İran'da 50'den fazla siyasî tutsak, Başkan Obama'ya yazdıkları bir açık mektupla, Tahran'a uygulanan ambargonun kaldırılmasını istedi ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve başlaması ardından girilen yeni dönemi iyi değerlendirme çağrısı yaptı.
Abone olİran'da 50'den fazla siyasî tutsak, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'ya yazdıkları bir açık mektupla, Tahran yönetimine uygulanan ekonomik ambargonun kaldırılmasını ve yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve başlaması ardından 'Amerika Birleşik Devletleri ve İran arasındaki sorunu çözmek için son şan' diye tanımladıkları dönemi iyi değerlendirmesini istediler.
Guardian gazetesinde yayımlanan açık mektuba imza koyan tutsaklar arasında, kadın hakları savunucusu ve eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin kızı Faize Haşemi ve reformcu siyasetçi Mohsen Eminzade gibi önde gelen isimler de bulunuyor.
Mektupta, İran ve Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni bir sayfa açma zamanının geldiği ve karşılıklı anlayışa dayanan yeni bir döneme ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor.
Mektup, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı hasan Ruhani'yi, diyaloğa sonuna kadar inanan, geçmişte nükleer müzakereleri yürütmüş temiz bir sicili olan siyasetçi olarak tanımlıyor.
Barack Obama'ya yazılan mektupta ayrıca ekonomik yaptırımların sona erdirilmesi isteniyor ve bu yaptırımların tüm İran halkına yönelen bir toplu cezalandırma haline geldiği ifade ediliyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, hafta başında düzenlediği ilk basın toplantısında, "Biz, zaman kaybetmeden, diğer taraflarla ciddi ve kapsamlı görüşmeler yapmaya hazırız. Tarafların endişelerinin bu görüşmelerle kısa sürede çözüleceğine eminim. Ancak yasal çerçevenin dışındaki talepler ya da mantıksız ve eskimiş dayatmalar bu sürece yardımcı olmaz. Sorunlara gerçekçi bir bakışla yaklaşmalıyız" demişti.
İran'ın haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Ruhani, "Gündemi müzakereler üzerine kurmalıyız, tehditler üzerine değil" ifadelerini kullanmıştı.
Ruhani'nin cumhurbaşkanı seçilmesi ardından Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada da "Eğer bu hükümet, uluslararası sorumluluklarını yerine getirmek için kararlı adımlar atmayı tercih eder ve soruna barışçı bir çözüm bulmayı isterse, bu durumda Amerika Birleşik Devletleri'ni işbirliği yapabileceği 'bir ortak' olarak bulacaktır" ifadelerine yer verilmişti.