BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İşini bilen gazeteci, Vatan'a konuştu

Turkish Daily News gazetesinin ortağı ve Genel Yayın Yönetmeni İlnur Çevik K.Irak'ta 65 milyon dolarlık ihale kaptı. Çevik, Vatan Gazetesine, bu ihaleleri nasıl aldığını anl

Abone ol

Kuzey Irak denince akla ilk gelen isimlerden birisi de odur: Turkish Daily News'in Genel Yayın Yönetmeni gazeteci İlnur Çevik. 1991-93 yılları arasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in bölgeye ilişkin özel danışmanlığını yaptı. Zamanla "Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) Lideri Celal Talabani ve Kürdistan Demokrat Partisi Lideri Mesut Barzani'ye en yakın Türk!" unvanını kazandı. "Hem gazeteci hem de işadamıyım" diyen Çevik'in ailesine ait Çevikler firması Kuzey Irak'ın şu ana kadar ki en büyük ihalesi olan havaaalanı inşaatı işini aldı. Üniversite kampusu ve öğrenci yurdu da yapan firmanın ortaklarıyla birlikte altına imza attığı iş şimdilik 65 milyon dolar.

Çevik, havaalanı inşaatı, Barzani'nin iddiası, Talabani'nin ziyareti ve DEP'lilerin serbest bırakılmasıyla PKK'nın ateşkesi bitirmesinin Kürtler üzerindeki yansımalarına ilişkin sorularımıza ilginç yanıtlar verdi:

* Havayolu işi için ne düşünüyorsunuz? K. Irak'tan Türkiye'ye uçmak en azından Türk hava sahasını kullanmak istiyorlar. Türkiye ise Kürdistan'ı tanımak anlamına geleceği için bu fikre karşı çıkıyor. Havayolu neden bu kadar önemli?

KTV diye bir Kürt TV'sini ben kurdum. Barzani'nin şu meşhur KTV'si. Bu kurulurken de gördük, daha sonra da gördük. Havaalanları çok önemli. Tek gidilebilen yol şu: Uçakla Diyarbakır'a geleceksiniz. Diyarbakır'dan karayoluyla Habur üzerinden Süleymaniye, Erbil'e gideceksiniz. Bu 7-8 saatlik bir yol. Zamanında yalvardık. Turkcell'i sokalım diye. Yıl 1997'diydi. Asker PKK'nın eline geçer diye istemedi. Halbuki o telefonları Türkiye dinleyecekti. Buna izin vermemek Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktü ve yapıldı. Yine bırakmadık. Çünkü işim gazeteci olarak haber toplamaktır. Ama entelektüel olarak işlerin içine giriyorsunuz. O bölgelerin hamisi oluyorsunuz. Kürt-Türk dostluğunun ne demek olduğunu, Türkiye'nin menfaatlerinin ne olduğunu görünce bir aydın olarak kayıtsız kalamazsınız. Biz yapıştık. Tuttuk orayı. Türkiye'deki bütün derin devletin her unsuruna rağmen yapıştık oraya bırakmadık.

* Nedir şu andaki havaalanının durumu?
Erbil'de bir havaalanı pisti var. Süleymaniye'de yine bir pist var; 3 bin 500 metre. ABD'liler kırık dökük bir şey yapmışlar. Şu anda iki taraf da havaalanı yapmaya çalışıyor. Barzani için Erbil'de Makyol firması pisti yapıyor. Pist ihalesini bir Kürt şirketi aldı ama taşeron firma Makyol. Oranın daha havaalanı ihalesi bitmedi, bugünlerde bitecek. Süleymaniye'deki bitti. AGS diye şirket yapıyor. Havaalanının terminal binası bitti. Ekim'de uçak inebilecek.

* Türkiye izin verir mi?
Havaalanını yaparsınız. Sonra ne indireceksiniz oraya? Patates mi? Türkiye soğuk bakmıyor.

* Emin misiniz?
Evet. Çünkü Türkiye şunu görüyor. Türk işadamı bir buçuk saatte Irak'a gidecek ve K. Irak'ın bağlantısı Türkiye olacak.

* Gerçekten K. Irak'ta para kazandıracak iş var mı?
Çok iş var. İnanılmaz. İhale, ihale, ihale. ABD, iki bölgeye de 500'er yüz milyon dolar verdi. Sırf ihaleler için bütçe yaptılar. Şu son anlaşmadan sonra yaklaşık 800'er milyon dolar daha geliyor. Kürtlerin Anayasa'dan istedikleri gibi bir sonuç alamamaları üzerine sus payı olarak istedikleri bu para petrole karşı yiyecek fonundan verilecek. Yani ellerinde bayağı bir para var. Ayrıca da ticaret yapılıyor. Benzin, yiyecek Türkiye'den gidiyor oraya. Peki kapitalizmi nasıl götüreceksiniz? Ulaşımın rahatlamasıyla.

* Bu işe Türkiye'nin olumlu baktığını bire bir duydunuz mu?
Tabii duydum.

* İş prosedürü nasıl çözeceklerine mi kaldı yani?
Evet. O da bulunur. Bulunmazsa başka yol denenir.

* Nasıl bir yol?
Çok kolay. Şeytanın avukatlığını yapmayayım ama İstanbul'dan uçağı kaldırır Urumiye'ye indirirsiniz. Urume İran'ın Irak sınırındaki bir şehir. Oradan da uçak Süleymaniye'ye gider. Yani direkt Süleymaniye'ye gidileceğine İran üzerinden gidilir. İsrail'in Kıbrıs için yaptığı gibi. Adana'ya gelip, Adana'dan Kuzey Kıbrıs'a gidiyorlar biliyorsunuz. Ama bunlara gerek yok. Göbeğinden bağlamalıyız. İranlılar bar bar bağırıyor. Niye bütün ihaleleri Türkler alıyor diye. İş bunu bir adım öteye götürmeye kaldı.

