BIST 9.620
DOLAR 34,65
EURO 36,46
ALTIN 2.929,97
HABER /  DÜNYA

İran o ülkede yönetimi ele geçirdi dengeler değişti!

İran ve Suudi Arabistan'ın güç savaşına sahne olan Yemen'de yönetim el değiştirdi. İran'ın desteklediği Husiler, iki kent dışında ülkenin tamamını ele geçirdi.

Abone ol

Yemen'de İran yanlısı Husiler başkent Sana’da kontrolü ele geçirerek Riyad destekli Devlet Başkanı Hadi'yi ev hapsine aldı. Hadi'nin Husilerin taleplerine boyun eğmesiyle anlaşma sağlandı.

El Kaide ve Yemen İhvan’ı Islah Partisine de savaş açan Husiler, Batı’dan da sessiz destek görüyor.

Yeni Şafak'ın haberine göre, Paris saldırılarını gerçekleştiren Kuaşi kardeşlerin Yemen El Kaidesi adına hareket ettiklerini açıklamasından sonra gözlerin çevrildiği ülkede, son bir hafta içinde ‘İran darbesi’ gerçekleşti. Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi'yi konutunda ev hapsine alan İran yanlısı Husi militanlar dün yönetime anlaşma dikte etti.

Riyad ve Tahran’ın bölgesel rekabetine sahne olan Yemen’de, İran yanlısı Şii Ensarullah Hareketi (Husiler) dün başkent Sana da dahil iki kent dışında tüm ülkede kontrolü ele geçirdi. Husiler Riyad destekli Devlet Başkanı Hadi'yi de ev hapsine aldı. Günboyu süren pazarlıklar sonucu Hadi, Husilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.

ANAYASA DEĞİŞECEK

Anlaşma, anayasa taslağında değişikliğe gidilmesi, Barış ve Ulusal Ortaklık Anlaşması'nın uygulamaya geçirilmesi ve güvenlik zafiyetinin giderilmesi konularında maddeler içeriyor. Yemen Cumhurbaşkanlığı açıklamasında Husilerin devlet kurumlarında tayin hakkı bulunduğu ve Şura Meclisi üye sayısının artırılması için hazır olunduğu, Husilerin de Cumhurbaşkanı Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i serbest bırakma ve başkentteki askeri varlığını sona erdirme teminatı verdiği ifade edildi. Bu arada Husilerin lideri Abdülmelik El Husi, ele geçirdikleri devlet kanalından, yaptığı açıklamada "İktidar yolsuzluk ve zorbalık batağına düşmüştü" dedi.

BATI'DAN SESSİZ DESTEK

Öte yandan Husilerin, silahla anlaşma dikte etmesine Batı dünyasından dün de kayda değer bir tepki gelmedi. Günlük basın toplantısında Hadi'nin meşru otorite olduğunu yineleyen ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki'nin Husilere yönelik cılız tepkisi dikkat çekti. Bir soru üzerine Psaki, "İran ile Husiler'in kaygı yaratan bir ilişkiye sahip olduğunu" söylemekle yetindi. Analistlere göre, El Kaide ve Yemen İhvan’ı Islah Partisine de savaş açan Husilere, Batı dünyası sessiz kalarak destek veriyor.

2004'TEN BERİ ÇATIŞIYORLAR

Yemen’in kuzeyinde etkin olan Şii Husi hareketi, ülke nüfusunun üçte birini oluşturuyor. Husiler, Sünni iktidarın azınlıkları dışladığını iddia ederek daha fazla hak ve özerklik için 2004’ten beri ordu güçleriyle çatışıyor. Sık sık tırmanan gerginlik son iki haftadır şiddetli çatışmalara dönmüş ve Husiler başkentteki etkinliğini artırmıştı.

SIRADAKİ HEDEF PETROL KENTİ

Yemen’de Sa’da, Amran, Sana, iki liman kenti El-Hudeyde ve El-Muha ile İbb'ı  kontrolü altına alan Husiler gözlerini ülkeninin ikinci büyük kenti Taiz ile  konumu itibariyle stratejik önemi bulunan Marib ve El Kaide'nin kontrolündeki El Beyda kentlerine çevirdi.  Husi militanlar dün Marib kentine yakın bir bölgede yedeki askeri birliği kuşattı.

Maribli aşiretler ise Husilere karşı orduya destek vereceklerini açıkladı. Suudi Arabistan tarafından desteklendiği iddia edilen Sünni kabilelerin kontrolündeki Marib, ülkenin sahip olduğu doğalgaz ve petrol yataklarına ulaşmak için kritik bir konumda bulunuyor. Zengin yataklara ve santrallere sahip olabilmek için bu kabileleri saf dışı etmek gerektiği belirtiliyor.

YEMEN'İ GÖRÜŞECEKLER

İran dini liderli Ali Hamaney’in üst düzey güvenlik danışmanı Ali Şemhani, İran’ın Riyad Büyükelçisi Hüseyin Sadıki ile görüşerek İran’ın Arabistan ile ilgili bölgesel konuları kapsamlı ve şeffaf şekilde görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Görüşmelerde IŞİD’in ele alınacağı kaydedildi ancak ismi telaffuz edilmese de asıl dosyanın Yemen olacağı belirtiliyor.

HUSİLERİ BIRAK İHVAN'LA SAVAŞ

ABD ve İran yanlısı melez duruşuyla dikkat çeken el Monitor haber sitesinde Alex Vatanka ismiyle yayımlanan makalede İran ve Suudi Arabistan’ın birlikte savaşacağı “ortak düşman” bulunduğu ve bunun Müslüman Kardeşler’in Yemen’deki temsilcisi Islah Partisi olduğu ileri sürüldü. Islah Partisi’nin  Suudi güvenliğine tehdit olduğunu iddia eden yazar, İran'la işbirliğine girmesini tavsiye ettii Riyad’a “İran destekli Husileri bırak İhvan’la savaş” aklını verdi.

