Irak'ın önemli alt yapı tesislerini hedef alan sabotaj eylemleri büyük zarar veriyor. ABD askerleri ise şaşkın ördek gibi..
Abone olKuzey Irak petrollerini Türkiye'ye taşıyan Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı'nın havaya uçurulmasından sonra, hafta sonunda da Bağdat su şebekesi can damarından vuruldu. ABD'nin, Irak'ı huzur ve düzene kavuşturma çalışmalarını sabote etmeye yönelik bu eylemlerin ardında, devrik lider Saddam Hüseyin'e bağlı fedailerin bulunduğu tahmin ediliyor. Ülkenin önde gelen Şii ve Sünni liderleri de, sadece halka zarar veren bu tür sabotaj ve saldırıları sert dille kınadılar. Bağdat sakinleri, önceki gün büyük bir patlamayla uyandılar. Patlamanın ardından, ısının gölgede 50 dereceyi bulduğu Irak başkentinde 300 bin kişi susuz kaldı. Olayın görgü şahitleri ve Irak resmi makamları, başkente su taşıyan ana borulardan birine bomba yerleştirildiğini açıkladılar. Yetkililer, patlayan borunun altından geçen ikinci ana borunun şans eseri hasar görmediğini, ancak başkentin bütün semtlerine su gelmesinin sürebileceğini belirttiler. Onarımı tamamlanarak kısa süre önce yeniden hizmete sokulan Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'nın alevler içinde kalmasından sonra Irak Petrol Bakanı Tamer El Gabadan, yaptığı açıklamada, bir metre derinlikteki petrol borusunun ancak bombalı sabotaj sonucu patlayabileceğini kaydetti. ABD tarafından görevlendirilen Irak İçişleri Bakanı Ahmed İbrahim ise, sadece, 'boru hattının yeniden sabotaja uğradığını' söylemekle yetindi. AMERİKALI YETKİLİLER SUSKUN Amerikan askeri makamları ise boru hattında yangına yol açan patlamanın sebebi hakkında kesin birşey söylemediler. Devreye 5 gün önce giren Yumurtalık Boru Hattı'ndan petrol pompalanmasına ara verildikten sonra başlatılan söndürme ve onarım çalışmalarının ne zaman tamamlanacağı ise bilinmiyor. Bu saldırıların, devrik lider Saddam Hüseyin'in fedaileri tarafından düzenlendiği tahmin edilirken, Irak'ın önde gelen Şii ve Sünni liderleri de, sadece halka zarar veren bu tür sabotaj ve saldırıları sert dille kınadılar. Uzmanlar ise, alt yapı güvenliğinin sağlanamadığını, petrol borularının sabote edilmesi ve hırsızlık yüzünden rafinerilerin tam kapasiteyle çalıştırılamadığını söylüyorlar. Oysa, kaybedilen milli servete Irak'ın yeniden yapılandırılmasında acilen ihtiyaç duyuluyor. Irak'taki 700 petrol kuyusundan sadece 150'si çalışır durumda. Bütün tesislerin elden geçirilip onarılması gerekiyor. Sabotaj ve hırsızlık önlenemediği sürece çalışmalara başlanmasının anlamsız olacağını Irraklılar da biliyor. Bu arada, Irak'ın, hedeflenen miktarda petrol satamaması ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı OPEC'in arzı düşük tutması, petrol fiyatını arttırıyor. Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı'nın yeniden devre dışı kalmasıyla ham petrol fiyatı yüzde 2 oranında arttı. Petrol piyasasında arz güvenliğinin sağlanamaması da otomotiv şirketlerinin borsa değerini olumsuz yönde etkiliyor.