BIST 9.486
DOLAR 34,56
EURO 36,12
ALTIN 2.999,13
HABER /  GÜNCEL

Irak'ta 'ölüm tugayları' paniği

Güvenliğin en büyük sorun olduğu Irak'ta şimdi de 'ölüm tugayları' paniği yaşanıyor. Sebepsiz yere aniden evlerinden alınan Iraklılar bir süre sonra ölü bulunuyor

Abone ol

Irak'ta son dönemde en çok tartışılan konu: Ölüm Tugayları. Ölüm Tugayları bir şehir efsanesi mi yoksa gerçek mi?

Başkent Bağdat sokaklarında hemen hemen herkes bu konuyu konuşuyor. Bir gün Sünniler evlerinden alınıyor, bir gün Şiiler. Alanların polis ya da asker olduğu anlatılıyor.

Bu iddialar İçişleri Bakanlığı'na sorulduğunda, alınan yanıtsa hiç değişmiyor: "Yok böyle birşey"

Ölüm tugaylarının varlığı şu ana kadar ispatlanamadı. Ancak bu yönde bazı işaretler var. Son bir ay içinde Irak İçişleri Bakanlığı'na bağlı sığınak ve hapishanelerde kendilerinden aylardır haber alınamayan, ağır şekilde işkenceye uğramış, dövülmüş, aç bırakılmış kişiler bulundu. Olayın ardından başlatılan soruşturmalar sürüyor.

Şii ya da Sünni olsun ölüm tugaylarıyla ilgili söylentiler Irak'taki kırılgan toplumsal barışa hiç de katkıda bulunmuyor.

Söylentiler Şii ve Sünniler arasındaki gerginliği, dolayısıyla da güvensizliği artırdı. Gerginliğin yansımasını günlük hayatta görmek mümkün. Örneğin Bağdat'ta trafiği rahatlatmak için artık tek-çift haneli plaka uygulamasına geçildi. Ancak araçları çeviren Sünni polis bir anda kendisine silah doğrultan Şii bir şoförle karşılaşabiliyor. Bunun tam tersi de yaşanabiliyor.

Akıllara ölüm tugaylarının varlığını getiren şüpheli olaylardan bazıları ise şöyle:

Yasir Oriby gece yarısında çılgınca çalan kapıyı duyunca şaşırdı. Üstüne alelacele geçirdiği eşofmanıyla aşağı kata indiğinde babası kapıyı açmıştı bile. Polisler gelmişti. "Yasir bizimle geliyorsun" dediler. 'Ne oldu?' diye sordu, "bir şey yok, bizimle merkeze geliyorsun" yanıtını aldı.

Şii olan Yasir ve altı arkadaşı o gece başkent Bağdat'ın Gazaliye mahallesindeki evlerinden alındı. Cesetleri, gözleri ve elleri bağlı şekilde üç gün sonra bir yol kenarında bulundu. Hepsi kafalarına sıkılan tek kurşunla öldürülmüştü.

66 yaşındaki Şeyh Salih Kubeysi, camiiler şehri Felluce'de cuma namazından sonra evine gidiyordu. Vaazında ABD işgalini eleştirmiş, direnişi bir hak olarak değerlendirmişti. Sünni olan Kubeysi çevresinin saygı duyduğu herkesin danıştığı biriydi. O gün eve geldiğinde polisleri görünce şaşırmadı; daha önce de gelmişlerdi. "Atla arabaya gidiyoruz ihtiyar" dedi biri. Bu kez şaşırdı, arabaya bindi.

Kubeysi ve yaşları 18-55 arasında değişen 18 Sünni-Arap o gün evlerinden alındı. Cesetleri gözleri ve elleri bağlı halde Bağdat-Amman kara yolu üzerinde bulundu. Hepsi tek kurşunla vurulmuştu.

Haber: Kaya Heyse
Kaynak:

ani