Irak'ta onlarca farklı giyinen, rock dinleyen gencin öldürüldüğü haberleri abartılı mı? BBC Muhabiri Rami Ruhayem araştırdı.
Abone olIrak, son bir kaç haftadır korkunç bir dedikoduyla çalkalanıyor.
Dedikodulara göre, dar, siyah kıyafetler giyen Iraklı gençler, aşırılık yanlıları tarafından yakalanıyor ve kafaları beton bloklarla eziliyor.
Kurbanlara, Batı'da melodik rock dinleyen ve alternatif bir tarzda giyinen gençleri tanımlamak için kullanılan bir terim olan "Emo" adı veriliyor.
Ama Irak'ta bu terim, saçı biraz uzun olan, ya da biraz feminen görüntüye sahip herkes için kullanılabiliyor.
Emolar ayrıca, satanist, vampir, eşcinsel, mason ya da bütün bu sıfatların hepsiyle tanımlanabiliyor.
Irak medyasının bir kesimi, bu gençlerin onlarcasının, belki de 70'den fazlasının son günlerde öldürüldüğünü duyurdu.
Çok geçmeden, neredeyse ülkedeki bütün medya kuruluşları bu beklenmedik olayla ilgili kendi haberlerini hazırlamaya girişti.
Tek sorun, bütün bu dedikodunun çok az bir kısmı doğrulanabilmesiydi.
'Hepsi abartı'
Yetkililere göre, böyle bir şey hiç yaşanmadı.
Irak Polisi'nden bir sözcü, bazı gençlerin "garip" giyindiğini, bu gençlere barışçı bir şekilde "yol gösterildiğini" söyledi.
Sözcü Ala Cesim, medyanın olan biteni abarttığını belirtti.
17 yaşındaki "hassas" genç Saif'in öldürülmesinden bahsetti ama bunun aşiretler arrası bir cinayet olduğunu ve görünümüyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını vurguladı.
Yetkili makamların, Bağdat'ta gençleri öldüren aşırılık yanlılarının bulunduğu yönündeki haberleri reddetmesi normal.
Ama diğerleri de bu haberlere şüpheyle yaklaşıyor.
BBC'nin görüştüğü UNICEF yetkilisi Jaya Murthy kaygı duyduklarını söyledi ve hükümete konuyu araştırması çağrısında bulundu.
Anca o da, UNICEF'in bu şekildeki tek bir vakayı bile doğrulatamadığını söyledi.
Yıldırma girişimi
Daha sonra, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Gay ve Lezbiyen İnsan Hakları Komisyonu'nun ortak açıklamasında, Emo altkültürüne mensup Iraklı gençelere karşı bir şiddet ve yıldırma girişimi yürütüldüğü belirtildi.
Yıldırma girişimleri açıkça görülüyor.
Bağdat'ın doğusundaki muhafazakâr Sadr City semtindeki ana caddelerde, üzerinde bazı gençlerin isimlerinin bulunduğu broşürler asıldı.
Broşürlerde, "eşcinsel" oldukları söyleniyor ve "Lut kavmi gibi" davranmaktan vazgeçmezlerse, öldürülecekleri tehdidinde bulunuluyordu.
Bu, yıldırma girişiminin sadece en çok görünen yönü.
BBC emo olduğu düşünülen bazı gençlerle konuşmayı denedi. Ama, hepsi son dakikada vazgeçti. Korkuları hakikiydi.
Ama, bu gençleri hedef alan bir şiddet girişiminin gerçekten olup olmadığı belirsizliğini koruyor.
Uluslararası Af Örgütü'nün bir sözcüsü, kurbanların isimlerini tam olarak doğrulatamadıklarını söyledi.
Saif'in başına gelenler
Sözcü Said Bumeduha, internette Saif'in cesedi diye gösterilen fotoğrafların büyük olasılıkla başka birine ait olduğunu belirtti.
Saif, herkesin dilindeki tek isim.
Bir arkadaşı BBC'ye yaptığı açıklamada, saç şekli ve giysileri yüzünden "geçen ay sonu, ya da bu ay başında öldürüldüğünü" söyledi.
Cesedi bir sabah, Bağdat'ın doğusundaki evinin yakınında bulundu. Kafasına sert bir cisimle vurulmuştu.
Saif'in arkadaşı, aynı şekilde öldürülen birinin daha olduğunu söyledi.
Kim olduğunu bilmediğini, ama resmini Facebook'ta gördüğünü anlattı.
Tüm bu belirsizliğe karşın, Irak medyası hala onlarca gencin öldürüldüğünü söylüyor.
Iraklı milletvekili Safiye Suheyl, aşırılık yanlılarının iş başında olduğu görüşünde.
"Tüm Irak toplumunun kendi dünya görüşlerini uymasını isteyen siyasi ve sosyal güçler var" diyor.
Umut veren işaretler
Suheyl hükümete, sorunu kabul etmesi ve tehdit altında olanları koruması çağrısında bulunu.
Suheyl'e göre yaşananların abartılması da sorunun bir parçası.
"Olanların abartılması da bir amaca hizmet ediyor. Kurbanların sayısı sınırlı. Ama dedikodular bir yerden, diğerine hızla dolaşıyor. Irak medyasının bir kesimi konuya müthiş ilgi gösteriyor. Böylece belki de bilmeden gençler arasında panik yaratıyorlar." diyor.
Tüm bu belirsizliğe karşın, umut veren işaretler de var.
İnsan hakları gruplarının ortak açıklamasında, 2009'da eşcinsel Iraklılara yönelen şiddetin tersine, "son şiddet olaylarının Irak'ta sert bir şekilde kınandığı" söyleniyor.
Açıklamada, Irak'ın en nüfuzlu din adamı Ayetullah Ali Sistani'nin, cinayetleri "İslamla ilgisi olmayan terör" diye tanımladığı fetvasına dikkat çekiliyor.
Irak basını onlarca doğrulanmamış ölüm haberinden bahsederken, çok sayıda köşe yazarı aşırılık yanlılarına karşı çıkıyor ve hükümete ifade özgürlüğünün korunması çağrısında bulunuyor.