Engin Çeber'in işkenceden ölümüne ilişkin davanın Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden görülmesine devam edildi
Abone olEngin Çeber'in Metris Cezaevinde ''işkence ve kötü muamele'' sonucu öldüğü iddiasına ilişkin davada, haklarında kurulan hüküm Yargıtay'ca bozulan 52 sanığın yeniden yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Fuat Karaosmanoğlu, Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi ile 12 tutuksuz sanık katıldı. Engin Çeber'in babası Ali Tekin ile kız kardeşi Şerife Çeber de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, söz alan tutuksuz sanıklar, Yargıtay 8. Dairesinin bozma ilamına uyulmasına istediler.
Çeber ailesinin avukatlarından Taylan Tanay da, Yargıtay'ın bozma kararının ardından 170 gün geçtiğini belirterek, bu süre içerisinde dosyada bir şey yapılamadığını, mahkemenin buna uyma ya da uymama yönünde bir karar veremediğini söyledi.
CMK'nın yürürlüğe girmesi ve uygulamasıyla ilgili kanuna göre, mahkemenin ilk iş olarak bozmaya uyup uymayacağına karar vermesi gerektiğini ifade eden Tanay, uymaya karşı beyanların alınması için sanıkların davetiyeyle çağrılmasına rağmen gelinmemesi durumunda bile mahkemenin davayı yürütebileceğini, yasanın sanıklara tebligat çıkarılmasını zorunlu kılmadığını belirterek, sanıkları dinlemekten vazgeçebileceğini kaydetti.
UYAP'taki adreslere davetiye çıkarmanın yeterli olduğunu dile getiren Tanay, ''Mahkemenin, sanıkları davet etmedeki ısrarı yasaya uygun değildir. Lütfen bozma ilamına uyulup uyulmayacağı yönünde bir karar verin'' dedi.
CMK'nın 150/2-3 maddeleri göz önüne alındığında sadece 4 sanığın zorunlu avukatlıktan faydalanabileceğini dile getiren Tanay, ''Mahkemenin yükümlülüğü bu sanıkların savunmalarını bir müdafi aracılığıyla almaktır. Bu sanıkların avukatlarının bulunması göz önüne alınırsa, artık davetiye çıkarılması, her sanığa avukat tutulmasından vazgeçilmesi, derhal işin esasına girilmesi gerekir. Taraflara derhal söz verip yargılamanın bitirilmesini istiyoruz.''
Müdahil avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da, bozma ilamına ilişkin sanıkların beyanlarının alınabilmesi için mahkemenin yakalama kararı çıkartması gerektiğini belirterek, sanıkların 24 saat içinde yakalanarak, beyanlarının alınabileceğini söyledi.
Kozağaçlı'nın, mahkemenin ardından bir hafta süreyle kesintisiz duruşma yaparak davayı karara bağlayabileceğini ifade etmesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Recep Karaman, ''Biz de istiyoruz ama 800'e yakın dosyamız var'' diyerek, bunun olamayacağını dile getirdi.
Bu davada, süre nedeniyle sanıkların tahliye edilmelerinin çok can yakacağını ifade eden Kozağaçlı, bu nedenle davanın bir an önce karara bağlanması istedi.
SANIKLAR 14 AY SONRA TAHLİYE OLABİLİR
Duruşmaya müdahil avukatlarla birlikte katılan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise, davanın 4 yıla yakın süredir devam ettiğini belirterek, yargılamanın uzamasının işkence suçunun cezasız kalacağı algılamasına neden olacağını, bu nedenle mahkemenin karar vermesi gerektiğini söyledi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklar da tahliyelerini istediler.
Mahkeme heyeti, tebligata rağmen gelmeyen sanıklar Neriman Kılınç, Mustafa Köse, Ömer Demir ve Taylan Gök hakkında, Yargıtayın bozma kararına karşı beyanlarının alınabilmesi için yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.
Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Bu arada duruşmayı izlemeye gelen Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Bitlis ve Van baro başkanları ve müdahil avukatlarının da katıldığı bir grup adliyenin önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Burada da konuşan avukat Selçuk Kozağaçlı, 14 ay sonra davanın 5 yılı dolduracağını belirterek, usulü işlemlerle davanın uzaması durumunda tutuklu sanıkların tahliye olacağını kaydetti.
ÖNCEKİ HÜKÜM
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Çeber'in ölümüne ilişkin 60 sanığın yargılandığı davada, olay tarihinde Metris Cezaevi'nde 2. müdür olarak görev yapan Fuat Karaosmanoğlu, infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi'yi, maktule karşı darp eyleminde bulunarak ''işkence sonucu ölüme neden olmak'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, duruşmalardaki iyi hallerini dikkate alarak sanıkların cezasını müebbet hapse çevirmişti.
Aralarında polis memurları ve infaz koruma memurlarının da bulunduğu 17 sanığı da 5 ay ile 7 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 39 sanığın ise beraatına hükmetmişti.
Kararın açıklanmasının ardından haklarında verilen çeşitli hapis cezalarına ilişkin hükmün açıklanması geri bırakılan 8 sanık, bu konudaki yasa maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden yargılanmış ve 16 Mayıs 2011 tarihinde tekrar ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına'' karar verilmişti.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1 Haziran 2010 tarihli kararını, ''hukuk yararları birbirine uygun olmayan sanıkların, aynı avukat tarafından temsil edildiği'' gerekçesiyle usulden bozmuştu.
Engin Çeber, Sarıyer'de 28 Eylül 2008 tarihinde yaklaşık 10 kişilik bir grup ile izinsiz toplantı ve gösteri yapmak isterken kimlik kontrolü yapan polislerce arandığı için gözaltına alınmıştı. Daha sonra tutuklanarak Metris Cezaevine götürülen Çeber, kaldırıldığı hastanede ölmüştü.