Irak'ın Şii dini lideri Mukteda es-Sadr, ülkede kamu hizmetlerinin yetersizliği ve siyasette yolsuzluk nedeniyle patlak veren göstereilere katılınması çağrısında bulundu.
Abone olIrak'ta Şii lider Mukteda es-Sadr, destekçilerine başkent Bağdat'ta Cuma günü düzenlenecek protesto gösterilerine katılmaları çağrısında bulundu.
Sadr'ın sözcüsü Salih el Ubeydi aracılığıyla verdiği mesajda, "Herkese, özellikle Sadr destekçilerine Bağdat'ta bu Cuma düzenlenecek protestolara katılmalarının gerekli olduğu çağrısını yapıyoruz" dendi.
Necef'te canlı yayına çıkan sözcü Ubeydi, "Sadr destekçileri, diğer protestocularla birleşmeli ve Irak'ın tek ulusal potasına girmeli" diye konuştu.
Başkent Bağdat ve güney şehirlerinde temel kamu hizmetlerinin sağlanması, yolsuzluğa bulaşan siyasetçilerin yargılanması ve rüşvet sarmalına dolanmış, yetersiz hizmet sunan sistemin değişmesi için gösteriler düzenleniyordu.
Gösteriler, sıcak hava dalgasında elektrik kesintilerinin artması üzerine patlak verdi.
Irak Başbakanı Haydar el Abadi, ay başında geniş kapsamlı reform paketi uygulanacağını duyurmuştu.
Sadr'ın çağrısı, üst düzey liderlerden gelen ilk mesaj oldu.
'Mezhep ayrımından kaçının'
Sadr, protestocuların yargıda reform talepleri ve yolsuzluğa bulaşan yetkililerin görevden alınmaları için birleşmeleri gerektiğini belirtip kişisel taleplerden ve mezhepsel ayrımlardan kaçınılması çağrısında bulundu.
Sadr ayrıca, toplum değerlerine yönelik saygısız tavırlardan sakınılması uyarısını yaptı.
Irak'ta son olarak güney şehirleri Basra ve Hilla'da gösteri düzenlendi. Şehir merkezlerine çadır kuran göstericiler zaman zaman bölgeden zorla çıkarılıyordu.
Irak'ın Şii din adamı Ayetüllah Ali Sistani de Başbakan Abadi'ye 'yolsuzlukalra karşı demir yumrukla mücadele etmesi ve cesur adımlarla iktidarını sürdürmesi' çağrısında bulunmuştu.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu (ICG), Başbakan Haydar el Abadi'nin reform paketinin başarılı olmaması durumunda, siyasi hayatının da sonunun gelebileceği yorumunu yapıyor.
ICG'nin Irak'a ilişkin yayımladığı 24 Ağustos tarihli raporda, siyasi çözümün sağlanmaması durumunda milis güçlerin halk öfkesini ve iktidar üzerinde ordunun üstünlüğünü kullanabileceğini yazıyor.