BIST 8.619
DOLAR 34,34
EURO 37,49
ALTIN 3.021,91
HABER /  GÜNCEL

İslam dünyasının gündemi: Reform

İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ), gündemi reform olan olağanüstü zirvesi, 7-8 Aralık günlerinde Suudi Arabistan'ın Mekke kentinde yapılacak.

Abone ol

Zirvede Türkiye'yi TBMM Başkanı Bülent Arınç ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül temsil edecek. Üye ülkelerin dışişleri bakanları yarın, zirveye hazırlık amacını taşıyan bir toplantı yapacaklar. İslam dinini terörizmle özdeşleştirme gayretlerinin yoğunlaştığı bir döneme denk gelen zirvede, İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu sorunlar ve çözüm önerileri ele alınacak. Zirve, İKÖ'de ve üye ülkelerde son birkaç yılda gündeme getirilen reform çalışmalarının kurumsal bir yapıya oturtulması açısından önem taşıyor. Mekke'de iki belgenin sunulması öngörülüyor. Bunlardan birincisi, "Mekke Bildirisi" adı altında konferans deklarasyonu, ikincisi de İKÖ'de ve üye ülkelerde reform yapılmasını öngören "İKÖ 10 Yıllık Eylem Programı" olarak sıralanıyor. İslam ülkelerinden düşünür ve aydınların katılımıyla bu yıl 9-11 Eylül günlerinde Mekke'de düzenlenen "İslam Düşünür ve Aydınları Mekke Forumu"nda da ele alınan tasarı, Mekke zirvesinde onaya sunulacak. Söz konusu karar tasarısı, bir taraftan İKÖ'yü etkin, şeffaf ve temsil gücü yüksek bir örgüt haline getirmeyi amaçlarken, diğer taraftan üye ülkelerin iç sistemlerinde reformu öngörüyor. Mekke'deki zirvede, Danimarka'da bir gazetede yayımlanan Hz. Muhammed ile ilgili karikatürlere karşı tepkinin de ele alınması bekleniyor. Mekke'deki olağanüstü zirveye Müslüman olmayan devlet başkanları ya da temsilciler katılamayacağı için, bazı yetkililer zirveye Müslüman temsilciler gönderecek. Akil Adamlar Komisyonu'nun tavsiyeleri Akil Adamlar Komisyonu, bu yıl içinde Malezya ve Pakistan'da düzenlediği iki toplantının sonucunda, İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı sorunlar ve bunlara çözüm bulma gayretleriyle reform önerilerini içeren, "21. Yüzyıl'da Karşı Karşıya Kalınan Güçlükler", "Aydın Ilımlılık Kavramının Teşvik Edilmesi İçin Yürütülecek Siyaset ve Programlar" ve "İKÖ'nün Yeniden Yapılanması ve Teşkilat Reformları" başlıklarından oluşan 3 bölümlü kapsamlı bir rapor hazırladı. Bu çerçevede, İslam dünyasının 21. yüzyılda karşı karşıya kaldığı problemler ve çözüm yolları, İslam'ın dünyadaki imajının pozitif hale getirilmesi ve "aydın ılımlılık" (enlightened moderation) kavramının teşvik edilmesi, İKÖ'nün yeniden yapılandırılması ve daha etkin hale getirilmesi, mali yapısının güçlendirilmesi, tüzüğünün ve isminin değiştirilmesi, İslam ülkelerinde yönetenlerle yönetilenler arasındaki farkın daraltılması, demokrasiyi teşvik, genel sekreterliğin yetkilerinin artırılması, Batı'da İslam dünyasına yönelik yanlış anlamaları gideren ve Müslüman toplumlar arasındaki anlaşmazlıklara çözüm yolları geliştiren yeni birim ve "think-tank"ler kurulması ve kadınların sosyal yaşama katılımının artırılması gibi birçok reform hareketi gündemde bulunuyor. Akil Adamlar Komitesi