Gazeteci İsmail Saymaz, Halk Tv'deki yazısında, İstanbul'daki fahiş konut kira artış meselesini ele aldı.
Abone olİşte Saymaz'ın o dikkat çeken yazısı;
Kadıköy'den bir vatandaş geçen yıl taşındığı eve 3 bin TL kira ödüyor.
Fena bir rakam değil.
Ancak bu yıl aynı ev için 5.759 TL isteniyor.
Vatandaş "3 bin TL gözümde kocaman bir rakamdı. 10 ay içinde 'İyi kira veriyorum' diye düşünmeye başladım” diyerek sevincini belirtiyor.
Bir diğeri, ailesiyle yaşadığı evden çıkma planını kiradaki artıştan ötürü ertelediğini anlatıyor. “Emlak sitesinde 14 Ağustos’ta bin TL kirayla listeme eklediğim daire 3500 TL'ye çıkmış. 2750’ye indi diye bildirim geldi” diye konuşuyor.
Salgın ve ekonomik krizin de etkisiyle bu yıl İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere bütün ülkede konut krizi başgösterdi.
Ev fiyatları olağanüstü yükseldi.
Kiralar fahiş ölçüde arttı.
647 İstanbullu ile görüşme
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Planlama Ajansı (İPA), bu can yakan krizi teşhis edebilmek için saha çalışması gerçekleştirdi.
'Konut Sorunu Araştırması: İstanbul'da Mevcut Durum ve Öneriler' başlıklı bu çalışmada 1-7 Eylül 2021 arasında bilgisayar destekli telefon görüşmesi yoluyla 647 İstanbullu ile görüşme yapıldı.
Ayrıca Prof. Dr. Ali Hepşen, Prof. Dr. Elif Alkay, Prof. Dr. Murat Şeker, Erhan Demirdizen ve Murat Germen’in görüşüne başvuruldu.
Geçen yıla göre en az yüzde 20 arttı
- Bu araştırmaya katılanların yüzde 48,8’i kendi evinde, yüzde 44,8’i kirada oturuyor. Kendi evi olmamasına rağmen kira ödemeyenlerin oranı yüzde 5,9.
- Ev sahipleri ve kiracıların yüzde 95.1'i İstanbul’da kiranın yüksek olduğunu belirtiyor.
- Geçen yıl ödenen kira bu yıl yüzde 20 oranında arttı.
- Ev sahipleri yıllık kira gelirlerinin yüzde 14 arttığını söylüyor.
- Artış semtlere göre farklılık gösteriyor. Yüzde 91,4’ü semtindeki kiraların normalden yüksek olduğunu düşünüyor.
Yüzde 66'lık kazık
- Kira, konutta oturma süresi ile ters orantılı artıyor. Oturma süresi azaldıkça ortalama kira yükseliyor. Son bir sene içerisinde evini değiştirenler hariç tutulduğunda İstanbul’daki ortalama kira 1541 TL iken, miktar bu yıl 2561 TL'ye çıktı.
2021'de kiraya çıkacak olanlar 2020 ve öncesinde kiraya çıkanlara göre yüzde 66,2 daha yüksek bedelle karşılaşıyor.
- Katılımcılar yüksek kira artışının kiracı değişimi sırasında gerçekleştiğini anlatıyor. TEFE ve TÜFE’ye bağlı artışların kiracı ev değiştirmediği sürece geçerli olduğunu belirten katılımcılar, kiracı çıktığında artışın önünde engel olmadığını söylüyor. Bir semtte, kirası arttırılan az sayıda konut tüm bölgeyi etkiliyor.
Apartmanda kavga
- Artışlar ev sahipleri ve kiracılar arasında soruna yol açıyor. Son artışlarda kiracıların yüzde 71,7’si ev sahipleri ile, ev sahiplerinin yüzde 81,3’ü kiracılarıyla sorun yaşadı.
- Kiracıların yüzde 6,5’i bir ay, yüzde 8,3’ü iki ay, yüzde 10,7’si üç ay ve yüzde 15,9’u üç aydan daha fazla kirasını ödeyemiyor.
