Almanya'nın eski Dışişleri Bakanı Fischer olası İran müdahalesini değerlendirirken ABD'yi uyardı.
Abone olAlmanya'nın eski Dışişleri Bakanı Joscha Fischer, Türkiye'nin yaptığı reformlarla çok mesafe aldığını ve AB üyelik sürecinin ''bir tren kazasına doğru gitmesini'' beklemediğini söyledi.
Washington'da Amerikan Uluslararası Hukuk Toplumu (ASIL) ve Dışilişkiler Konseyi adlı kuruluşların girişimiyle düzenlenen bir toplantıda konuşmacı olan Fischer, ''Türkiye'nin AB üyelik sürecinin, Güneydoğu Anadolu'daki olaylar ve Kıbrıs meselesi yüzünden bir tren kazasına doğru gidip gitmediği'' yönündeki bir soruyla karşılaştı.
Fischer, ''Ben öyle olacağını ummuyorum'' diyerek, ''Türkiye'nin modernleştiği, açıldığı, mevcut problemlere modern çözümler bulmasını bildiği'' ifadesini kullandı. Joscha Fisher, ''Türkiye Cumhuriyeti ve mevcut Türk hükümetinin, reformlarla çok ciddi bir mesafe kat ettiğini görmeliyiz. Sadece ölüm cezasının kaldırılması bile çok önemli bir gelişme'' dedi.
Almanya'nın eski Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda attığı adımları da ''çok yapıcı'' olarak nitelendirdi ve Güney Kıbrıs'ın, referandumda Ada'nın birleşmesine destek vermemesinin üzücü olduğunu söyledi. Fischer, ancak Kıbrıs konusunda kendisinin ''iyimser'' olduğunu ve bütün tarafların, nasıl ilerleneceği yönünde bir araya gelerek yapıcı bir çözüm üretebileceğine inandığını kaydetti.
'OTURUP SEYREDEMEZSENİZ'
İran'ın ''çok ciddi bir tehdit'' olduğunu, sadece İsrail için değil bütün bölge ve Avrupa için de tehdit olduğunu kaydeden Fischer, ''bir kenara oturup seyredemezsiniz'' dedi.
Kendi deneyimlerine göre İran'ın, olanları dikkatle ve sabırla izleyeceğini belirten Fischer, ''uluslararası toplumun birlikte hareket etmesi ve tek bir mesaj vermesi çok önemli'' diye konuştu.
Askeri tehdit yerine İran'ın izole edildiğini hissetmesinin daha uygun olacağını söyleyen Fischer, Çin, Rusya ve Hindistan'ın da İran'a karşı aynı çizgide olmasının önemli olduğunu belirtti. İran sorununda askeri seçeneğin ''kabusla sona erebileceği'' uyarısında bulunan Fischer, bunun çok akıllıca olmayacağını ve kendisinin, izole etme, ekonomik yaptırımlar gibi tehditleri, askeri operasyona göre daha yerinde bulduğunu söyledi.
AVRUPA'DA AMERİKAN KARŞITLIĞI
Fischer, Avrupa'daki Amerikan karşıtlığıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken, kendi gençliğinde de bunların konuşulduğunu belirtti ve ''ancak benim gençliğimde Bob Dylan dinlemek, Karl Marx'ı öğrenmekten daha önemliydi'' dedi.
Fischer, kendi izlenimine göre bugün Avrupa'da Amerikan karşıtlığı olarak algılanan şeyin, ''Amerika'nın reddi değil bazı politikaların onaylanmayışı'' olduğunu söyledi.
Joscha Fischer, bugün hiçbir demokratik liderliğin politikalarının eleştirilmemesinin söz konusu olmadığını da ifade etti. Uluslararası küresel sistemin, ''gönüllüler koalisyonu'' (coalition of the willing) ile yürümesinin mümkün olmadığını savunan Fischer, ''Belki ben muhafazakar olabilirim, ancak kurumlara ve uluslararası hukuka inanıyorum. Yeni bir tür uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Bunun için de hoşunuza gitsin ya da gitmesin, ki benim hoşuma gidiyor, Amerikan liderliğine ihtiyacımız var'' diye konuştu.