raporunda, Müslüman ülkelerin kendi eksiklerinin farkına vararak, bunların üzerine gitmesi ve reformları hayata geçirmesi gereği ortaya konuyor. Komisyonun raporunda, Müslüman ülkeler arasındaki anlaşmazlık ve sürtüşmelere çözüm getirmek üzere İKÖ bünyesinde bir merkez (Centre for Conflict Resolution) kurulması fikri dile getirilirken, İKÖ'nün "Müslüman dünyasının etkin bir sözcüsü" konumuna getirilerek, yeniden yapılandırılması ve etkinliğinin artırılması faaliyetine tabi tutulması düşüncesi yer alıyor. Müslüman dünyasının siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve güvenlik alanlarında karşı karşıya kaldığı güçlükler tanımlanarak, bu güçlüklerin her biriyle mücadele etmeye yönelik kararlı stratejilerin hayata geçirilmesi hedeflenirken, hukukun üstünlüğü, demokratik reformlar ve güçler ayrılığı ilkesini öngören "aydın ılımlılık" kavramını teşvik etmek ve hayata geçirmek için de İKÖ bünyesinde ayrı bir birim oluşturulması planlanıyor. İslamın "ılımlı vizyonu" Bu birimle, sadece Müslüman ülkelerin aydınlanması ve ılımlaşmasına yardımcı olma değil, aynı zamanda Müslüman toplumlar hakkında Batı'da var olan yanlış anlamaların ortadan kaldırılması tasarlanırken, İslam'da terörizme ve aşırılığa yer olmadığı gerçeğinden hareketle, İslam'ın "ılımlı vizyonu" vurgulanıyor. İslam ile Batı dünyası arasındaki yanlış anlamaları gidermek ve İslam karşıtı propagandalara karşı koymak üzere, Müslüman akademisyenlerden oluşacak stratejik araştırma ve düşünce kuruluşları oluşturulması, bu alanda medyaya da rol biçilerek, İslam medyasının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Müslüman ülkelerde demokratik normlar ve değerler teşvik edilerek, yönetenlerle yönetilenler arasındaki boşluğun daraltılması, halklara ve onların refahına öncelik verilmesi, halkların kendi kaderlerini belirleyebilmeleri ve yönetimde söz hakkına sahip olmaları gibi prensiplerin de altı çiziliyor. Ayrıca İKÖ bünyesinde, ihtiyaç duyulduğunda acil toplantılar yapacak, BM Güvenlik Konseyi'ne benzer bir daimi komitenin kurulması da planlanan reformlar arasında bulunuyor. Üye ülkelerin İKÖ daimi temsilcilerinden oluşan, AB'deki COREPER benzeri bir birimin kurulması da gündemde. İsim ve tüzük değişikliği Akil Adamlar Komisyonu'nun raporunda, İKÖ'nün isminin ve tüzüğünün değiştirilmesi fikri de yer alıyor. İKÖ'ye yeni isim olarak, "Müslüman Ülkeler Örgütü" veya "İslam Devletleri Örgütü" gibi adlar düşünülürken, örgütün tüzüğü de değiştirilerek, tüm üyelerin İKÖ faaliyetlerine daha etkin biçimde katılımı ve sorumluluklarını yerine getirmesi hedefleniyor. İslam dünyasının ekonomik ve sosyal kalkınmasında kadınların katılımcı rol üstlenmesi hususuna da özel vurgu yapılırken, İKÖ bünyesinde bu konuyla ilgilenecek bir merkez kurulması öngörülüyor. Raporda, Müslüman ülkelerde demokrasi, iyi yönetim ve şeffaflığın teşvik edilmesi, eğitim kalitesinin artırılması, ekonomik atılımlar yapılması, yoksulluğu ortadan kaldırıcı tedbirlerin hayata geçirilmesi, bilimsel ve teknolojik araştırmalara daha fazla yer verilmesi gibi unsurların altı çiziliyor.