TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, güçlü, müreffeh ve adil bir yapı için ilk hedefin anayasa olduğunu söyledi.
Abone olTürk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ''TÜSİAD olarak inanıyoruz ki Cumhuriyetimizin daha güçlü, daha müreffeh, daha adil bir yapıya kavuşması yolunda en önemli ilk hedef yeni anayasanın hazırlanmasıdır'' dedi.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı'nın açılışında konuşan Boyner, geleceğe yönelik konuşmaları gereken pek çok konu olduğuna inandıklarını, hem küresel ölçekte hem de ulusal ölçekte alışılmışın ötesinde çalkantılı bir geçiş dönemi tablosu içinde rotalarını doğru çizmeye, ancak sakin ve derin tartışmalara ihtiyaçları bulunduğunu ifade etti.
''Bugün konuşmamı yaparken etraftaki tüm kara bulutlara, küresel sistemin yapısal krizine, ülkemizde terör eylemlerinin artışı ve buna koşut toplumsal gerginliğe rağmen umutlu olduğumu vurgulamak istiyorum. Türkiye'nin dünyada giderek daha fazla ilgi gören, sözü daha fazla dinlenen bir ülke olmasıyla toplumsal dokumuzu zedeleyebilecek içimizi burkan gelişmeler şiddet patlamaları eş anlı olarak yaşanıyor. 10 yıl sonra, refahımıza ve huzurumuza katkı yapacak koşulların götürdüğü yerde mi, yoksa geçmiş saplantılarımızın bizi tıkadığı noktada mı olacağız, anlamaya çalışıyorum. Umudum dünyayı iyi anlayarak demokrasimizi derinleştirme çabalarından taviz vermeden uzun vadeli rotamızı çizebileceğimize inanmamdan kaynaklanıyor.''
BDP'YE GÖNDERME
Boyner, konuşmasında BDP'nin de Meclis'e dönmesini olumlu karşıladıkları mesajı verdi:
"TBMM'nin 2007'deki emsale rağmen, tutuklu üyelerini bünyesine alamadan açıldı. Ancak seçimde toplumun desteğini almış tüm siyasi partilerin yeni yasama yılında Meclis çatısı altında olmaları umudumu artıran bir olgu bu''
"HEPİMİZ O ANAYASADA KENDİMİZİ GÖREBİLMELİYİZ"
Ümit Boyner, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Meclis'teki açılış konuşmasında sunduğu gelecek tasavvurunu, geçmiş ile bağ kurarak ortaya koyduğunu, geçmişin kazanımları üzerine inşa edilecek tarihten gelen sürekliliği göz ardı etmeyen yeni bir Türkiye tablosu çizdiğini, böylesi bir çerçevenin varlığını da ''umutlu olmak için önemli bir neden'' diye değerlendirdiğini ifade etti. Siyaset sınıfının da bu vizyonu benimseyerek özlemlerine yanıt verecek bir çalışma içine gireceğine dair iyimserliğini diri tutmak istediğini dile getiren Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''TÜSİAD olarak inanıyoruz ki Cumhuriyetimizin daha güçlü, daha müreffeh, daha adil bir yapıya kavuşması yolunda en önemli ilk hedef yeni anayasanın hazırlanmasıdır. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanı, Meclis açılış konuşmasında şu ifadeyi kullandı; '200 yıllık çabalarımızın kazanımlarını pekiştiren, hepimizin üzerinde mutabık olduğu, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden taviz vermeyen bir anayasa...' Bu vurguya yürekten katılıyoruz. Bizim anlayışımıza göre de yeni anayasa hukukun üstünlüğüne, özgürlüklerin korunmasına, vatandaşların özel hayatının masuniyetine, bağımsız yargı ilkesine, güçler ayrılığına ve fren-denge sistemlerinin sağlıklı işlemesine itina gösterecek toplumsal katkı ile hazırlanmış bir metin olmalıdır.
UZUN TUTUKLULUK SÜRELERİ
Yeni anayasal düzenimizde tutuklulukların infaza dönüşmesine izin vermeyecek bir adalet anlayışı ve yargı sistemine sahip olmayı istiyoruz. Özgürlükleri ön plana çıkaran anayasa felsefesinin hakim olduğu bir Türkiye'de Avrupa Konseyi'nin bizi rahatsız eden son raporundaki basın ve ifade özgürlüğü eksikliği tablosuyla da karşılaşmayız.
Bizce daha önemlisi bu anayasa yalnızca bir metin olmakla kalmamalıdır. Hepimizin içselleştireceği, toplumsal bütünlüğümüze katkıda bulunup çeşitliliğimizi yansıttığı ölçüde benimseyeceğimiz bir toplumsal mukavele olarak hayata geçirilebilmelidir.
Hepimiz o anayasada kendimizi görebilmeliyiz. İhtiyacımız budur. Şartların önümüze koyduğu zorunluluk budur. Gelecek nesillere yönelik sorumluluğumuzun gereği de budur."