Vatan Gazetesi'ne İş Bankası'ndan engel. İş Bankası'yla ilgili bir haberi yayınlayan Vatan, bunun bedelini ilanlarından olarak ödedi. Göngör Mengi, bu duruma isyan etti.
Abone ol Vatan Gazetesi, Avea adlı GSM şirketinde İş Bankası ile Telecom Italia Mobile (TİM) ortak olduğunu ve bu durumun içinde bir çelişki tesbit ettiğini yazdı. Bunun üzerine İş Bankası, Vatan'a verdiği ilan ve reklamları geri çekti. Güngör Mengi, "Kafaya bakın!" başlıklı yazısında olaya sitem etti.YAZI: Güngör MENGİ
KAYNAK: www.vatanim.com
Topluma tüm gerçekleri göstermek, medyanın var olma nedenidir.
Çünkü insanlar görmedikleri şeyi yönetemezler. Gizli ilişkilerin, gönüllü kabullerin ve menfaatçi dayatmaların yarattığı sansür ortamı ülkeye sadece haksızlık, yolsuzluk ve yıkım getirir.
VATAN, bu kaderi değiştirme, daha doğrusu meydan okuma iradesinden doğdu.
Misyonumuz, devlet ayrıcalıklarından yararlanmadan ve reklâm verenlere dalkavukluk yapmadan da büyük gazete olunabileceğini ispat etmektir.
İş Bankası'nda gerçekçi olmayan bir değerlendirmeyi pazartesi günü haber verirken, işte bu nedenle "Bu haberi VATAN'dan başkası yazamaz" dedik.
Çünkü karartma sever zihniyetin bize ne yapacağını tahmin ediyorduk. Tahminimiz gerçekleşti.
Olayı hatırlayalım: Avea adlı GSM şirketinde İş Bankası ile Telecom Italia Mobile (TİM) ortaktır. VATAN bir çelişki tespit etti:
Şirket zarar ettiği için İtalyan şirketi bilançosunda Avea'daki yüzde 40 hissesinin değerini sıfır olarak gösterdiği halde İş Bankası yüzde 20 oranındaki hissesine 791 trilyon lira değer biçmişti.
İş Bankası'nın binlerce ortağı var. Türkiye bankacılık felâketleri yaşamış bir ülke. Aydınlığa çıkardığımız gerçeği banka ortaklarının ve kamuoyunun bilmeye hakları vardır.
Bu çelişki tedbir almayı gerektiriyorsa, sorumluları uyararak yanlışın düzeltilmesini talep etmek medyanın görevidir.
VATAN görevini yapmış, İş Bankası yönetimi de VATAN'a reklâm ambargosu uygulamaya başlamıştır.
Bu tavır, ödediği parayı, aldığı reklâm hizmetinin karşılığı olarak görmeyen, sakıncalı gerçeklerin örtülmesine yarayan bir "sus payı" sayan ilkel bir zihniyetin yansımasıdır.
Bu kararı alanlar, güçlerini kişisel hınçlarını tatmin için kullanarak yönetim zaaflarını itiraf etmişlerdir.
"Her serde bir hayır vardır" sözü bu olayda da kendini kanıtlayacaktır.
VATAN şantajla susturulamayacaktır.
Sonuçta ülkeyi kirleten geleneksel tehdit ve şantaj araçlarından biri daha çöplüğe gidecektir.
Biz, bu iyiliğin üstümüze düşecek bedelini ödemeyi, daha yolun başında göze aldık.
Dönmeyiz..
Çıkar çatışması ve büyük sınav
Sosyal Güvenlik Reformu, meclisi gerçek anlamda bir çıkar çatışmasının sahnesi haline getirecek.
Farklı emeklilik rejimleri hem adaletsizlik üretiyor hem de devlet maliyesine sürekli kaynak kaybettiriyor. Reform, yıllardır yapılamayan birleştirmeyi gerçekleştirecek, fakat bu operasyondan memurlar zarar görecektir.
Şimdiye kadar 25 yıllık hizmete karşılık son maaşın yüzde 75'i kadar emeklilik maaşı ödenirken oranlar kademeli olarak inecek ve 2017 yılında yüzde 50'ye düşecektir.
Şimdi bir yandan milletvekilleri "kıyak emeklilik''i, öteki meslek grupları da kendilerine özel ayrıcalıkları elde edebilmek için kulis faaliyeti yapıyor.
Güçlülerin zayıflara, gizli ilişkilerin hak ve hukuka baş eğdirdiği toplumlara "Üçüncü Dünya" deniyor.
Bu reformun akıbeti, Türkiye'nin çağdaş dünyaya terfi edip etmediğinin de göstergesi olacaktır.