* Talabani bugün Başbakan'a ne söylemeye geldi?
"Ne yapacağız, koca Türkiyesiniz, bölgenin hamisisiniz, sizin politikanız ne? Politika oluşturun, biz de bilelim bunu" demeye geldi.

* Sizin için gazetecilik bitti, stratejik danışmanlık mı başladı?
Benimki 20 yıldır böyle. Yeni bir şey değil. Çünkü işlerin içine girince adam çok önemli açıklamalarda bulunuyor sonra da diyor ki "Ya şunları Başbakan'a söylesene. Ya da dışişleri bakanına, silahlı kuvvetlere... Yıllardır söylüyoruz. Bazen onun söyleyemeyeceği şeyi de söylüyoruz.

* Peki Kuzey Irak'a gidecek ticari ya da siyasi grupların sizden icazet aldığı, bu doğru mu?

Hayır canım. Erbil'de Makyol benden mi icazet almış?

* Ya peki komisyon aldığınız?
Nasıl komisyon alırım, zaten bizim şirketimiz var orada. Çevikler diye bir aile şirketimiz var. 5-6 ay önce kuruldu. Ama bizim 7-8 yıllık da tekstil şirketimiz, cafe-turizm, yiyecek şirketimiz vardı. 30 yıllık matbaacılık yapıyoruz. Gazeteci bir aileyiz ama gazeteden elde ettiğimiz parayı başka iş alanlarına yatırdık. Krizden sonra bu şirketleri götüremedik. Ama yeniden işe başladı aile fertlerimiz. AGS ve Günay inşaat şirketleriyle ortaklık kurdular.

* Neler yapıyorsunuz K.Irak'ta?
Çevikler Süleymaniye'de AGS'nin içindeler. 38 milyon dolara havaalanı yapılıyor. Köysancak'ta da 15 milyon dolara yurt yapılıyor. Sonra öbür bölümler gelecek. Bir işi aldınız mı bitirmeden ikincisini vermiyorlar. Günay ve Çevikler ise Erbil'de Selahattin Üniversitesi'nin kampusunu 12 milyon dolara yapıyor. Ortaklarımızla beraber toplam 65 milyon dolarlık işin altında imzamız var yani.

İhaleyi kazanan Türk
* Şu ana kadar ki en büyük ihaleyi hangi Türk kazandı?
Bizim aldığımız havaalanıydı ama başka bir sürü Türk şirketleri de var Kuzey Irak'ta. General Energy adlı bir şirket Takta Bölgesi'nde milyon hatta milyar dolarlar değerinde petrol çıkarıyor. Mehmet Sepil görünüyor ama arkasında Mehmet Emin Karamehmet var. Petrolü çıkardılar da Talabani yönetimiyle sorunları var. Onları çözmeye çalışıyorlar. Bir de Pet Oil-Güntekin Köksal var.

* Bir meslektaşınız, "Yahu İlnur sen yıllardır Barzani ve Talabani'yi takip ediyordun, sonra ailene çıkar sağladın. Bu nasıl gazetecilik?" dese yanıtınız ne olur?
Ben sağlamıyorum ki. Birisi eğer oraya girmezse çantasını alan gidecekti oraya. Yine Orta Asya, Rusya'da gördüklerimiz olacaktı. İşi yapmayıp dönen Türk şirketler olacaktı. Talabani ve Barzani dedi ki bana ciddi şirketler girsin. Biz bütün şirketlere söyledik. Ben yalvararak herkesi oraya sokmaya çalıştım. Türkiye'de kim varsa o girsin. Ben telefon açıyorum, ne olur o şirket girsin diye. Ben bundan bir şey almıyorum, bir menfaat de sağlamıyorum. Ama ilk soktuğumuz şirketler oraya, kendi şirketlerimizdi. Adamlara yemin billah ettik, vallahi bunlar iş yaparlar diye.

Abdullah (Gül) yakın arkadaşım zaman zaman benden akıl alır
* Siz, Barzani ve Talabani'nin Türkiye'deki...
Uzantısı mı diyeceksiniz?

* Uzantısı değil ama sanki halkla ilişkilercisi gibisiniz. Bu kaç yıla dayalı bir ilişki?
Evet, öyleyim. 15 yıl.

* Gazeteci Cengiz Çandar'ın sanki aynı misyonu varmış gibi duruyor ama sizin ki kadar değil mi?
Değil, değil. Burada gazetenin önemi devreye giriyor. Turkish Daily News uluslararası ilişkilere hakim bir gazete. Bu gazetede çıkanlar her zaman iki tarafa da mesajlar taşır. Zamanında bana geldiler. Demirel hükümetinde de özel danışmandım. Onun için ilişkilerim de gelişti. Ondan önce de tanıyordum. Oturur düşünürdük, ne olmalı, nasıl olmalı.

* Zaman zaman Talabani ve Barzani'nin açıp sizden akıl aldıklarını düşünüyorum.
Doğru. Ne yalan söyleyeyim ki, doğru. Abdullah da (Dışişleri Bakanı Gül) benim çok eski, yakın arkadaşımdır. O da hep açar bana sorar. Şu konuda ne diyorsun sen? Ne düşünüyorsun diye. Aynı şekilde Talabani ve Barzani de sorar. Artık aile dostluğumuz var çünkü. Benden ters bir şey de duysa adam alınmaz. Ya İlnur burada bir şey söylüyor bize der.

Haber: Devrim Sevimay

Kaynak: www.vatanim.com.tr