Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Marmara ve Tekirdağ'ı bekleyen iki tehlike olduğunu belirtti.
Abone olProf. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Marmara ve Tekirdağ'ı bekleyen iki tehlike olduğunu belirterek, "300 yıldır sakinlik ve durgunluk var. Er veya geç burada da 7'nin üzerinde bir deprem olasılığı var" dedi.
Trakya Kalkınma Ajansı'nın desteklediği 'İl Afet ve Acil Durum Planının Ön Araştırması Projesi'nin Tekirdağ'da hayata geçirilmesi nedeniyle ticaret ve sanayi odası konferans düzenledi.
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın konuşmacı olarak katıldığı konferansta Marmara ve Tekirdağ'ı bekleyen iki deprem tehlikesi olduğunu kaydetti.
Işıkara, depremin zamanını bilemenin mümkün olmadığını, ancak sonrası için hazırlık yapılması gerektiğini söyledi.
Tekirdağ'ın Şarköy İlçesi'ne bağlı Müretfe Beldesi'ndeki 1912 depremini hatırlatan Işıkara şunları söyledi:
"Tekirdağ'ı da etkileyebilecek iki tehlikeden bahsettim. Yırtık olan yer arasındaki fayın kırılmayan kısmıdır. Bu nereleri etkiliyor? Adaların güney batısına tekabül ediyor. Orada olabilecek bir deprem Tekirdağ'ı etkileyecektir. Kuzey Anadolu fay uzunluğunun güney kolu İznik gölünün güneyi, Gemlik'ten Marmara'ya giren kolunda, 300 seneye yakın bir sakinlik ve durgunluk var. Er veya geç burada da 7'nin üzerinde bir deprem olasılığı var.
Tabi her iki deprem tüm Marmara'yı etkileyecektir. Deprem oluş yeri yerleşim yerine ne kadar yakınsa o yerleşim yeri daha çok etkilenecektir. O bakımdan burada mühim olan depremin ne zaman olacağı değil, depremden önce neler yapabiliyoruz. Nasıl önlemler alıyoruz. Bu muhtemel iki tehlikeye karşı ne kadar hazırız. Muhtemel depremin zararını en aza çekmede nasıl çalışmalar yapıyoruz. Önemli olan budur."
"Erken uyarı sistemleri insanları kurtarmaz"
Erken uyarı sistemlerinin depremlerden 10 yada 12 saniye erken haber verdiğini kaydeden Işıkara, "Bu süre insanları kurtarmaya yetmez. Türkiye'de deprem erken uyarı sisteminin bize çok büyük bir faydası yok. Bir deprem 2 dalga üretir 1'nci dalga kayıt sistemine geldiği zaman depremin olduğu yer ile yerleşim yeri mesafesi çok önemlidir. Türkiye bu bakımdan maalesef fakir. Deprem olan yerle yerleşim yerinin mesafesi çok kısa. Ancak bu erken uyarı sistemleri stratejik noktalar olan mesela doğalgaz veya LPG dolum tesisleri gibi yerlerde uyarı geldiğinde önlem alınmasında önemlidir" diye konuştu.