Irak'ın en büyük vilayeti Anbar'da hükümete bağlı birlikler, aşiret liderleri ve El Kaide'ye bağlı Irak Şam İslam Devleti arasında çatışmalar yaşanıyor. Ramadi ve Felluce, El Kaide'nin kontrolünde. Irak'taki mücadeleye dair sorular ve cevaplar...
Abone olIrak’ın batısındaki Anbar vilayetinde, aşiretleri arkasına alan Irak güvenlik güçleri Ramadi ve Felluce’nin kontrolünü ele geçirmek için El Kaide bağlantılı Sünni militan gruplarla mücadele ediyor. Irak’ta El Kaide'nin bölgede etkinliğini artırması ve hükümetin radikal gruplara karşı mücadelesine dair sorular ve cevaplar:
Irak’ta neler oluyor?
Irak’ta hükümet, başkent Bağdat’ın batısında stratejik öneme sahip Ramadi ve Felluce kentlerinin kontrolünü kaybetti.
El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Sünni militanları, hükümet karşıtı silahlı Sünni aşiretlerinin desteğini alarak Felluce’nin kontrolünü ele geçirdi.
Ramadi’de ise, idare, hükümet karşıtı Sünni aşiretlerin elinde. El Kaide savaşçıları, hükümet karşıtlığının yükseldiği bir dönemde ordunun geri çekildiği bölgeleri kontrol altına aldı.
Bölgedeki şiddet olayları, neden şimdi önemli hale geldi?
Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan sınırındaki Anbar, Irak’ın en büyük vilayeti ve nüfusun çoğunluğu Sünni Araplardan oluşuyor.
Irak’ta ABD ordusu karşısında yenilgiye uğrayıp bölgeyi terk etmek zorunda kalan militanlar, 2004’ten bu yana ilk defa Anbar’ın denetimine sahip oldu.
Bölgenin militanların eline geçmesi, ABD ordusunun iki yıl önce bölgeden çekilmesinden bu yana artan mezhepsel şiddet olaylarını sona erdirme çabalarına ve Başbakan Nuri el Maliki’nin otoritesine büyük bir tehdit oluşturuyor.
Saddam Hüseyin’in iktidara gelmesiyle güçlenen Sünni Arap azınlığı, Maliki yönetimindeki Şii hükümet tarafından ayrımcılığa maruz kalmaktan ve güvenlik güçlerinin hedefine yerleştirilmekten şikâyetçiydi.
Yaklaşık bir milyon nüfusun yaşadığı kilit öneme sahip Ramadi ve Felluce’nin kaybı, militanları cesaretlendirebilir, Sünni toplulukları rahatsız edebilir ve Irak’ın bütünlüğünü tehdit edebilir.
ABD’nin 2003’te Irak’ı işgalinden sonra Anbar vilayeti isyanın kalbi olmuş ve bölgedeki direniş hiçbir zaman zayıflamamıştı.
İsyanı tetikleyen ne oldu?
Olayları hızlandıran gelişme, 2013’ün Aralık ayı sonunda Sünnilerin bir yıldır Ramadi’de düzenlediği hükümet karşıtı protestoyu dağıtması oldu. Maliki, protestoların düzenlendiği bölgenin “El Kaide’nin liderliğinin merkezi” haline dönüştüğünü söylemişti.
Sünni militanlar, ordunun müdahalesine şiddetle karşılık verince, Maliki, şehirlerden orduyu çekme kararı aldı.
Fakat askerler mevzilerden çekilince, El Kaide militanları Ramadi, Felluce ve Tarmiya sokaklarına akın etti, polis karakollarına saldırıp tutukluları serbest bıraktı ve silahlara el koydu.
Maliki, ertesi gün orduyu çekme kararından vazgeçti; fakat askerler Ramadi’nin kontrolünü tamamen ele geçirmekte başarısız oldu. Hükümet yetkilileri, Felluce’nin devlet kontrolünün dışında olduğunu kabullenmişti.
Militanlar kontrolü nasıl ele geçirdi?
Irak hükümetine göre, Suriye sınırındaki Anbar vilayetinde bulunan IŞİD’e bağlı savaşçılar, geçtiğimiz aylarda Irak sınırından geçip ülkedeki isyanın alevlenmesini tetikledi.
2004’teki yenilgiden sonra IŞİD’in öncüsü El Kaide’nin kökünün kazındığı düşünülüyordu; fakat çatışmaların alevlenmesiyle grup Suriye’de varlığını pekiştirdi ve ülkedeki en güçlü cihat yanlısı muhalif grup oldu.
IŞİD, Suriye’nin kuzey ve doğu sınırı boyunca Irak güvenlik güçlerinin erişemediği bölgelerde varlığını güçlendirdi. Anbar’da da eğitim kampları, üsler ve silah depoları kurduğuna inanılan grup vilayette etkisini arttırdı.
Ramadi ve Felluce’deki hükümet karşıtı Sünni aşiretler IŞİD safında yer alıp grubun bölgeyi ele geçirmesini kolaylaştırdı. Fakat IŞİD’i, ‘aşırı ve vahşi’ bulan bazı Sünni aşiret liderleri gruba sırtlarını dönmeye başladı.
Hükümet bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirebilecek mi?
El Kaide’nin Irak’ın güvenliğine en büyük tehdit olduğu konusunda hiç şüphe yok. Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta 12 bin savaşçısı olduğu tahmininde bulundu.
Irak hükümetinin ise idaresi altında, ordu, polis ve istihbarat servislerine dağılmış yaklaşık 930 bin güvenlik personeli olduğuna inanılıyor.
Maliki, daha önce de, kendi otoritesine karşı benzer zorlukları aşmıştı. Maliki, 2008’de Şii milislerin elindeki Basra’nın kontrolünü ele geçirmek için dört askeri birlik gönderip operasyon başlatmıştı.
Daha sonra da, Şii Muktada El Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu’nun idaresindeki Bağdat’a bağlı Sadr kentini devlet kontrolüne geçirdi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Washington’un Irak’ta militanlara karşı mücadelesine yardım edeceğini belirtti ancak “mücadelenin Iraklıların mücadelesi olduğunu” ifade edip ABD askerlerinin Irak’a
ABD askerleri Felluce’nin kontrolü için 2004 yılında Sünni militanlara karşı iki büyük savaş vermiş, bu çarpışmalar, Amerikalıların Vietnam Savaşı’ndan sonra yaşadığı en kanlı savaş olmuştu.