İran'da geçtiğimiz iki hafta içerisinde meydana gelen cinsel taciz vakaları ve yetkililerin yaptığı açıklamalar korkunç bir şüphe doğurdu.
Abone olİsfahan yakınlarında, muhafazakar bir kasabada, özel bir partiye katılan kadınlar geçen hafta kaçırılmış ve kendilerini bıçaklamakla tehdit eden bir grup erkeğin tecavüzüne uğramıştı.
Bir hafta sonra ise, bir üniversite öğrencisi, yüksek güvenlik önlemleriyle korunan bir kampüste kimliği belirlenemeyen kişilerin saldırısına uğramıştı.
İki olayda da, yetkililer mağdurları gerektiği gibi örtünmemek ve İslama uygun olmayan şekilde hareket etmekle suçlamıştı.
Basına yansıyan bu iki olay ve İranlı yetkililerin yorumları, ülkede gittikçe artan cinsel taciz vakalarından şikayet eden kadın hakları savunucularını öfkelendirdi.
Bahçe partisi basıldı
24 Mayıs akşamı, Humeynişehir'de iki ailenin düzenlediği özel partinin 14 konuğu, duvarlarla çevrili bahçede toplandı.
Basında yer alan haberlere göre, gecenin ilerleyen saatlerde bir düzineyi aşkın silahlı kişi bahçeye girdi ve kadın misafirlere tecavüz etti.
Orta boy kasabalarda, tecavüz haberleri orman yangını kadar hızlı yayılır.
Ancak ilk aşamada, sıkı kontrol edilen basın yaşananlardan bahsetmedi ve bir haftayı aşkın bir süre boyunca resmi bir açıklama yapılmadı.
Sessizliğe öfkelenen ve kasabada yaşayan kadınların güvenliğinden endişe eden bir grup, cep telefonu mesajları aracılığıyla mahkeme önünde protesto gösterisi düzenledi.
Ancak yetkililerin daha sonra yaptığı açıklama daha da büyük bir öfkeye neden oldu.
Mağdurlara suçlama
Kasabanın imamı Musa Salemi, "Tecavüze uğrayanlar övgüye layık kişiler değil" dedi.
Salemi, "14 kişiden yalnızca ikisi arasında akrabalık bağı vardı. Kasabamıza parti yapmak için gelmişlerdi, şarap içerek ve dans ederek diğer insanları tahrik ettiler." dedi.
Kasabanın emniyet müdürü Devrim Muhafızları mensubu Hüseyin Yardost da benzer açıklamalar yaptı.
Yardost, "Tecavüze uğrayan kadınların ailelerinin suçu olduğunu düşünüyorum. Eğer düzgün örtünmüş olsalardı ve müziklerinin sesi o kadar yüksek olmasaydı, tecavüzcü de bunun ahlaksız bir buluşma olduğunu düşünmezdi." dedi.
Yetkililerin üniversite kampüsünde gerçekleşen saldırıya yaklaşımları da öğrenciler tarafından eleştiriliyor.
'Vahim sonuçlar'
Kadın hakları grupları da durumla ilgili endişelerini dile getiriyor.
BBC'ye konuşan İranlı savunucu ve avukat Şadi Sadr, yetkililerin yargılayıcı açıklamalarının, kadınların kıyafeti yeterince muhafazakar değilse, tecavüzün meşru olduğunu ima ettiğini ve toplum için "vahim sonuçları" olabileceğini söyledi.
Bazı yorumcular, son günlerde artmakta olan cinsel saldırı suçlarının, artan genç nüfusun kadın ve erkek mensuplarının birbirleriyle çok az vakit geçirmesinden doğan gerilimden kaynaklandığını düşünüyor.
Ülkedeki tartışmalar devam ederken, başka tecavüz suçlarından hüküm giyen üç erkek 9 Haziran tarihinde idam edildi.
Hükümet, bu cezalandırmaların caydırıcı olacağını umuyor ancak basına yansıyan iki olayın faillerine ilişkin bir bilgi henüz yok.