BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.961,75
HABER /  GÜNCEL

İslami televolenin vakti geldi

Ahmet Hakan yine tartışılacak bir yazıya imza attı. Hakan, Türkiye'de İslami bir televole programının yapılabileceğini söyledi. Hakan, programın adını bile şimdiden koymuş

Abone ol

Ahmet Hakan, Gıybet Forever başlıklı yine çok tartışılacak bir yazıya imza atmış.

Yazı: Ahmet Hakan

Kaynak:

MUHAFAZAKÁR televizyonlar, malum, ‘kalan son ilkeler’ nedeniyle ‘Televole’ tarzı magazin programları yapamıyorlar.

Durum böyle olunca da, ‘kimin şık kimin rüküş olduğu’ndan tutun da ‘kimlerin hangi mekánlarda nasıl da pişti oldukları’na dair birçok ‘mühim mevzu’, maalesef bu televizyonlarımızın yayıncılık ilkelerinin kurbanı oluyor.

Salt bu televizyonları seyredenler, ne ‘Bodrum’da açılan turizm sezonunun uçurduğu etekler’den haberdar olabiliyorlar, ne de ‘Hülya ile Kaya boşanacak mı?’ türünden sorunsallarla ilgilenebiliyorlar.

Kaçan reytingler de işin cabası!

Yani ‘sorun’ büyük...

Belki de sorunu çözecek irade ve kararlılık bizimkilerde var ama işte ‘ah kalan o son ilkeler’...

* * *

Üç dört yıl önceydi...

AKP doğum sancıları çekiyor ve 28 Şubat’ın zorlamasıyla İslami kesimde büyük değişimler yaşanıyordu.

İşte böyle bir ortamda, ‘camia’dan matrak bir dostumuz, biraz da durumla kafa bulmak amacıyla boşluğu dolduracak çarpıcı bir öneride bulunmuştu...

‘İslami magazin programı yapalım’ diyordu...

Adını da bulmuştu.

O sıralarda ekranlarda fırtına gibi esen ‘Magazin Forever’ adlı programdan ilham alınarak bulunan isim ‘Gıybet Forever’ idi. Hatırlıyorum:

Bu adı çok tutmuştuk ve bir süre bu adla epey eğlenmiştik.

‘Gıybet Forever’ denilince tabii ki aklımıza, ‘Hacı Mustafa Efendi, bu hafta cuma namazını Üsküdar’daki Pervane Camii’nde eda etti... Çarpıcı görüntüler geliyor’ ya da ‘Hafızlık yarışmasında ilk üçe kimler girdi? Az sonra’ türünden ‘zararsız’ başlıklar gelmiyordu...

Değil mi ki muhafazakárlar değişmişti, o halde ‘Gıybet Forever’, yeni yükselmekte olan ve tuhaf alışkanlıklar edinen yeni ‘muhafazakár elit’in gündelik hayatına ayna tutmalıydı.

‘İslami defile’nin bile en koyu dindar yazarlar tarafından alkışlandığı bir ortamda bence küçümsenmemesi ve dudak bükülmemesi gereken bir öneriydi bu...

Ama olmadı...

Bu ‘program önerisi’, gülümsenip geçilen fırlamaca bir şaka olarak kaldı ve unutulup gitti.

Belki de şartlar henüz olgunlaşmamıştı.

* * *

Dikkat! Dikkat! Bence bugün şartlar olgunlaşmıştır.

İki nedenden dolayı:

BİR: Geçen gün Nişantaşı Beymen’den elinde alışveriş çantalarıyla çıkan ‘türbanlı kadın’, makyajı, kıyafetindeki şatafatı ve dudaklarına kondurduğu ironik kıvrımla, bir ‘Televole’ kamerası arar gibiydi.

İKİ: İslami camiadakilerin yaptıkları genel gözlem şudur: ‘Dedikodu’ anlamına gelen ve İslam’da büyük günah sayılan ‘gıybet’, son zamanlarda camiada ‘milli spor’ haline gelmiş. Gözlemcilerin aktardığına göre iş o kadar büyümüş ki, Ankara’da en yakın dostlarını karalayarak mevki elde edenlerin sayıca ne kadar çok olduğundan söz ediliyor.

Bu koşullar altında biz de ‘Gıybet Forever’ın ne zaman start alacağını merak ediyoruz...