BIST 9.420
DOLAR 34,39
EURO 36,25
ALTIN 2.836,53
HABER /  GÜNCEL

İslami çevrede aldatma arttı

İslami kesimde kadınların maddi imkânı olsa düzgün evlilik hayatı kalmayacak

Abone ol Bana gelen mektuplardan görüyorum ki, İslami kesimde kadınların maddi imkânı olsa, doğru düzgün bir evlilik hayatı yürütecek kadın kalmayacak.
Küçük bir ilçede yaşıyorduk. Herkes biliyormuş kocamın beni aldattığını. Bir tek ben bilmiyormuşum.

Türk kafa yapısı şudur: Cinsellik asla konuşulmaz. Bunun toplumda açık veya kapalı ayırımı da yok. Evlenirken perdenin rengi ne olsun konusu kadar bile cinsellik konuşulmuyor. Bu yüzden kadınların çoğu vajinismus bu ülkede.
40 yıl belki aynı evi paylaşan, aynı yatakta yatan iki insan cidden birbirlerini hiç tanımayabiliyor.

Günümüzde muhafazakâr genç kızlarla muhafazakâr olmayan genç kızlar arasında hiçbir fark yok. Kafa hepsinde boş. Hepsi güzellik derdinde.
Benim kızım, 'Hiç sorun yaşamadık. Babamızı da görüyoruz, annemizle yaşıyoruz,' deyince hoca inanmamı., 'Bilinçaltına atıyorsundur,' demiş!
Erkeğin aldatması, biriktirdiklerinin, affedemediklerinin intikamı.

Dindar bir ailenin kızı. Kendi isteğiyle 13 yaşında kapanmış, kendi isteğiyle 19 yaşında evlenmiş... Zaman geçtikçe eşiyle karakterlerinin uyuşmadığını fark etse de, peş peşe çocuk doğurmayı kendi istemiş. Sevginin karakter uyuşmazlığının üstesinden geleceğini düşünmüş hep. Sekiz yıl Kuran kursu öğretmenliğinden sonra kendi istemiş Açık Öğretim'de İşletme okumayı... Bir yandan duygusal olarak uzaklara giden kocasıyla ilgili dertlenirken, bir yandan da kendi kendine evlilik masalları yazmaya başlamış. Bir gün aldatıldığını öğrendiğinde, yine kendi isteğiyle tek celsede kocasından boşanmış.

Sema Maraşlı bugün 39 yaşında, üç çocuğuyla, yaşamını kitaplarından kazandığıyla sürdürüyor. Yayınevi kurdu, web sitesinde kabul ettiği mektuplarla dertli kadınların yol göstericisi oldu. Onu dört yıldır tanıyorum ve daha çok şey başaracağını düşünüyorum. İlk iki kitabıyla erkekleri kızdıran Sema Maraşlı, Son kitabı 'la şimdi de kadınları iğneliyor. Beni bu söyleşide derinden etkileyen şu oldu: İslami çevrede cesaretle boşanma kararı alan pek çok kadının, bir süre sonra eski eşine yeniden teslim olması. Üstelik ayrıldığı kocasının kuması olarak geri dönerek...

Boşandığı kocasının kuması olan kadınlar çok
Sema Maraşlı: "Bu çevrede boşanan bazı kadınlar arkadan gelen hayatı çok güçlü yaşayamıyorlar. Eşlerine geri dönenler oluyor. Kocası yeniden evlendiği halde üstelik. Bu kez kocası onunla dini nikâh kıyıyor. Kocasının kuması oluyor. Resmi nikâhlı eşin de hiçbir şeyden haberi olmuyor. Çevre de bunu acayip karşılamıyor, bu şekilde yaşayan çok," diyor...


-Önce çocuklara kitaplar yazdınız. Evliliğiniz biterken büyüklere masallar anlattınız. Son kitabınız Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz'la da artık İslami çevre kadınlarının kanaat önderisiniz. Size ne danışıyorlar?
-Çocuklarıma korkunç masallar anlatmayayım diye kendi kendime masallar kurguluyordum. Kuranı Kerim'de böyle peygamber kısaları vardır. Evliliğim içinde sorun yaşarken bu kez büyüklere masallar anlatmak istedim. Evliliği hikâyelerle anlatıyorum. İlk zamanlar masallarımı gönderdiğim yayınevleri 'Sema Maraşlı kim? Ünlü değilsiniz. İsminiz olmazsa satmaz,' deyip iade ediyorlardı. En son 'Baskı parasını ödeyeyim,' dedim, ilk kitabımın masraflarını karşıladım ve kitap ilk yıl 17 bin sattı.

-Peki sonra evlilik üzerine yazmak nereden çıktı?
-Evlilikte sorunlar yaşayınca, insan dolunca, taşmak istiyor. Eşimin Eşi Yok, ilk kitabımdı. Bir kitap daha yazdım. Sonra boşandım kocamdam. Newport Üniversitesi'nin İstanbul'daki Davranış Bilimleri Bölümü'nü bitirdim ve evliliğe başka türlü bakmaya başladım. İnternette bir sitem var, oraya erkeklerden şikâyetler geliyordu 'Sema Hanım hep erkekleri eleştirmişsiniz, bize biraz haksızlık etmişsiniz, kadınların hiç mi hatası yok,' diye... Okulda psikoloji okuyunca, bir kitabın daha yazılması gerektiğini o eksikliklerin orada tamamlanması gerektiğini düşündüm. Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz böyle oluştu. 40 yıl aynı evi paylaşan, aynı yatakta yatan insanlar cidden birbirlerini hiç tanımayabiliyor. Türkiye'de pek çok erkeğin karısına katlandığını düşünüyorum. Erkekler de çocuklarını kadınlar kadar düşünüyor. Çocuklar olmasa aslında çoktan bitirebilecekleri bir evliliği onların boynu bükük kalmasın diye devam ettirebiliyorlar.

-Siz neden bitirdiniz evliliğinizi?
-Karakterterlerimiz baştan uyuşmadı. Yoluna girer beklentisi içindeydim. Çok duygusalım. Ama şimdi baktığımda, erkek için de duygusal bir kadınla yaşamak zordur diye düşünüyorum. Biz hep kendi açımızdan bakıyoruz.

-Tepenizi attıran nokta ne oldu?
-Tepemi attıran nokta başka bir kadın oldu. Evliliğimin 17. yılında.

-Başka bir kadın olduğunu nereden anladınız?
-Duydum, duyunca kocama sordum. İtiraf etti. Hata olduğunu, bırakacağını söyledi.

-Nasıl duydunuz?
-Çok komik. Küçük bir ilçedeydik, herkes biliyormuş. İstanbul'a taşındık, oradan biri aradı. İki yıl boyunca bir tek ben duymamışım. Eşim biraz mücadele etti. O evde yokken eşyaların yarısını alıp çıktım, evi ayırdım. Eşimle anlaşarak tek celsede boşandık.

-Üç çocuğunuzla yalnız kalmak zor olmadı mı?
-Çocuklarımla her şeyi oturur konuşurum. Bana destek oldular. Birlikte ev aradık, birlikte ev tuttuk. Hiçbirimiz boşanma travması yaşamadık. Önceki gün kızımın öğretmeni sormuş, 'Anne babası boşanan var mı?' diye. Hepsi sorunlu boşanma olduğunu söylemişler. (Tuluhan Tekelioğlu)