İskilipli Atıf Hoca kimdir, aslen nereli, kaç yaşında öldü soruları merak konusu oldu. 92. ölüm yıldönümünde dualarla anılan büyük islam alimi İskilipli Atıf Hoca hakkında merak edilenler haberimizde. Atıf Hoca İskilip’in Tophane köyünde dünyaya geldi. İlk tahsilini de o köyde yaptı. 1893’te İstanbul’a gelip medrese tahsiline devam etti. 1902’de icazet alarak Darü’l Fünun İlahiyat Fakültesi’ne girdi.
Abone olİskilipli Atıf Hoca kimdir, aslen nereli, kaç yaşında öldü soruları merak konusu oldu. 1875 yılında, Bayat'ın Toyhane köyünde doğan Atıf Hoca, altı aylıkken öksüz kaldı, dedesi Hasan Kethüda'nın himayesinde yetişti. Köy hocasından başladığı tahsiline 1891'den itibaren iki sene İskilip'te devam etti. Nisan 1893'te İstanbul'a gelerek medrese eğitimini burada sürdürdü. 1902'de medresedeki öğrenimini tamamladı. 1905 yılında, İstanbul'daki Fatih Camisi'nde ders vermeye başladı.
İSKİLİPLİ ATIF HOCA KİMDİR:Atıf Hoca İskilip’in Tophane köyünde dünyaya geldi. İlk tahsilini de o köyde yaptı. 1893’te İstanbul’a gelip medrese tahsiline devam etti. 1902’de icazet alarak Darü’l Fünun İlahiyat Fakültesi’ne girdi. 1903’te İlahiyat’ı bitirip Fatih Camii’nde Ders-i Amm olarak kürsüye çıktı. 31 Mart vakasında Sinop’a, ardından Sungurlu’ya sürüldü. Daha sonra yanlışlıkla olduğu söylenerek serbest bırakıldı. Yunanlılar İzmir’e çıktığında ilk tepkisini bir cemiyet vasıtasıyla ortaya koydu. Kısa zamanda toparlanan Anadolu, işgalcileri bölgelerinden çıkarmayı başardı. Osmanlı tarihi asırlar boyu hüzünle anılacak şekilde bitiyor inkılaplar eşliğinde yeni bir devlet kuruluyordu. İslam’a düşmancasına yapılan hareketlere baş kaldıran İslam büyüklerinden İskilipli Atıf Hoca da payına düşen sıkıntıyı alıyordu. Ülkedeki batılılaşma hareketlerine karşı 1924’te “Frenk Mukallitliği ve Şapka” adlı eseri kaleme aldı. O dönem inkılaplara baş kaldıranlar ağır cezalara çarptırılıyordu. İskilipli Atıf Hoca da bir buçuk yıl önce yazdığı eser bahane edilerek tutuklandı. Giresun İstiklal Mahkemesi’nde yargılanarak suç bulunmaması nedeni ile İstanbul’a gönderildi. Ancak yeniden tutuklandı. 26 Aralık 1925’te arkadaşları ile beraber 13 kolluk kuvveti gözetiminde Ankara’ya gönderildi. 26 Ocak 1926 Salı günü Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Savcı İskilipli Hoca için 3 yıl hapis istedi. Mahkeme sanığın müdafaası için bir gün sonraya bırakıldı. Ertesi gün mahkeme reisi Kel Ali müdafaaya gerek görmeden İskilipli Atıf Hoca’nın idamına karar verdi. 4 Şubat 1926 Perşembe günü idam sehpasında dimdik duran İskilipli Atıf Hoca’dan şu sözler işitildi: “Zalim ve katillerle elbette mahşer günü hesaplaşacağız.” Vakarla yaşayıp dini uğruna şehadet şerbeti içen bu mübarek zatın ruhuna Fatiha.