İşlediği cinayetleri gülerek anlattı

İzmir'de üç kişiyi öldüren ve Bodrum'da yakalanan Hamdi Ayri, işlediği cinayetleri koğuş arkadaşına kahkahalar atarak anlatmış.

İzmir’de üç gün arayla işlediği seri cinayetlerle korkulu günler yaşatan Hamdi Ayri, yarın 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2'si kadın 3 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle ilk kez hakim önüne çıkacak. Ayri'nin cezaevinde koğuş arkadaşı R.E.’ye konuştuğu ve cinayetleri anlattığı öğrenildi.

BODRUMDA YAKALANDI 

Balçova İlçesi'nde 24 Nisan Cumartesi gecesi banka çalışanı Esra Yaşar, ertesi gece üniversite öğrencisi Ayşe Selen Yayla, pazartesi gecesi de Konak İlçesi Fevzipaşa Bulvarı’nda 'Azra' takma adını kullanan travesti Mustafa Has, tabancayla başlarından vurularak öldürülmüş, cep telefonları ve çantaları alınmıştı. Cinayetlerin zanlısı olduğu belirlenen Hamdi Ayri, Bodrum’da yakalanarak İzmir’e getirilmiş ve tutuklanarak İzmir Kırıklar 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne gönderilmişti.

Cumhuriyet Savcısı Kemal Çakır tarafından hazırlanan iddianamede, zanlının 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve silahlı yağma suçundan 45 yıl, silah bulundurmak suçundan da 1 yıl hapis cezası alması istenmişti.

ARKADAŞINA İTİRAF ETTİ 

Hamdi Ayri’nin ikisi kadın biri travesti cinayetlerini, ayrıca Bodrum’da bir kişiyi daha nasıl astığını anlattığı yazılar, R.E.'nin ihbar mektubuyla ortaya çıktı. Seri katil Hamdi Ayri’nin, kendi el yazısıyla koğuş arkadaşına verdiği yazılar Cumhuriyet Savcısı tarafından mahkemeye delil olarak gönderildi.

Üç kişiyi nasıl vurduğunu, yazılı olarak koğuş arkadaşına anlatan Hamdi Ayri ile aynı cezaevinde kalan ve aralarında 6- 7 metre yüksekliğinde duvar bulunan R.E. isimli mahkum, cezaevindeyken seri katil Hamdi Ayri ile önce sözlü olarak konuştuklarını anlattı.

Seri katil Hamdi Ayri ile koğuş dostluğu kurduğunu, bunu yaparken de vatandaşlık duyarlılığı içinde hareket ettiğini belirten mahkum R.E., cezaevinden İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği ihbar mektubunda, “Hamdi, cezaevinde işlediği cinayetleri bana kahkahalar içinde anlatmaya başladı. İşlediği cinayetlerin aslında ilk olmadığını, ilk olarak yanında çalıştığı adamlar için Bodrum’da R.Ö isminde birisini asarak öldürdüğünü söyledi” dedi.

Cinayetleri anlatan seri katil Hamdi Ayri, birinci cinayet için, “Takip ettim beni fark edince konuşmak için bana döndü ama konuşturmadan onun kafasına sıktım”, ikinci cinayet için “Eczanenin yanında eve girecekti. Ben arkasındaydım. Beni fark etti ve dönüp bana bakacakken kafasından vurdum”, üçüncü cinayet içinse (Mustafa Has) “Travesti arabasıyla durdu ve beni aldı. Otelin arkasına geldiğimizde i… de vurdum ve tekrar otele döndüm” dediği öğrenildi.

Koğuş komşusuna cinayetleri nasıl işlediğini anlatan seri katil Ayri, “Cinayetler nedeniyle ortalık gergindi. Gece 01,30 da dışarı çıktığımda polis arabasını gördüm. Hemen otogara gidip, otogardan da Bodrum’a gittim” dedi. Yakalandığın da, savcılıkta ve mahkemede susma hakkını kullanan Ayri’nin bu itiraf mektubu karşısında, bugün yapılacak duruşmada ne diyeceği merak konusu olacak.

YARGILANMASINA BAŞLANDI

İzmir’de peş peşe işlenen üç cinayetin sanığı Hamdi Ayri’nin yargılanmasına başlandı.

İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu yargılanan Hamdi Ayri, öldürülenlerden üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla ile Esra Yaşar’ın annesi ile babası, Mustafa Has’ın annesi Aynur Has ve avukatlar katıldı.

Duruşmadan önce gazetecilere açıklamada bulunan aileler, idam cezasının yeniden yasalarda yer almasını istedi.

