Modacı Yalçın, "İslamcı burjuvazi su yüzüne çıktı" diyor. İslamcı sosyete/burjuva tipolajisi neyi ifade ediyor ?
Abone olİslami haute couture modacı Yalçın, "İslamcı burjuvazi su yüzüne çıktı" diyor. Tarzını ise "Kıyafetlerim bağırmaz ama konuşur" diye özetliyor. AKP İstanbul İl Kadın Kolları'nın önceki gün düzenlediği "Yaza Merhaba" yemeğinde sergilediği cüretkâr tasarımlarla ilgi çeken Rabia Yalçın, Türkiye'nin tek "İslami haute couture" modacısı. Başı açık müşterileri de olan Yalçın,"ötekilerin" modacısı olarak anılmaktan rahatsız. Yalçın ile sahibi olduğu Portakal Çiçeği Modaevi'nde, Türkiye'de "tesettürlü ve zengin" olmayı konuştuk. Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Örtülü hanımlarda da beğenilme duygusu vardır. Tesettürün ana kuralı, şekli ve teni örtmek. Bunu yaptığınızda siz üzerinize düşen görevi yerine getirmiş oluyorsunuz. Kişiye özel model, kumaş, desen ve renk bizim için önemli. Genelde canlı renkleri kullanırım. Kıyafetlerim bağırmaz ama konuşur. "Ne güzel elbise değil, ne güzel kadın" dedirtmek istiyorum. Müşterileriniz arasında kimler var? Siyaset, iş ve sanat dünyasından çok sayıda müşterimiz var. Bazı beyleri de giydiriyorum. Biz sadece tesettür üzerine çalışmıyoruz. Tesettürlü olan benim. "Ötekilerin" modacısı gibi algılanmak doğrusu beni rahatsız ediyor. Öteki olmayı nasıl yaşıyorsunuz? Bir cipim var. Tabii o arabayı türbanımla kullanmaya hiç layık görülmüyorum. Bir kere Kadıköy'de arabadan indiğimde, adamın biri hırsla gelip arabamı tekmeledi. Alternatif bir İslamcı burjuvazi mi oluştu? Hep vardı da, su yüzüne yeni çıktı. Geçmişte, "lüks yaşamak, fazla harcamak haram" diye bir beyin yıkaması olmuş. Ama yeni kuşak, daha güçlü olmak, dünyaya sesini duyurmak adına işlerine sarıldı. Yaşam biçimlerinde ne değişti? "Madem mühim olan ye kürküm ye, öyleyse biz de kürk giyelim" diyorlar. Buna, "Kürkümüz yok diye mi bizi önemsemiyorsunuz" tepkisi de denilebilir. Sonuçta bu bende bile var. Nerede tatil yapıyorlar? Tatil için yurtdışında daha rahat ediyorlar. Orada öteki muamelesi görmüyorlar. Bir kısmının kendi tatil mekânları, yalıları var. Daha mütevazı yaşayanlar da, bazı tatil köylerine gidiyor. Tatil köylerinde nasıl denize giriliyor? Haremlik selamlık havuzlar var. Sahili ikiye bölüyorlar. Diğer tatil köylerini tercih etmiyoruz. Bir bayram tatilinde, Antalya'daki bir tatil köyünde kadının biri bana baktı ve "Bara gelmiyorsun, havuza gelmiyorsun. Sen odada oturmak için mi bu kadar para verdin!" dedi. Dedim ki "Teyzeciğim bende o kadar çok para var ki, sen hiç üzülme!" Haber:AYÇA ATAY Kaynak: Milliyet