BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Irak'tan gelen son vahşet kareleri

İşte tüm dünyanın iğrenerek ve utanarak baktığı, ama kimsenin sesli tepki veremediği işkenceden son kare:

Abone ol

ABD'deki bir gazetede, Irak'taki Amerikan askerlerinin işkence skandalına ilişkin yeni şoke edici fotoğraflar yayımlandı. The Washington Post gazetesindeki haberde, işkencenin Ramazan ayında da sürdüğü, askerlerin 15 yaşlarındaki bir erkek çocuğa tecavüz ettiği ve bunun bir kadın asker tarafından görüntülendiği, Ebu Garib cezaevindeki tutukluların ağzından anlatıldı. Gazete, Bağdat'taki Ebu Garib cezaevinde başlatılan soruşturmada Ocak ayında 13 kadar Iraklı tutuklunun ifadesinin alındığını belirterek, bu ifadelere göre, işkencenin, kamuoyuna duyurulandan çok daha ileri boyutlarda olduğunu yazdı. Washington Post gazetesi, Ramazan ayında tutukluların İslam'ı ve Allah'ı reddetmeye zorlandığı, domuz eti yedirilerek içki içirildiği, tecavüzle tehdit edildiği ve kadın askerlerin önünde mastürbasyon yapmaya zorlandığı gibi ayrıntılara yer verdi. Haberde, Iraklı tutukluların hayvan gibi üzerine binildiği, cinsel tacize uğradıkları ve yiyecekleri tuvaletten çıkarıp yemeye zorlandıkları kaydedildi. Gazetenin yayımladığı yeni fotoğraflardan birinde, çamura bulanmış çıplak bir tutuklu, ayak bileklerinden kelepçeli olduğu halde, coplu bir Amerikan askeri tarafından düz bir çizgide yürümeye zorlanırken gösteriliyor. Bir diğer fotoğrafta, yerde yatan, kafasına torba geçirilmiş, elleri ve ayakları kelepçeli Iraklı tutuklular, bir Amerikan askeri tarafından yumruklanmak üzereyken görülüyor. Gazete, 1511108 numaralı tutuklu Kasım Mehaddi Hilas'ın, işkenceyi soruşturan yetkililere verdiği ifadeyi aktardı. Buna göre Hilas, Ebu Garib'e geçen yıl getirildi ve soyunmaya zorlandı. Başına torba geçirildikten sonra gül renkli, üstü çiçekli kadın iç çamaşırı giymeye zorlandı. Hilas, bundan başka hiçbir şey giymesine izin verilmediğini anlattı. Hilas ayrıca, ordunun çevirmenliğini yapan bir kişinin, hapishanede 15 yaşlarındaki bir erkek çocuğuna tecavüz ettiğine tanık olduğunu ve çocuğun çok acı çektiğini gördüğünü aktardı. Tecavüzün başka tutuklular tarafından görülmesinin çarşaf asılarak engellenmeye çalışıldığını anlatan Hilas, çocuğun çığlıkları üzerine bir kapıya tırmanarak ne olduğunu gördüğünü, bir kadın askerin de fotoğraf çektiğini kaydetti. Hilas, bir keresinde dua etmek istediğini söyleyince, hücre penceresine ayakları yere değmeyecek şekilde kelepçeyle asıldığını ve 5 saat boyunca bu halde bırakıldığını belirtti. Askerlerin, yatağa bağladıkları bir tutukluya fosforik ışıklı bir cisimle tecavüz ettiklerini gördüğünü, tutuklunun yardım isteyerek çığlıklar attığını ifade eden Hilas, bu durumun yine bir kadın asker tarafından fotoğrafla görüntülendiğini anlattı. Gazeteye göre, 13077 numaralı başka bir tutuklu Haydar Sabar Abed Miktup El-Abudi ise ifadesinde, Amerikalı askerlerin kendilerini köpekler gibi elleri ve dizleri üzerinde yürümeye zorladığını, köpek gibi havlamalarının istendiğini ve bunu yapmayınca da yüzlerine ve göğüslerine tekme atıldığını anlattı. El-Abudi, askerlerin, hücrelerin zeminine su döktüğünü, tutukluların başlarına torba geçirilmiş halde yerde uyumasının istendiğini ve her şeyin resminin çekildiğini anlattı. Washington Post, işkence skandalını sorgularken ifadesi alınan bu tutukluların, Saddam Hüseyin ve kitle imha silahları hakkında bilgiye sahip olduğu düşünülenler arasında tutulduğunu yazdı. Gazete, adını açıklamadığı bir başka tutuklunun, Amerikan askerleri tarafından tecavüz edildiğini ve dövüldüğünü anlattı. Ebu Garib'e geldiğinde 4 saat boyunca kafasında torbayla diz çökmeye zorlanan tutuklu, Arapça konuşurken yerde sürünmesinin istendiğini ve bir polisin üzerine tükürdüğünü, sırtına, kafasına, ayaklarına vurduğunu aktardı. Bir başka tutuklu ifadesinde, kırık bacağına vurularak İslam'a küfretmesinin ve hayatta olduğu için İsa'ya teşekkür etmesinin istendiğini anlattı. Gazeteye göre, Amerikalı asker, ''Herhangi bir şeye inanır mısın?'' diye sorduğu tutukludan, ''Allah'a inanırım'' yanıtını alınca, ''Ama ben işkenceye inanıyorum ve sana işkence edeceğim'' dedi.