İDAM CEZASI GERİ GETİRİLSİN

Ayşe Selen Ayla’nın annesi Hatice Ayla, "Referandum paketine idam cezasının geri getirilmesi konulsa en yüksek oyu alacaktır. O günden beri yaşamıyorum. Bu cani, aileleri de öldürdü. Mevcut yasalarla bu kişinin yargılanacak olmasını kabullenemiyoruz. İdam cezasının geri getirilmesini istiyoruz" dedi.

Baba Sertel Ayla ise sanığın cinayetleri tek başına işlediğine inanmadığını, yardımcı olanların da ortaya çıkarılmasını istediklerini söyledi.

Öldürülenlerden Esra Yaşar’ın babası İsmet Yaşar, cinayetleri "bir gencin işlediği suç" olarak görmediğini belirterek, "Ülkeyi kargaşaya götürmek isteyen, darbe ortamı hazırlamak isteyen kişilerin parmağı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Anne Türkan Yaşar da referandumda idam cezası için de oy pusulası konulmasını, 72 saatte 3 kişinin canını alan kişinin acı çekerek ölmesini istediğini ifade etti.

Ayla ailesinin avukatı Meryem Kalfaoğlu, sanığın 52 adet "GBT kaydı" bulunduğunu, başka suçlar da işlemiş olabileceğini, kendisine yardım edenlerin de belirlenmesini istediklerini söyledi.

HAMDİ AYRİ KONUŞMADI

Sanık Hamdi Ayri, konuşmak istemediğini belirtti. Bu duruşmada ifade vermek istemediğini söyleyen sanık, "Şu an konuşacak durumda değilim. Konuşmak istemiyorum" dedi.

Sakin olduğu gözlenen Ayri, mahkeme başkanın sorusu üzerine iddianamenin kendisine 10 gün önce tebliğ edildiğini ifade etti.

"BÖYLE SORU OLUR MU? TABİİ Kİ ŞİKAYETÇİYİM"

Sanığın sözlerinin ardından müştekilerin ifadelerinin alınmasına geçildi. Öldürülenlerden Esra Yaşar’ın babası İsmet Yaşar, mahkeme başkanının "Şikayetçi misiniz?" şeklindeki sorusuna, "Böyle soru olur mu? Tabii ki şikayetçiyim" yanıtını verdi.

Şeker hastası olduğunu belirten Yaşar, cinayetin arkasında "karanlık güçlerin" olduğuna inandığını ifade ederek şunları söyledi:

SALONDA OLAY ÇIKTI

"Korutürk Mahallesi İzmir’in en sakin mahallesi. Buranın seçilmesi bence tesadüf değil. Sansasyon yaratmak isteyenler bu kişiyi azmettirdi. Polisten ve cinayet masasından da bize yönelik davranışlarından dolayı şikayetçiyim. Başbakanlığa da şikayetimi yaptım" dedi.

Yaşar, Mahkeme Başkanının, "Polis en kısa sürede yakaladı? Neden şikayetçisiniz?" sorusuna, "Katili travesti kardeşimizin arkadaşı yakalattı" şeklinde karşılık verdi.

Mahkeme Başkanı, Yaşar’ın polislerce dışarıya çıkartılması talimatını verdi.

Yaşar, salondan çıkarılırken tartıştığı mahkeme başkanına "Benim 26 yaşında kızım öldürüldü. Senin de kızın olduğunu biliyorum" dedi. Sanık, daha sonra güvenlik güçleri tarafından duruşma salonundan çıkarıldı.

Aynur Has’ın avukatlarından Özlem Yılmaz ise söz alarak, "Bizim İsmet Yaşar’a sorularımız vardı. Olayın aydınlatılmasına katkıda bulunacağını düşünüyoruz. İsmet Yaşar’ın salondan çıkarılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle de güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ve yaşam hakkının etkin soruşturma açısından ihlal edildiğini düşünüyoruz. Bu nedenle ara karardan dönülmesini talep ediyoruz" dedi.

ÖLDÜRDÜKTEN SONRA İÇKİ İÇİP EĞLENDİ... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...

İstanbul'da bindiği taksi ile Çatalca'daki evine gelen 17 yaşındaki İ.Ö., annesinden para istedi ancak annesinin verdiği olumsuz yanıt üzerine evden aldığı bıçakla önce taksi şoförü İrfan Yazıcı'yı (52) öldürüp, boş bir tarlaya attı.

