazacağı “Perde Aralığında” adlı kitabında Nadir Nadi, “20 Nisan günü Hitler'in ellinci doğum yılı münasebetiyle Berlin’de yapılan kutlama şenliklerinde Türkiye’den de bir heyet davet edilmişti. Genelkurmay İkinci Başkanı General Asım Gündüz’ün başkanlığındaki bu heyete Necmettin Sadak ve Falih Rıfkı Atay’la beraber Hüseyin Cahit Yalçın da katılmıştı,” diyerek babası Yunus Nadi’nin heyetteki yerini özenle gizlemeye çalıştı.
Türk basını doğum günü şenliklerini çok yakından izledi. Olup bitenler an be an, Babıali basını tarafından büyük bir coşkuyla bütün memlekete duyuruldu.
En çok Türk heyetine ilgi göstermiş!
Yirmi üç ülkenin temsilcisi için düzenlenen o çay partisi yok mu, işte o partide olan her şeyin hiçbir ayrıntısı kaçırılmadı. Bizim heyet de o partideki yerini almıştı. “Akşam” ve “Yeni Sabah” gazetelerinde çıkan habere göre, çay partisinde Hitler’in o keskin gözleri en çok Türk heyetini aradı ve nihayet buldu. Heyet hemen ona takdim edildi. Nazik Führer bizim heyetteki şahsiyetlerin ellerini teker teker, bir faşiste yakışır sertlikte sıktı, manalı manalı yüzlerine baktı, her birisine ayrı ayrı iltifatlarda bulundu.
Onlara Atatürk’ten bahsetti, O’na olan hayranlığını açık etti, (oysa Atatürk’ün Hitler’den hiç haz etmediği bilinen bir şeydir!) ve şunları söyledi:
“Asrın en büyük adamı Atatürk idi. Büyük bir kahraman ve dâhi idi. Türkiye’ye ve Türk milletine karşı hürmet ve muhabbetim çok büyüktür. Zira haksızlığa karşı isyan ederek silaha sarılmak ve muvaffak olmak hususunda bize ilk numuneyi veren Türkiye olmuştur.”
En büyük iltifatı Ali Fuat Cebesoy almış
Gazete haberlerine göre Almanlar yirmi üç ülkenin heyeti arasında en çok bizim heyete ilgi göstermişti. Diğer devlet yetkilileri arasında en büyük iltifatı, geçmişi ve devlet adamı niteliğiyle Ali Fuat Cebesoy görmüştü.
Atatürk döneminde gözden düşen isme İnönü'den itibar
(Ali Fuat Cebesoy İstiklal Mahkemesi’nden paçayı zor kurtarmış bir paşadır. Atatürk’ün ölümünden sonra İsmet Paşa, o dönemde gözden düşmüş Atatürk’ün bütün yakın arkadaşları gibi, onun hakkında olumsuz hiçbir şey söylememek koşuluyla hepsinin itibarını iade eder, Cebesoy da o şahsiyetlerden birisidir.)
Hitler'e övgüler
Heyet azalarından memlekete ilk dönen Hüseyin Cahit Yalçın oldu. Diğerleri Almanya’nın “muhtelif mıntıkalarında tetkik seyahatlerine” çıktılar. Yalçın, kendisiyle görüşen “Son Posta” Gazetesi muhabirine şunları söyledi:
“Almanya’da faaliyet içinde çalışıyorlar. Azametli bir askeri geçit resmi gördük. Führer’le de görüştük. Almanya’da yaptığımız temaslardan memnun olarak geri döndük.”