IŞİD Irak'ın en büyük kenti Musul'da yönetimi ele geçirdi, sırada ise Kerkük var. Peki Türkiye sınırındaki bu gelişmeler için nasıl bir yol izleyecek?
Abone olIrak Şam İslam Devleti örgütü-IŞİD, Irak'ın en büyük kenti Musul'da dün yönetimi ele geçirmesi Ankara'yı alarma geçirdi.
Süleyman Şah Türbesi’nde yaşanan kriz benzeri bir tehditle karşılaşmak istemeyen Türkiye, IŞİD’in eline geçen Musul Başkonsolosluğu’nu tahliye ediyor.
Ankara'nın IŞİD'e karşı önemlerini Milliyet si yazarı bugünkü köşesinden yazdı. IŞİD'in yükselişine ilişkin kritik aşamaları da yazısında hatırlatan Aydıntaşbaş, hükümete 'yeni stratejiler zorunlu' uyarısında bulundu.
Geçtiğimiz yıl içinde Suriye’de Rakka bölgesi ve ardından 4 sınır kapımızı tümüyle ele geçiren örgüt, pazartesi gecesi de Irak’ın en önemli kentlerinden olan Musul’da hakimiyet kurdu.
Böylece yurtdışından gelen cihatçıların da yardımıyla Suriye’den Irak’a uzanan Sünni bölgesinde kesintisiz bir Selefi devlet projesini hayata geçirmek için düğmeye basan El Kaide çıkışlı örgüt, hem Irak’taki Maliki rejimini, hem Türkiye’yi, hem de Suriye ve Irak’taki Kürt oluşumlarını aynı anda tehdit eder hale geldi.
PYD SAVUNMAYA GEÇTİ
Aylardır IŞİD’le şiddetli çatışmalara giren PYD güçlerinin yanında, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı peşmerge birlikleri de kendi bölgelerindeki El Kaide tehdidine karşı savunma pozisyonuna geçti. El Kaide menşeli IŞİD’in bir haftadır Musul’da Irak ordusuyla savaştıktan sonra Musul’da hakimiyet kurması, sadece Erbil ve Ankara değil Washington’da da soğuk duş etkisi yarattı.
EL KAİDE'YE TAZE KAN
Pazartesi gecesi yoğunlaşan çatışmalar sonrasında önce Musul’daki valilik binasını, ardından havaalanını ele geçiren IŞİD, cezaevindeki 2500 civarındaki ”terör suçlusunu” da serbest bırakarak Irak’taki El Kaide yapılanmasına taze kan sağlamış oldu.
Bu arada Ankara, IŞİD tarafından ele geçirilen havaalanına çok yakın olan Musul Başkonsolosluğu’nu tahliye etmeye başladı. Birkaç gündür Irak ordusu ve IŞİD arasındaki çatışmalarda zarar gören baz istasyonları nedeniyle Musul Başkonsolosluğu’yla telefon hatları kesilmişti. Uydu kanalları üzerinden Başkonsolos Öztürk Yılmaz’la irtibat kuran Ankara, birkaç ay önce IŞİD tarafından sarılan Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi benzeri bir ikilem yaşamamak ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için başkonsoloslukta tahliye çalışmalarını başlattı.
Ankara’daki yetkililer, IŞİD’in yükselişini büyük ölçüde Suriye’deki Esad rejiminin hâlâ devrilmemiş olmasının yarattığı otorite boşluğu ve Maliki yönetiminin Irak’taki Sünnilere yönelik dışlayıcı politikalarına bağladı. Dünkü görüşmelerde yetkililerden en sık duyduğum laf, ”Biz Maliki konusunda uyarmıştık” oldu.
YENİ STRATEJİ ZORUNLU
Ancak yaşanan gelişmelerin hızı, Ankara’nın sadece bu serzenişlerle yetinemeyeceğini, yeni stratejiler geliştirmesini zorunlu kılıyor.
En basitinden IŞİD/El Kaide’nin güney sınırlarımızdaki önlenemeyen yükselişi, Türkiye’nin kendi coğrafyasındaki Kürtlerle güçlü ve kalıcı bir ittifak kurması zorunluluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ancak IŞİD konusunda Erbil’deki Kürt yönetimi ile yakın işbirliği halinde olan Ankara, henüz PYD ile benzer bir paslaşma içinde değil. Üst düzey kaynaklar, PYD’yle stratejik bir yakınlaşmanın ister istemez Türkiye’deki çözüm sürecine endeksli olduğunu, çözüm sürecindeki kırılgan atmosferin şu aşamada daha derin bir ilişkiye imkân vermediğini belirtiyor.
Her durumda İŞİD tehdidi ve Suriye’den Irak’a uzanan yayılmacı bir Selefi devleti ihtimali, Ankara’nın Suriye ve Irak’taki stratejik önceliklerini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.
Ve hiç beklenmedik bir zamanda Ankara kendini El Kaide karşısında Barzani, PKK, PYD ve hiç sevmediği Maliki’yle aynı cephede buluyor...