İsmailağa Cemaati'nin Marifet Dergisi'nde yayımlanan yazıda Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Diyanet için çok sert eleştiriler yer aldı.
Abone olİNTERNETHABER.COM - İsmailağa Cemaati'nin Marifet Dergisi Şubat 2015 sayında Abdülfettah Kevseri imzası ile yer alan "Ehli Sünneti Devlet Kurumlarıyla Yıkmak" başlıklı yazıda Diyanet ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'a yönelik çok sert eleştiriler yer aldı.
"Devletin kurumu olan DİB teşkilatı, ehl-i sünneti ortadan kaldırmak için veya yeni bir din anlayışını meydana getirmek için müsteşriklerin, oryantalistlerin ve Kuran ve Sünnet’i akli yaklaşımlarla yorumlayan şahısların etkisi altında kalmıştır" diyen Abdülfettah Kevseri, Milli Eğitim Bakanlığı, ilahiyatlar, Diyanet İşleri ortak bir niyetle “Niyet Ettik Allah Rızası İçin Ehl-İ Sünneti Ortadan Kaldırmaya“ anlayışıyla hareket ettiiğini iddia etti. Kevseri, "Vatanımızın her tarafını manevi bir yangına çevirmişlerdir" dedi.
Abdülfettah Kevseri'nin "Ehli Sünneti Devlet Kurumlarıyla Yıkmak" başlıklı yazısı şöyle:
YANGIN YERİNE ÇEVİRDİLER
(...) Devletin kurumu olan DİB teşkilatı, ehl-i sünneti ortadan kaldırmak için veya yeni bir din anlayışını meydana getirmek için müsteşriklerin, oryantalistlerin ve Kuran ve Sünnet’i akli yaklaşımlarla yorumlayan şahısların etkisi altında kalmıştır. Gerek MEB gerek ilahiyatlar gerekse de Diyanet İşleri ortak bir niyetle “Niyet Ettik Allah Rızası İçin Ehl-İ Sünneti Ortadan Kaldırmaya“ anlayışıyla hareket etmişler (bu görüşten ehl-i sünnet olan kardeşlerimizi tenzih ederiz) vatanımızın her tarafını manevi bir yangına çevirmişlerdir.
LİSE KİTAPLARINDA BİLE TENKİT EDİLİYOR
Sünnet anlayışı toplumun her kesiminden yavaş yavaş kalkmaya başlamış, İmam Buhari, İmam Müslim gibi hadis alimlerimiz lise kitaplarında bile tenkit edilir olmuştur. İSLAM, sünneti yaşamaktan çekinenlerin değil, sünnete ittiba eden ehli tasavvufun omuzlarında yükselecektir. Bu din “Merdiven altı dini eğitimi ortadan kaldırmak için elimizden gelen gayreti sarfedeceğiz“ diyen kimselerin aksine ehl-i sünnete ittiba eden ilim ve tasavvufu birleştiren yiğit Anadolu’nun gerçek üniversiteli (medreseli) Müslüman kardeşlerimizin sayesinde dimdik ayakta olacaktır.
AHMET DAVUTOĞLU'NA PARİS ELEŞTİRİSİ
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e hakaret eden Fransızların cenaze törenlerine katılıp terörist başlarıyla aynı safta yürüyen kardeşlerimiz! Acaba Suriye’de 300.000’nin üzerinde Müslüman katledilirken, Gazze yerle bir olurken, Çin’de Uygur kardeşlerimiz sırf Müslüman oldukları için öldürülürken, Myanmar’da Budistler müslümanları lime lime doğrarken ehl-i sünnet Müslümanların katledilmesine Fransız kalan dünya liderleriyle beraber cenaze merasimine katılmak ne kadar doğrudur?
Müslümanların en hassas noktası Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’dir. Ona hakaret etmek için karikatür çizmenin düşünce özgürlüğü (!!!) olarak kabul edilmesi düşündürücüdür. Bütün Müslümanların üzerine düşen görev Peygamber Efendimiz’e yapılan bu saygısız tavra topyekûn sünnete ittiba ederek karşılık vermektir.
Ya Rasûlellah! Seni her durumda seven ümmetin var.
Bizi ümmetliğe kabul eyle. Günümüz, düşüncemiz Muhammedi olmak dileğiyle.