AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, toplum üzerinden "evet" diyenlere yönelik büyük bir baskı kurulduğunu söyledi. Turan, Doğan Grubu'na bilerek ya da bilmeyerek bu algıyı oluşturmakla suçladı.
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Doğan Grubu'nun bilerek ya da bilmeyerek İrfan Değirmenci üzerinden kamuoyunda "hayır" oyu kullanacaklara yönelik zulüm yapılıyor algısını yarattıklarını söyledi. Böyle bir konuda eğer bir kişi atılacaksa İrfan Değirmenci'nin o listedeki son kişi olacağını belirten Turan, toplumda "evet" oyu kullanacaklara yönelik büyük bir baskı yaratıldığını belirtti.
Bülent Turan, Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Kanal D yönetiminin, İrfan Değirmenci üzerinden bilerek ya da bilmeyerek büyük bir algı operasyonu yürüttüğünü söyledi. İrfan Değirmenci'nin referandumdaki
tavrından dolayı işinden olmadığını belirten Turan, böyle bir konuda kovulacak son ismin İrfan Değirmenci olacağını, bu olaydan önce de işine son verileceği söylentilerinin bulunduğunu kaydetti. İşte Turan'ın açıklamaları:
"CHP'nin aldığı pozisyon, AK Parti'nin yaptığı her şeye "hayır" demek olmaması lazım. 18 madde görüşülürken ne dediler? Parlamenter sistemin güçlenmesi lazım. Ben görüşmelerde CHP'den "Parlamenter sistem güçlü olsun, bunun için de şu önerimiz var" sözünü duymadım. Mevcut kalsın! Tamam da komisyonda görüşülürken bir tane bu konuda önerge verildi mi? Su atıldı, kavga çıkarıldı, adam dövüldü her türlü gerginliği çıkardılar.
"ŞİRİN GÖZÜKMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Bakmayın şu anda gerginlik çıkarmıyorlar, "AKP değil AK Parti diyelim" diyorlar. AK Parti seçmenini şirin gözükmek ve onlardan "hayır" oyu kullanmalarını isteyeceklermiş. 15 sene sonra AKP dememeye çalışmaları büyük bir başarı haline geldi tabiri caizse. Ne yapalım bizim de imtihanımız bu!
"BOZUK PLAK GİBİ AYNI ŞEYLERİ TEKRARLIYORLAR"
Şu anda biz MHP ile bir yol arkadaşlığı yaptık. Bir irade ortaya koyduk. Bu metne az diyebilirsiniz ama imkanımız bu kadardı. Gücümüz buna yetti. Keşke dört parti bir araya gelebilseydi de demokratik sistem içerisinde anayasanın tüm maddelerini değiştirebilseydik. Bu olmadı diye ağlayacak halimiz yok. Diyoruz ki biz en azından Türkiye'nin temel meselelerini; ekonomiyi, siyaseti, cumhurbaşkanlığı seçimlerini büyük ölçüde rahatlatacak olan bu 18 maddelik değişikliği yapalım istiyoruz. Bu 18 madde içerisinde bir iki maddeye takılıp, bozuk plak gibi dönmenin bir anlamı yok.
"ÇOK ÖNEMLİ KAZANIMLAR VAR"
HSYK, seçilme yaşının 18'e indirilmesi gibi bir çok mesele 50 yıldan bu yana tüm siyasi partilerin istediği demokratik kazanımlardan bir kaç tanesidir. Hiç bunlar söylenmiyor. Varsa yoksa padişahlık yetkileri! Millet buna güler. Eğer padişahlarda bu yetki yok derseniz, sizi ciddiye almaz insanlar. Yapamazsınız demekten başka, hakaret etmekten başka, evet diyenler haindir demekten başka bir şey yapmadılar.
"EVET DİYENLERE BASKI VAR"
Deniliyor ki propaganda da "hayır" diyenler hapse atılıyor. Yok böyle bir şey! Tam aksine iddia ediyorum. "Evet" diyenlere baskı var. "Evet" diyenlere yan bakma var. Siz gazetecisiniz. Bugün hayır derseniz karşımda; bravo derler, demokrasinin gereği gibi sunarlar. Ama tam tersi evet deseniz... Sporcuların başına geldi biliyorsunuz. Yalaka mı denmedi, hakaret mi edilmedi...
"ZULÜM VAR ALGISI YARATTILAR"
İrfan Değirmenci zaten atılacağı, kovulacağı söylenen bir kişiydi. Eğer birisi "hayır" diyeceği için atılacaksa en son atılacak isimdir İrfan Değirmenci! Ama bunu akıllı biçimde yönetti ve kendisine prim kazandırdı.
Keşke atılmasaydı, bizim rahatsızlığımız yok. Ama o malum medya grubunda, İrfan Değirmenci'den önce "hayır" dediği için atılacak yok muydu? Ya bilerek ya da bilmeyerek, çok büyük bir algı yönettiler. O grup akıllı bir grup tabiri caizse. Sonuç olarak "hayır oyu kullanacaklara büyük bir zulüm yapılıyor" algısını yarattılar. Bu çok doğru değil."
ÖNCEKİ HABERLER