- Kiracılar "Evden çıkarılırsak ne yapacağız?" diye kaygılanıyor.
- Yüzde 71,1'i kiralar gelecek yıl artarsa güçlük çekeceğini belirtiyor.
- Makul kira artışı oranının ne olması gerektiği sorulduğunda kiracılar yüzde 11,6, ev sahipleri yüzde 13,6 rakamını dile getiriyor.
İki sebep: kriz ve mülteciler
- İstanbul’da konut kiralarının yükselmesinin en büyük nedeninin olarak yüzde 50 ile ekonomik durum gösteriliyor. İkinci neden, yüzde 48,1 ile mülteciler oldu. Bu seçenekleri yüzde 34,3 ile ev sahipleri ve yüzde 19,4 ile emlakçılar izliyor.
- Ekonomik kriz de alım gücüne ve inşaat sektörüne etki etti. TL’nin değer yitirmesi inşaat harcamalarını arttırdı. Prof. Dr. Hepşen'a göre 2017'den sonra ruhsat alımlarının azalması ve 2020'de konur kredi faiz ortalamasının yüzde 0,82'ye inmesi kira artışlarını etkiledi. Hepşen, öğrencilerin üniversite okudukları şehirlere dönmeleriyle kiraların arttığını da ifade ediyor.
Prof. Dr. Şeker ise üç neden sıralıyor:
Kentsel dönüşümün beklenen düzeyde gerçekleşmemesi, sosyal konut yetersizliği ve konut arzının yüksek olduğu bölgelerde ulaşım ağının yeterince gelişmemesi.
'TOKİ zenginlere ev üretiyor'
Peki ya çözüm?
İktidar, yanıt olarak TOKİ'yi öne sürüyor.
Oysa TOKİ’nin İstanbul projelerine bakıldığında tamamlanan 50.918 konuttan sadece 678'i alt gelir grubu için üretildi. İnşaat aşamasındaki konutlar eklendiğinde bu sayı ancak 766’ya çıkıyor. Üretilen konut sayısı alt gelir grubu için yeterli değil.
Ayrıca İstanbul'daki 6.4 milyon meskenden 1.8 milyonu boş.
Avrupa Yakası’nda Beylikdüzü, Başakşehir, Küçükçekmece ve Bağcılar ile Asya'da Kadıköy, Ataşehir, Sancaktepe ve Tuzla’da boş konutlar yoğunlaşıyor.
Rapora göre konut sunumu serbest piyasa ekonomisine bırakıldığı için alt gelir grubu konut politikalarının dışına itildi. Konut sahipliğine ilişkin finansal çözümler yoksulları kapsamıyor. Kredilere uygulanan yüksek faizler nedeniyle geri ödemeler aylık asgari ücretin ve gelirin çok üzerinde kalıyor.
Dolayısıyla konut sahibi olamayanlar kiralık konutlara yöneliyor. Bu da kirada ciddi artışlara sebep oluyor. Aylık gelirin yüzde 30'u bu harcamaya gidiyor.
Ne mi olmalı?
'Devlet sosyal konut üretmeli'
Raporda şu öneriler var:
- Herkes için uygun konut politikaları teşvik edilmeli.
- Dargelirlilerin ödeme gücüne uygun, kamunun birincil destekleyici olduğu bir konut politikası hazırlanmalı.
- Konuta erişimde sorun yaşayan profiller belirlenerek, ihtiyaç ve talepleri saptanarak sorunu çözmeye yönelik uygulamalar geliştirilmeli. Örneğin, şehir merkezlerinde binalar alınıp öğrencilere kiralanmalı ya da öğrencilere kira bursu verilmeli.
- İstanbul'da 1.8 milyon boş konut değerlendirilmeli.
- Kiracı değişimleri sırasında artışları engelleyecek yasal düzenlemeler hayata geçirilerek kira artışı kontrol edilmeli.
Ev sahibinin bir evi var.
Kiracının nesi var?
Bu araştırmaya katılanların yüzde 50,8’i artışın önüne geçmek için devletin daha çok sosyal konut inşa etmesi gerektiğini belirtiyor.