TUGAYI ELE GEÇİRDİLER

Husi militanlarının dün Yemen'in başkenti Sana’da füze ve roket depolarının bulunduğu tugay karargahında kontrolü ele geçirdiği,  baskın sırasında ise askerlerin direnişiyle karşılaşmadıkları belirtildi.  Nobel ödüllü insan hakları savunucusu Tevekkül Karman  Husi milis güçlerinin Cumhurbaşkanlığı 3’üncü Muhafız Tugay Komutanlığı’ndan 300 tank, Bin 200 roketatar, 500 askeri teçhizat, 400 makineli tüfek, 20 uçaksavar ve 120 zırhlı askeri araca el koyduklarını iddia etti.

NOBEL ÖDÜLLÜ KARMAN: KARŞI DEVRİM OLUYOR

Yemenli insan hakları savunucusu Nobel ödüllü Tevekkül Karman "Yemen bugün karşı devrimle karşı karşıya" dedi.
Karman AA muhabirine şöyle konuştu:

"Yemen bugün karşı devrimle ve tam teşekküllü bir darbe karşı karşıya. Karşı devrim, devrik diktatör Ali Abdullah Salih ve İran'ın maşa olarak kullandığı Husiler tarafından sahneye konmakta.

Bu darbe, Yemen devrimini baltalamayı ve halkın hayallerini çalmayı amaçlıyor. Peki Salih, Ali Hamaney ve Abdulmelik el-Husi başarıya ulaşacak mı? Hayır, asla! Yemen halkı onların hepsinden daha büyüktür. Halkın tamamı bu İran projesini reddedecek ve planlarını boşa çıkaracaktır."

"Darbecilerin ülkenin kuzey ucundan (Sa'da kentinden) geldiklerine işaret eden Karman "Yemen'de ekonomik gücü, petrolü, ülkenin gelir kaynaklarının ve insan gücünün tamamını elinde tutan büyük kitle Abdulmelik el-Husi'nin yönetimini asla kabul etmeyecek" öngörüsünde bulundu.

DİREN HADİ

"Diren Hadi, Yemen halkı senin arkanda!" sözleriyle Cumhurbaşkanı Hadi'ye destek veren Karman sözlerine şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin direnişini selamlıyoruz. Cumhurbaşkanının silahlı milislere pabuç bırakmaması ve onların şartlarını kabul etmeye yanaşmaması her türlü takdirin üstündedir. Salih ve İran destekli Husiler başkent Sana'yı milisleriyle kontrol altına almış olsalar da alternatif bir cumhurbaşkanı ilan etmeye cesaret edemediler. "

CUMHURBAŞKANI'NIN EVİ KUŞATILDI

"Her ne kadar Cumhurbaşkanı Hadi'nin geçiş dönemini yönetme konusunda zaafları olsa da, yolsuzlukları önlemede ve milisleri sindirmede başarısız kalsa da, ülkenin meşru Cumhurbaşkanı olduğunu, Yemen'in Hadi'nin önderliğinde anayasasını hazırlaması ve seçimlere gitmesi gerektiğini" belirten Karman şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanının evini kuşatma altında tuttukları ve 21 Eylül'den beri kendisini zorunlu ikamete tabi tuttukları halde başka birini cumhurbaşkanı ilan edemediler. Çünkü Yemen halkının onların yönetimini asla kabul etmeyeceğini gayet iyi biliyorlar. Ülkenin bütün kaynakları onların mukaddes merkezi kuzeyin en kuzeyinin (Sa'da kenti) dışındaki bölgelerdedir."

YEMEN İRAN İŞGALİ ALTINDA

"Cumhurbaşkanının şu anda esir durumda" olduğuna dikkati çeken Karman şu ifadeleri kullandı:

"Ülke tarih boyunca Yemen'in başına bela olmuş kabileci ve mezhepçi bir odağın zulmü altındadır. Sadece Cumhurbaşkanı değil Yemen şu anda devrik başkan Ali Abdullah Salih tarafından koordine edilen İran işgali altındadır."

Nobel ödüllü insan hakları savunucusu Tevekkül Karman şu ifadelerle sözlerini tamamladı:

"Abdulmelik el-Husi elinde bulundurduğu şiddet vasıtalarıyla, devrik Salih'in desteğiyle ve silahlı güçle Yemen'e hükmedebileceğini zannediyor. Abdulmelik el-Husi sadece rüya görüyor. Yemen halkı Abdulmelik el-Husi'den daha büyüktür. Yemen halkı Abdulmelik el-Husi'yi başkentten çıkarıp geldiği yere geri göndermeye kadirdir. Bu kalkışma 11 Şubat Devrimine yönelik bir karşı devrim hareketidir. Yemen halkı bu darbecilere kim olduğunu gösterecektir."

Uzun süredir siyasi çatışmaların devam ettiği Yemen'de Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırılmasıyla artan gerginlik, Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırısıyla daha da tırmanmıştı. Bu gelişmelerin ardından önceki gün, Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na girdiği iddia edilmişti.

Dün Gece ise Husi Ensarullah Hareketi ile Cumhurbaşkanı Hadi arasında, anayasa taslağında değişikliğe gidilmesi, Barış ve Ulusal Ortaklık Anlaşması'nın uygulamaya geçirilmesi ve güvenlik alanında yaşanan sıkıntıların en kısa zamanda giderilmesi konularında anlaşma sağlandığı açıklanmıştı. Ayrıca Husilerin Cumhurbaşkanı Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i serbest bırakma teminatı verdiği ifade edilmişti.