BIST 9.976
DOLAR 34,01
EURO 38,04
ALTIN 2.829,41
HABER /  GÜNCEL

Iraklı sporcular çok mutlu

Yıllarca Saddam Hüseyin'in katı rejiminde yaşayan Iraklı sporcular şimdi mutlu. Sürekli korkuyla yaşayan spor tutkunları rejimin devrilmesi ile rahat nefes aldı.

Abone ol

Dünya, Irak'ın adını önce 10 yıla yakın süren İran savaşıyla hafızasına kazıdı. Baskıcı lideri Saddam Hüseyin'in katı rejimi Irak'ı dünya kamuoyunun gündeminden hiç düşürmedi. Son 13 yılda iki kez ABD müdahalesiyle karşılaşan Irak, bir türlü savaş ve kaosun dışında adını duyurmayı başaramadı. Sosyal faaliyette bulunmanın neredeyse imkansız olduğu ülkede toplumun çok az bir kesimi sporla uğraşabildi. Ancak, “Kaybedersek kırbaç cezasına çarptırılırız.” korkusunun hafızalarındaki yeri hep önlerini kapattı. Sporun hiçbir dalında adı bile geçmeyen Irak'ın bir milli basketbol takımı var. Saddam Hüseyin döneminde yurt dışına çıkış yasağı olduğu için hiçbir uluslararası tecrübe edinemeyen Irak Milli Basketbol Takımı, önceki gün kamp yapmak ve hazırlık maçları oynamak için İstanbul'a geldi. Kadroda bulunan oyuncuların birçoğu hayatlarında ilk kez Irak dışına çıkıyordu. Kafilede sadece eski basketbolcu olan Teknik Direktör Fikret Toma, birkaç kez Asya Oyunları'na katılma gerekçesiyle yurt dışına çıkmayı başarmış. Irak'ta Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesiyle birlikte birçok yasak da kalkmış. ABD'nin müdahalesinin ardından başta kaptan Mazin İsmail olmak üzere birkaç basketbolcu Bahreyn'e kaçıp basketbol yaşamlarına yeni bir yön vermiş. Bu kaçışın sebebini kaptan İsmail şöyle özetliyor: “Biz Saddam döneminde ayda sadece 2 dolar kazanıyorduk. Ama şimdi ben Bahreyn'de ayda bin 200 dolar kazanıyorum. Karım ve iki çocuğumla birlikte huzurlu ve ölüm korkusunun olmadığı bir yaşam sürüyorum.” Basketçiler de kırbaç yemiş Irak Milli Takımı'nın antrenörü Fikret Toma oyuncuların aksine bir Hıristiyan. Ancak daha söze başlamadan ilk hatırlattığı, “Biz Iraklıyız” oluyor. Fikret Toma, oyunculuğu döneminde Irak'ın en tanınmış basketbolcularından birisiymiş. Sonra kendini antrenörlüğe adamış. Antrenörlüğe ilk başladığı dönemde başından öyle bir olay geçmiş ki, basketbolcu olmadığına şükretmiş. Herkes Uday Hüseyin'in 5 yıl önce Irak Milli Futbol Takımı'nın oyuncularını kırbaçlattığı haberini ilk kez duyarken, Fikret Toma bu olaya 1987 yılında tanık olmuş, “1987 yılında Asya Oyunları'na katılmıştık. Ben de antrenörlüğe yeni başlamıştım. 13 takımın katıldığı turnuva sonunda 9. olabildik. Sonra Saddam Hüseyin'in adamları bizim takımı topladı ve saraya götürdü. Orada bütün oyuncuları gözümüzün önünde kırbaç cezasına çarptırdılar. İnanılmaz bir görüntüydü. Biz antrenör olduğumuz için bizi dövmediler. Irak'ta bu tür cezalar hep vardı zaten. Ancak tüm dünya Uday Hüseyin'in futbolcuları kırbaçlatmasını biliyor. Biz bunları hep yaşıyorduk.” Fikret Toma, yıllardır topraklarında yaşanan savaşların kendilerini çok gerilere götürdüğünü söyleyerek, yeni yeni düzlüğe çıktıklarını belirtiyor. Zamanında Irak Basketbol Takımı'nı Arap topraklarının en iyisi yapmak için kurduklarını ancak bu savaşlar sonucunda orta sıralarda mücadele eden sıradan bir ekip olduklarını ifade ediyor. Saddam