BIST 9.916
DOLAR 35,22
EURO 36,67
ALTIN 2.962,12
HABER /  GÜNCEL

İran bu yarışta Türkiye'ye fena yenildi!

Arap coğrafyasında dengeleri değiştiren Arap Baharı Türkiye ve İran'ın konumunu nasıl etkiledi? İşte çaprıcı bir analiz...

Abone ol

Amerikan The Christian Science Monitor gazetesi, "Türkiye ve İran'ın Arap Baharı devrimlerine karşı sergilediği yaklaşımların, bu iki ülkenin birbirinden uzaklaşmasına ve aralarındaki eski bölgesel rekabetin yeniden canlanmasına yol açtığını" yazdı.

Gazetede Scott Peterson imzasıyla yayımlanan makalede, "Türkiye ve İran arasında hızla ortaya çıkmakta olan ayrışma, Osmanlılar ile İranlılar arasında yüzyıllara dayanan rekabeti yeniden canlandırdı. Arap dünyasındaki ayaklanmalar, Türkiye-İran dostluğunun giderek yükselen bir rekabete dönüşmesine katkı sağladı" değerlendirmesinde bulunuldu.

"Türkiye'nin artan nüfusu karşısında, İran'ın ise kenardan hiddetlenmek dışında birşey yapamadığı" görüşünün dile getirildiği makalede, bu süreçte Türkiye'nin "kazanan", İran'ın ise "kaybeden" taraf olduğu yorumuna yer verildi.

Makalede, "Uzmanlar, Türkiye'nin, Tunus, Libya, Mısır ve özellikle de Suriye'de laik ve demokratik neticelerin ortaya çıkması için uğraş vererek, kazanan taraf olduğunun görüldüğünü belirtiyor. Demokratik olmayan İslami iktidar önerisi ve Batı karşıtı öfkeli söylemlerin ötesinde pek birşey sunmayan İran ise bu aşamada kaybeden gibi görünüyor" ifadesi kullanıldı.

"TÜRKİYE'NİN CAZİBESİ ARTTI"

İran'ın, Arap Baharı'nın yol açtığı değişimlerin 1979 yılındaki İran İslam Devrimi'nden modelini alan bir "İslami uyanış" olduğunu iddia ettiği kaydedilen makalede, bu görüşlerin, İran'ın Arap dünyasındaki görünümüne zarar verdiği, Türkiye'nin ise "laik ve demokratik iktidar ile İslamiyeti harmanlayan bir model" olarak cazibesini artırdığı yorumu yapıldı.

Makalede, Türkiye ile İran arasındaki ayrışmanın en bariz şekilde Suriye konusunda görüldüğü görüşü dile getirilerek, iki ülkenin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın eylemleri hakkındaki görüşlerinin önemli ölçüde farklılık içerdiğine dikkat çekildi.

Türkiye hakkında yakın geçmişte bazı Batılı uzmanlarca dillendirilen "eksen kayması" iddialarına işaret edilen makalede, "Ancak Arap Baharı, Türkiye'nin hesabını değiştirdi. Türkiye tekrar Batı'ya yöneliyor" ifadesi kullanıldı. Gazete, Ankara'nın eylülde NATO füze savunma mimarisindeki erken uyarı radarına ev sahipliği yapmayı kabul etmesinde de bu hesap değişikliğinin bir payı olmuş olabileceği görüşüne yer verdi.

Makalede, İranlı yetkililerin Türkiye'yi, "Batı uğruna kendilerine ihanet ettiği" şeklinde sert biçimde eleştirdiği, ancak son dönemki anketlerin, Arapların "İran'ın bu söylemlerine kanmadığını" ortaya koyduğu ve İran'ın popülerliğinin düştüğü belirtildi.

İran'ın, Türkiye'nin Suriye'deki muhalefete verdiği destekten dolayı çok öfkelendiği, ancak "kenardan izlemek ve bağırarak yakınmak" dışında birşey yapamadığı kaydedilen makalede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mısır, Libya ve Tunus'taki yeni yönetimlerle bağları güçlendirmek için eylülde bu üç ülkede "zafer turuna" çıkarken, İranlı yetkililerin ise hiç böyle bir yüksek profilli bir ziyaret düzenlemediği belirtildi.