Şii Dava Partisi'nin sözcüsü El Caferi Irak'ta kurulan geçici konseyle ilgili ilginç değerlendirmeler yaptı.
Abone olŞii Dava Partisi'nin sözcüsü ve Irak Geçici Yönetim Konseyi'nin ilk başkanı İbrahim El Caferi, Saddam Hüseyin rejimi sırasında baskı ve işkence gördüğü için partinin diğer önde gelen temsilcileriyle birlikte yurtdışına kaçan isimlerden. El Caferi'nin kaçtığı dönemden bugüne Irak'ta çok şey değişti. Müttefik güçlerin yıktığı Saddam Hüseyin rejimi sonrası Irak'la ilgili El Caferi yine de temkinli konuşmayı tercih ediyor. Irak Geçici Yönetim Konseyi'nin birkaç önemli konuyla ilgilenmek zorunda olduğunun altını çizen El Caferi, "Bunlardan ilki yeni hükümetin oluşturulması, ikinci önemli konu ise yeni anayasa üzerinde çalışılması. Ancak Konsey çözümlenmesi gereken diğer önemli sorunları da görmezlikten gelemez. İç güvenlik, ekonominin yeniden canlandırılması ya da halkın temel ihtiyaçlarının giderilmesi gibi sorunları..." diye konuşuyor. Bakanlıklar belirleniyor Irak Geçici Yönetim Konseyi'nin 25 üyesi cumartesi günü yaptıkları toplantıda ülkenin yeni yapısı ve bazı bakanlıkların yeniden oluşturulması konusunu görüştü. El Caferi, buna göre Konsey'in iki hafta içinde bazı bakanlıkların görevine başlamasını planladığını ifade ediyor. Ancak bu yeni makamların bakanlık olarak nitelendirilmeyeceğini ya da bir başbakan seçilmeyeceğini de sözlerine ekliyor. Konsey'in bu konuyu 'ilgili bakanlıkların tanımlanması ya da uygun adayların belirlenmesi" yönüyle ele aldığını belirten El Caferi, "Bu noktada adayların yeteneklerini, kapasitelerini ve idari yönetim konusunda geçmişteki tecrübelerini konuştuk. Tabii bunun yanı sıra adayların politik ve sosyal açılardan geçmişlerini de inceledik" diyor. Konsey'in gücü Irak'taki ABD'li sivil yönetici Paul Bremer'in son sözü söylemek isteyebileceği göz önüne alındığında, Konsey'in hangi oranda yetki ve güvene sahip olduğu sorusu ön plana çıkıyor. El Caferi'ye göre, Bremer'in veto hakkı, Konsey'in çalışmalarının zarar görmesi anlamına gelmeyecek. Konsey'in hükümeti kuracak yetenekte olduğunu ifade eden El Caferi, hatta "Konsey ülkedeki iç güvenlik ve ekonominin yeniden inşası konusunda da sorumluluğu üstlenmeli" diyor. Konsey'in yetki ya da güce sahip olup olamayacağı tartışmalarının geçmişte kaldığını söyleyen El Caferi, "Bundan üç ay önce sadece danışma fonksiyonu görecek bir idari konsey kurulması gerektiği düşüncesi hakimdi. Ancak Irak'taki partiler ve gruplar bu öneriye şiddetle karşı çıktı. Ondan sonra da politik bir Konsey oluşturulması fikri gelişti. Ama o da kabul görmedi" diye konuşuyor. Iraklılar'ın ısrarı Irak Geçici Yönetim Konseyi'nin ilk başkanı İbrahim El Caferi'ye göre, ABD'nin savaş sonrası Irak'ta uyguladığı politikayı değiştirmesinin nedeni, Irak'taki partilerin ülkenin politik geleceğinin şekillendirilmesinde söz sahibi olma konusunda ısrar etmeleri. Gerçekten de Irak'taki güncel gelişmelere bakıldığında yeni bir başlangıcın yapıldığını söylemek mümkün. El Caferi'nin bu ay yürüteceği konsey başkanlığı görevini eylül ayında Irak Ulusal Kongresi Başkanı Ahmed Çelebi, ekim ayında ise yine Irak Ulusal Anlaşma Hareketi Başkanı Iyad El Alavi üstlenecek. Tesadüf ya da değil, Konsey'in başkanlığını üstlenecek bu üç kişi de Şii. Bu gelişmeyle ülkede gruplar arasında sayıca çoğunluğu ellerinde tutan Şiiler, Irak'ta ilk kez politik arenada temsil hakkına kavuşmuş oluyor.