Hüseyin'in uyguladığı baskıcı siyaset yüzünden ülkelerinden dışarı güçlükle çıkabildiklerini anlatan Toma, “Kimse de ülkemize sokulmadığı için maç yapamadık. Haliyle bütün bu kısıtlamalar, sporu geriye götürdü. Yeni yönetim sayesinde şu anda İstanbul'dayız. Eskiden olsa bu kesinlikle mümkün değildi.” diyerek, Irak'ta bulunan yeni siyasi yönetimden memnuniyetinin altını çiziyor. Ülkesinin yıllardır savaşlarla boğuştuğunu hatırlatan Toma, “Irak'ta savaşta bir yakınını kaybetmeyen hiç kimseyi bulamazsınız. Benim de birçok akrabam hayatını kaybetti. Ama biz sporla moral bulduk.” diyor. Ülkesinde sporcu ya da spor adamı olmanın çok zor bir iş olduğunu söyleyen coach, yavaş yavaş bunun düzeldiğini vurguluyor. Toma, Saddam rejiminin devrilmesiyle bu meslekten gerçek anlamda para kazandığını anlatarak, “Mesela, önceden ayda 1 doları zor alırken, şimdi 100-150 dolar elime geçiyor.” diyerek refah düzeylerinin hayli yükseldiğini söylüyor. Savaş öncesi ayda 2 dolar kazanan kaptan İsmail şimdi zengin! Irak Basketbol Milli Takımı kaptanı Mazin İsmail, ABD'nin son müdahalesinden sonra ailesiyle birlikte Bahreyn'e göç etmiş. Bahreyn'in 1. Lig takımında forma giyen İsmail, ayda bin 200 dolar kazandığı için kendisini çok şanslı görüyor. Her basketbolcu gibi rüyalarında NBA'de oynadığını gören İsmail'in önünü de Saddam Hüseyin'in baskıcı rejimi kesmiş. Saddam'ın devrilmesine en çok sevinenlerden biri olduğunu söyleyen kaptan İsmail, "Saddam Hüseyin, uydu antenlerini yasaklayıp halkın tüm dünyayla olan bağlantısını kesmişti. Biz dünyadan bihaberdik. Yurt dışına çıkışlar da yasaktı. Irak'ta da basketbol oynamak o kadar kolay değil. Ne tesis var ne de para. Ben de NBA'de oynamak için yanıp tutuşuyordum. Ama ABD'ye turist olarak bile gidemezdik." diyerek hayallerinin nasıl yıkıldığını özetliyor. Yıllarca akrabalarının şehit olmasına aldırış etmeden, gidip basketbol oynadığını söyleyen İsmail, "Havadan bombaların yağmur gibi yağdığı harp zamanında, hiçbir şeyi umursamadan top peşinde koştuk. Bizi çok garipseyenler de oldu. Çocukluğumda tarlada ırgatlık yaptım. Sonra baktım ki basketbolcu olmazsam hiçbir şey olamayacağım. Ben de bu yolu seçtim. Şimdi çok rahatım." diyor. ABD müdahalesinden sonra rahat ettik Amerika Birleşik Devletleri'nin başını çektiği bu son savaşın tüm spor branşlarını olduğu gibi basketbolu da etkilediğini anlatan kaptan; “Ancak bu sefer olumlu etkilendik. Artık rahat rahat spor yapabiliyor ve yurt dışına çıkabiliyoruz. Amerika'yı kabul etmezdik, sınırlarımızdan içeri sokmak istemezdik. Ama şimdi rahat ettik." derken en önemli noktayı hatırlatmayı da ihmal etmiyor: "Dua ediyoruz ki, bu yeni yönetimle Irak'ta yaşamak daha huzurlu olur, sporumuz gelişir. ABD geldi bizi kurtardı, ıslah etti ama artık ülkemizden çıksın." Uday Hüseyin'in maç kaybetmelerinden dolayı kırbaçlandıkları futbol takımının yarısının arkadaşı olduğunu söyleyen İsmail, kendisinin bugüne kadar böyle bir olaya maruz kalmadığını söylüyor. Türk basketbolunu çok yakından tanımadığını da ifade eden İsmail, "NBA'de oynayan Hidayet ve Mehmet'i tanıyorum. Ancak başka bir isim bilmiyorum." diyerek, bir gün mutlaka Türkiye'de oynamak istediğinin altını çiziyor. Kaynak: Zaman