İşkenceci kızlar yargılanıyor ''Bizi Tahrik Ettiler''
Trabzon'da kızları eve kilitleyip elektroşoklu, biber gazlı işkence yapan kızlara yargılama süreci başladı. Olay sosyal medya da yankı bulmuştu. İşkenceci kızlar yargılanıyorlar, bakın duruşma da neler demişler...
TRABZON'da yaklaşık 5 ay önce sosyal medya hesabından tartıştıktan sonra kaldıkları eve çağırdıkları 25 yaşındaki Kübra T. ve Esra K. ile 27 yaşındaki Gülbahar B.'yi biber gazıyla etkisiz hale getirip döven, olayın cep telefonu görüntülerini de sosyal medya hesabından paylaşan üniversite öğrencileri 25 yaşındaki Hasibe H., 19 yaşındaki Nurçin Ç. ve Mihriban Y., Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. Olay Konaklar Mahallesi Taylan Sokak’ta bir öğrenci evinde geçen Şubat ayında meydana geldi. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin (KTÜ) farklı bölümlerinde öğrenim gören Hasibe H., Nurcan Ç. ve Mihriban Y., Trabzon Havalimanı'nda yer hizmetlerinde görevli Kübra T. ve bir sigorta firmasında çalışan Esra K. ve arkadaşları Gülbahar B. ile sosyal medya üzerinden tartışmaya başladı. Üniversiteli kızlar, tartışma sürerken, Kübra T., Esra K. ve Gülbahar B.'yi kendi evlerine çağırdı.
Kübra T., Esra K. ve Gülbahar B. ile evlerine gittikleri öğrencilerle aralarında tartışma giderek büyüdü. Tartışma sırasında Kübra T. ve Esra K.'yı biber gazı sıkarak ve copla vurarak döven öğrenciler, Gülbahar B.’yi ise bir odaya kapattı. Yaşananları cep telefonuyla kaydeden öğrenciler video görüntülerini de sosyal medya hesaplarından paylaştı. Kısa sürede binlerce kişi tarafından sosyal medyada paylaşılan ve büyük tepkilere neden olan görüntülere ilişkin polis ekiplerince soruşturma başlatıldı ve sosyal medya hesaplarından kimlikleri ve ikamet ettikleri ev belirlenen 3 üniversiteli ile saldırıya uğrayan 3 kişi, polis ekiplerince gözaltına alındı. Polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada şüpheliler Mihriban Y., Hasibe H. ve Nurçin Ç. hakkında 'birden fazla kişi tarafından kişiyi silahla hürriyetinden yoksun kılma, hakaret ve tehdit' suçlarından 12'şer yıldan 46'şer yıla, Esra K. ve Kübra T. hakkında ise 'hakaret ve tehdit' suçlarından 9 aydan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Üniversite öğrencilerinden Nurcan Ç. ile Mihriban Y.'nin katılmadığı duruşmada Hasibe H. hazır bulundu. Onlardan şikayet eden aynı zamanda tehditten sanık olan Kübra T., Esra K. ve Gülbahar B. ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada hakkındaki suçlamalara ilişkin savunma yapan üniversite öğrencisi Hasibe H., olayların erkek arkadaş meselesinden başladığını belirterek, "Sosyal medya üzerinden Kübra T. bizi rahatsız ediyordu. Çok ciddiye almadık. Fakat adresimizi aldılar ve evimize gelmek istediler. Kübra T. sürekli benim boyum ve fiziğim ile atışma halindeydi. Benim erkek bir arkadaşımla da görüşme durumları vardı. Olay biraz da bu nedenle başladı. İlk önce Esra K. bizi bulundukları yere davet etti. Ben de açıkçası gitmek istemedim. Sonra onlar 3 kişi bizim adrese geldiler. Eve geldiklerinde içeriye ayakkabılarıyla girdiler. 'Burası kerhaneniz mi?' diyerek bizi tahrik ettiler. 'Konuşalım, niye tweet üzerinden küfür ediyorsun?' dedim. Hiçbiri yanıt vermedi" dedi.
Olayda Kübra T., Esra K. ile Gülbahar B.'yi zorla evde tutmadıklarını ve evlerinde ele geçirilen elektro şok cihazı kutularının boş olduğunu ve bu kutulara takılarını koyduklarını ifade eden Hasibe H. kendini şöyle savundu: "Bizim amacımız konuşmaktı. Gülbahar'a karşı üslubumu bozmadım. 3 şahsı da asla tehdit etmedim. Esra K. saçımı çekti, cebinden bir şey çıkartı ve 'dayak videolarını internetten görürsün' dedi. Sonra Nurçin Ç.' ye dönerek, 'Sen kamerayı aç, video neymiş gösterelim' dedim. Nurçin de olanları çekti. Evde bulunan 2 elektro şok tabanca kutusunu Mihriban Y. memleketinden getirmişti. Kutuların içi boştu. Kutuların içine takı koyuyorduk. Karşı taraf şikâyetinden vazgeçerse ben de vazgeçerim. Ama onlar vazgeçmezse ben de şikâyetçiyim."