Gasp ettiği, 34 M 0061 plakalı ticari taksi ile Çerkezköy'e gelen İ.Ö, burada park halindeki bir otomobile çarpınca, panikleyerek gasp ettiği ticari taksiyi orada bıraktı ve kaçtı. Polis, gasp edilen araçta yaptığı incelemede, aracın İstanbul'da çalışan bir ticari taksi olduğu ve taksimetresinin de söküldüğünü tespit etti. Gasp edilen aracın bağlı olduğu taksi durağına ulaşan polis, sözkonusu aracın dün geceden beri kayıp olduğunu belirledi.

Bunun üzerine, görgü tanıklarının ifadelerine başvurup, MOBESE kayıtlarını da inceleyen Çerkezköy Polisi, kazayı yapan kişinin 17 yaşındaki İ.Ö, olduğunu belirledi. İ.Ö'nün, Bağlık Mahallesi'nde ikamet eden akrabalarının evine baskın yapan polis, kaza yapıp kaçan zanlıyı yakalayarak gözaltına aldı.

CİNAYETİ DETAYLARIYLA ANLATTI

Emniyet'te ifadesi alınan, İ.Ö., cinayeti nasıl işlediğini detaylarıyla anlattı.

Polise verdiği ifadesinde, İstanbul Mecidiyeköy'de bir çiçekçi dükkanında çalıştığını anlatan İ.Ö., ''Aksaray'dan ticari bir taksiye binerek, Küçükçekmece'ye geldim. Burada, bir başka taksiye binerek, Çatalca'ya gideceğimizi söyledim. Çatalca'da, annemin evine giderek, kendisinden para istedim. Para yok deyince, evdeki ekmek bıçağını alarak taksiciyi bıçakladım. Yaralı bir şekilde kaçmaya başlayınca peşine düştüm. Adamı öldürdükten sonra boş bir araziye attım. Taksi'nin levhası ile taksimetresini sökerek, Çerkezköy'e geldim. Amcamın oğlunu da yanıma alıp Çorlu'ya gittim. Burada cinayeti unutmak için sabaha kadar alkol alıp eğlendik. Sabah tekrar Çerkezköy'e geldim. Annemden ayrı yaşayan babamın yanına gitmek istedim. Ancak, arabayı park ettiğim sırada kaza yaptım. Panikleyip kaçtım'' dedi.

İ.Ö.'nün verdiği ifade üzerine Çatalca İlçe Emniyet Müdürlüğü ile irtibata geçen Çerkezköy polisi, zanlının tarif ettiği alanda ceset olup olmadığının araştırılmasını istedi. Tarif edilen alana giden Çatalca Polisi, 52 yaşındaki taksici İrfan Yazıcı'nın cesedini buldu. Yazıcı'nın, 10 gün önce taksiciliğe başladığı öğrenildi.

İ.Ö., Çerkezköy Emniyeti'nde alınan ifadesinin ardından, İstanbul Polisi'ne teslim edildi.

TACİZCİYİ AV TÜFEĞİYLE VURDU... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...

Karabük Safranbolu’da Bahar Çelikbilek (34), kendisini taciz ettiğini öne sürdüğü Mehmet Özışık’ı (44) av tüfeğiyle öldürdü.

Çelikbilek, bir komşusuna Mehmet Özışık’ı vurduğunu söyledi. Silah seslerini duyan komşuları ihbarda bulundu. 2 yaşındaki kızı A. ile evde yalnız kaldığı, eşinin 2 çocuğuyla il dışına çıktığı belirtilen Çelikbilek gözaltına alındı.

TELEFONLA KANLI RANDEVU... AYRINTILAR DİĞERE SAYFADA...

MUŞ'un Bulanık İlçesi Köprüyolu Köyü'nde oturan 33 yaşındaki Mesut Aydemir, cep telefonla çağrıldıktan sonra 7 el ateş edilerek öldürüldü.

Köprüyolu Köyü'nde çiftçilik yapan Mesut Aydemir, dün saat 05.00 sıralarında telefonla arandı. Kendisini arayanla konuşan Aydemir, yakınlarına bir şey söylemeden köy minibüsüyle Bulanık'a gitti. Evli ve 5 çocuk babası Mesut Aydemir'den bütün gün haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi. Araştırma yapan ekipler bir çobanın ihbarı üzerine Örenkent Köyü yolunda 7 kurşunla öldürülen Aydemir'in cesedini buldu. Aydemir'in cenazesi otopsi yapılması için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Mesut Aydemir'in kim tarafından neden öldürüldüğünü tespit etmek için soruşturmayı sürdürülüyor.