Başbakanlık'ta 8 yıl aradan sonra toplanan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, "İslami terör" kavramının yerine hangi kavramın kullanılacağına karar veremedi.
Abone olHükümet kanadı bu kavramı yanlış bulurken, asker de, laiklik karşıtı radikal dinci örgütleri tanımlamak için "fundamentalist" kavramının yeterli olmadığını savundu. Terörün finansmanının kesilmesi için mücadele konusunda da ilke kararı alındı.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün başkanlık ettiği önceki gün yapılan ve yaklaşık 5 saat süren toplantıda Genelkurmay Başkanlığı, daha önce de ilettiği terörle mücadele konusunda Başbakanlık'a bağlı birim kurulması önerisini yineledi. Kurul toplantılarının etkin biçimde sürdürüleceğini belirten hükümetse, buna karşılık kurumlararası koordinasyonun sağlanması görüşünü tekrarladı.
Radikal tedbirler
Terörün tüm boyutlarıyla eşzamanlı etkin mücadele edilmesi gerektiğini belirten hükümet yetkilileri, bunun için bir yandan güvenlik güçlerinin operasyonları sürerken, bir yandan yurtdışındaki örgüt bağlantılarıyla mücadele edilmesi ve Maliye Bakanlığı'nın terörün finansmanını engelleyecek radikal tedbirler alması gerekliliğini savundu.
İçişleri ve emniyet yetkililerinin, finansmanın acilen engellenmesi halinde tüm örgütlerin büyük yara alacağını vurgulaması üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun bu yönde hazırladığı, kara para raporlarının etkin biçimde incelenerek değerlendirilmesi benimsendi. Hükümet, MİT ve Emniyet'ten bu konuda koordineli ortak çalışma yürütmesini de istedi.
Tanık koruma talebi
Örgütlerin açık hedefi haline gelmiş isimlere "tanık koruma programı" uygulanmasını isteyen İçişleri ve emniyet yetkilileri, polisin silah kullanma yetkilerinin artırılmasını da talep etti. Terörü tetikleyen sosyoekonomik nedenlerin tartışıldığı raporlar ele alınırken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki işsizlik ve eğitim sorununa hızlı biçimde çözüm bulunması kararlaştırıldı.
kaynak: