Eski eşi Eda Demirci'nin iddiaları ardından İsmail Küçükkaya'ya tepki yağdı. Peki Eda Demirci doğruyu söylüyor mu? Hadi Özışık, tarafların boşanırken gizlilik anlaşması yaptığını ancak Eda Demirci'nin konuştuğunu söyleyerek o kritik soruyu sordu.
Abone olİsmail Küçükkaya'dan boşanan Eda Demirci, evliliğiyle ilgili sözleri tartışma yarattı. Darp iddialarıyla ilgili konuşan Cem Küçük, her iki tarafın iddialarla ilgili dinlenmesi gerektiğini söyledi.
İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, sosyal medyada başlayan İsmail Küçükkaya tartışmasını konuğu Cem Küçük ile birlikte değerlendirdi. İsmail Küçükkaya ile konuştuğunu ve boşanma süreci sonrası her iki tarafında gizlilik anlaşması imzaladığını söyleyen Özışık, program konuğu gazeteci Cem Küçük'e Eda Demirci'nin boşanmadan altı ay sonra konuşmasının nedenini sordu.
İşte programdaki o sözler;
Hadi Özışık:
"İsmail ile boşandıkları zaman bu hanımefendi İsmail'den 2 milyon lira para istiyor önce. Daha sonra 1 milyon 250 bin lira üzerinde bir anlaşma oluyor ama mahkeme süreci devam ediyor. Sonrasında Eda Demirci bir takım kişileri araya sokarak mesela Doğan Şentürk'ü arayarak anlaşmak istediğini söyleyerek araya aracılar koyuyor. Sonrasında bu anlaşma yapılıyor.
İki taraf gizlilik anlaşması imzalamış
İki eski eş anlaşarak boşanmaya karar veriyor ve tazminat olarak da yaklaşık 600 bin lira para kendisine veriliyor. Şurası çok önemli. İki çift arasında mahkeme kararıyla gizlilik anlaşması imzalıyor. Yani ne İsmail eski eşiyle ilgili tek kelime edecek ne de Eda Demirci tek bir kelime etmeyecek. Aradan 6 ay geçiyor ve İsmail Küçükkaya bugüne kadar tek bir kelime dahi etmedi. Hatta ben bugünkü programa da davet ettim ve "Abi ne olursa olsun ben bu konuda konuşmayacağım" dedi. Şimdi Eda Demirci, altı ay sonra bir konuşma yaptı ve bir sürü şey söyledi. İki gündür İsmail sosyal medyada linç ediliyor."
Cem Küçük:
"Ben olaya tamamen objektif bakıyorum. İsmail'i tanıyorum, programına da çıktım. Eda Hanımı tanımıyorum ama daha önceki açıklamalarını gördüm. Bir kere bu kadın erkek ilişkilerinde şunu söyleyeyim. Ben de evliyim iki çocuğum var. Bu tür tartışmalarda şüyu vukuundan beter olur. Kadın erkek meselelerinde iki tarafı dinlemek gerekir. Şimdi Eda Hanım'ı dinledik ama İsmail'i dinlemedik. Kadın kesinlikle doğru söylüyor İsmail'i linç edelim ben bu görüşte değilim.
"Konuyu İsmail'den dinlemek lazım"
Evet belki İsmail ile aynı görüşte değilim ama benden şu bekleniyor. İsmail'i linç edeyim. Kardeşim ben İsmail'i de linç etmem hanımefendiyi de linç etmem. Çünkü ben de geçmişte haksız linçlere maruz kaldım. Bunun için İsmail'i dinlemek lazım. Ben şu görüşte değilim. Kadının beyanı esastır, yüzde yüz doğru söylüyor. Yok böyle bir şey, kesinlikle böyle bir şey yok.
Elbette kadınlar şiddete daha fazla maruz kalıyor, dayak yiyor, eziliyor, mağdur ediliyor bu genel olarak doğru değil. Evet kadınlar genel olarak doğru söylüyor ama bazı kadınlar seni zor durumda bırakmak için doğruyu da söylemiyor.
"Şiddete uğradığı kanaatindeyim"
Eda Hanım, şiddete uğramış mı ben o hususta uğradığı kanaatindeyim. Belli sözlü ya da fiziksel olarak şiddete uğramış ama ne kadar kaldı onu bilmiyorum. Eda hanım hastaneye gidecekti darp raporu alacaktı kabahati bu. Şimdi elinde haklı olsa bile haklı olacak delili yok.
"Aldatma iddiasını doğru bulmuyorum"
Yine de İsmail'i dinlemek lazım. İşte aldatma, başka kadınlara resim atıyordu. Ben bunları çok sahici bulmuyorum.
"İsmail konusunda çifte standart var"
Bunu eğer ben yapsaydım linç ediliyor olurdum. İsmail konusuna bakıyorum kadın dernekleri hiç harekete geçmiyor. İsmail konusu olunca susuyorlar. İmamoğlu da susuyor, CHP'de susuyor, Mansur Yavaş da susuyor, İzmir'deki beyefendi de susuyor. Buradaki çifte standart bu!
İsmail'in bu konuda sessiz kalması doğru değil. İlk çıktığında da sessiz kaldı. Ya biri senin hakkında iddiada bulunuyorsa kalkıp konuşman gerekiyor. İsmail bu konuda bir yıldır susuyor."