İran nükleer tesislerini diplomatlara açtı

Nükleer programı konusunda İstanbul'da yapılacak görüşme turuna hazırlanan Tahran, bazı yabancı diplomatlara nükleer tesislerini gezdiriyor.

İran devlet televizyonu, hükümetin daveti üzerine, bir grup yabancı diplomatın ülkenin nükleer tesislerini ziyaret ettiğini bildirdi.

Ziyarete, yedi ülkenin Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'ndaki diplomatları katıldığı bildiriliyor.

Bu ülkeler Mısır, Küba, Suriye, Cezayir, Venezüela, Umman ve Arap Birliği.

Tahran girişimin bir iyiniyet ve şeffaflık işareti olduğunu söylüyor, ancak ABD bu geziye davet edilmedi.

Çin, Rusya ve AB de daveti geri çevirdi.

İran AB'yi "tarihi bir fırsatı kaçırmakla" suçladı.

AB'den yapılan açıklamada ise, böyle bir ziyaretin nükleer enerji uzmanlarının yapacağı teftişlerin yerini tutamayacağı belirtildi.

Yabancı temsilcilerin bugün Arak'taki ağır su reaktörünü gezdiği; pazar günü de Natanz'daki nükleer tesisleri gezecekleri bildirildi.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi ve İran'ın (UAEK) Daimi Temsilcisi Ali Asker Sultaniye'nin eşlik ettiği temsilcilerin diğer üst düzey yetkililerle de görüşecekleri kaydedildi.

Tahran, nükleer enerji faaliyetlerinin barışçıl ve şeffaf olduğunu göstermek amacıyla nükleer tesislerini yabancı temsilcilerin incelemesine açma kararı almıştı.

Pek çok Batılı ülke İran'ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığından şüpheleniyor.

Tahran ise nükleer programının barışçı amaçlar taşıdığı konusunda ısrarlı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya'nın oluşturduğu altı ülke ve İran, bir yıllık aradan sonra geçen ay Cenevre'de temaslarda bulunmuştu.

AB Dış İlişkiler Sorumlusu Barones Ashton görüşmeleri "anlamlı" olarak ifade etmişti.

İran'ın nükleer programı konusunda sunduğu bilgileri tatmin edici bulmayan BM Güvenlik Konseyi, şimdiye dek İran aleyhinde dört ayrı yaptırım paketini uygulamaya koydu ve ülkeden uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurmasını istedi.

Bu uygulama uranyumdan edinilen nükleer yakıt yüksek derecede zenginleştirildiğinde silah üretiminde kullanılabildiği için endişe yaratıyor.