BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,71
ALTIN 2.967,32
HABER /  DÜNYA

İran'da yetiştirilen Türkmen atları 500 bin lirayı geçen fiyatlarla alıcı buluyor!

İran'ın Gülistan eyaletindeki Türkmen Sahra bölgesinde yetiştirilen Türkmen atları, güzellik ve çeviklikleriyle dikkati çekerken bazıları 1 milyar tümene varan (yaklaşık 500 bin Türk lirası) fiyatlarla alıcı buluyor.

Abone ol

Uzun yol sürüşü, yarış veya gösteri için yetiştirilen atlar, turistlerden de yoğun ilgi görüyor.

Bazı yetiştiriciler, "merasim atı" olarak da adlandırılan gösteri atları ile güzellik yarışmalarına katılırken bazıları ise uzun yol atları ile turistlere Gülistan Ormanı'nda gezi ve kamp hizmeti veriyor.

Düzenli olarak at yarışlarının düzenlendiği Kelale kentinin Süfyan köyü, Türkmen atlarının merkezi olarak biliniyor.

"Türkmen atının annesi"

Yıllar önce neslinin tükendiği ya da tükenmek üzere olduğu söylentileri yayılırken ABD asıllı Louise Laylin'in araştırmaları ve gayretleriyle İran'da tekrar çoğaltılmaya başlanan Türkmen atları, kısa sürede at tutkunlarının dikkatini çekmeyi başardı.

Çocukluğundan beri atlara merakı olan, Washington'da doğup Virjinya'da bir çiftlikte büyüyen Laylin, üniversite yıllarında tanışıp evlendiği Kaçar hanedanı prenslerinden Nersi Firuz ile İran'a yerleşerek bir at çiftliğinde zengin aile çocuklarına binicilik dersleri vermeye başlıyor.

Evlendikten sonra "Firuz" soyadını alan ABD asıllı kadın, kullandıkları atların çocuklar için büyük gelmesi üzerine yeni at arayışına giriyor ve ülkenin kuzeyindeki atlardan haberdar oluyor.

Firuz, yaptığı araştırmalarda bu atların, soylarının tükendiği sanılan "Hazar atı" olduğunu öğrenince bulduğu safkan cinsleri satın alarak çoğaltmaya yöneliyor.

Daha sonraki araştırmalarında kısa boylu, tazı gibi ince belli ve büyük burun deliklerine sahip, uzun boyunlu, ince kafalı bu atların Arap ve Türkmen cinsi atların da atası olduğu kanaatine varıyor.

Hazar atından sonra Türkmen atına da aynı hassasiyetle yaklaşan Firuz, soyu tükenmek üzere olan bu at cinsine de gereken önemin verilmesini sağlayarak başka üreticilerin de onları tercih etmesine sebep oluyor.

Bugün İran'da yetiştirilen ve 500 bin liranın üstünde fiyatlara alıcı bulabilen Türkmen atlarının yetiştirilmesinde büyük katkısı olan Firuz "Türkmen atının annesi" olarak da kabul ediliyor.

Bu yüzden, yarım asra yakın süre İran'da yaşayan ve Türkmen Sahra bölgesinde 2008 yılında hayatını kaybeden Firuz, ülkede büyük bir saygıyla anılıyor ve neredeyse her yetiştiricinin "Louise" adında en az bir atı bulunuyor.

Gülistan Ormanı'nda at gezileri

Kelale kentinin Süfyan köyünde at yetiştiriciliği yapan Mahmud Nefespur, AA muhabirine, Türkmen atlarını anlattı.

Çocukluğundan beri atlara merakı olduğunu belirten Nefespur, şehir hayatını bırakıp tamamen köye yerleştiğini, halihazırda 35'e yakın atla bir evde bulunması gereken tüm çiftlik hayvanlarını beslediğini ifade etti.

Nefespur, gelir kaynağı olarak daha çok yabancı turistlere yönelik at gezileri düzenlediğini, Gülistan Ormanı'ndaki gezilerin 2-3 gün sürdüğünü ve misafirlerle ormanda kamp yaptıklarını aktardı.

At binmeye gelen misafirlerini yerel mimari ile yapılan evlerde ağırladıklarını kaydeden Nefespur, "Sabah, öğle ve akşam yemekleri sunuyoruz. Sunduğumuz geleneksel yiyeceklerimiz organik ürünlerden yapılıyor." dedi.

Bölgede iki çeşit Türkmen atı yetiştiriliyor

Nefespur, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgemizdeki Türkmen atlarının annesi Louise Firuz'dur çünkü o Türkmen mirasını koruyarak bize yeniden hatırlattı. Biz unutmuştuk, soylarının nereden geldiğini bilmiyorduk. Onun (Firuz'un) sayesinde şimdi atların soy kütüğünü biliyoruz. Hangi atın babasının ya da annesinin kim olduğunu artık kayıt altına alıyoruz."

Bölgelerindeki Türkmen atlarının iki çeşit olduğunu belirten Nefespur, şöyle konuştu:

"Biri Ahalteke diğeri ise Yemut cinsidir. Türkmen atının aslı Yemut'tur. Yemut cinsi sağlam bir bedene sahip ve çok uzun yolculuklara çıkabiliyor. Ahalteke öyle değil. Gösteri atıdır, merasim atıdır."

Nefespur, "Al Sakkar" adındaki Yemut cinsi bir atı işaret ederek, bu atın 35 yaşından büyük olduğunu ve babasının Şah döneminde Türkmenistan'dan satın alındığını kaydetti.

Al Sakkar'ın kendisi için çok önemli olduğunu dile getiren Nefespur, bu atın yavrusuna da "Louise" adını verdiğini aktardı.

Nefespur, "Louise gibi bir at verdi bana. Louise eşsiz bir attır. Al Sakkar'ın diğer yavrusu Penah ise altın rengiyle hem güzellikte hem de hızda rakip tanımıyor." şeklinde konuştu.

Bazı Türkmen atlarının fiyatı 500 bin lirayı geçiyor

Nefespur, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Penah özel eğiticisiyle kalıyor, çiftliğe getirmiyorum. Gelecek yıl yapılacak güzellik yarışmasına ve at yarışlarına hazırlanıyor. Penah'ın babası Ahalteke'dir. Rengini ve heybetini babasından, dayanıklılık ve çevikliğini de annesinden aldı.

Türkmen atlarının fiyatları değişiklik gösteriyor. 50 milyon tümene de (yaklaşık 25 bin Türk lirası) bulunabilir 1 milyar tümene de (yaklaşık 500 bin Türk lirası). Duruşu, annesi, babası, rengi, zarifliği, çevikliği gibi özellikler fiyatların belirlenmesinde belirleyici oluyor."