Irak'ta Özellikle kadınlar şiddete maruz kalıyor ve tecavüz olaylarının sayısı gün geçtikçe artıyor.
Abone olMerkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (Human Rights Watch) raporu, Bağdat'ta emniyetin tam olarak sağlanamamış olmasının kadınların ve genç kızların günlük hayatlarına ciddi darbeler vurduğuna dikkat çekiyor. Bir örnek... 22 Mayıs tarihinde 9 yaşındaki bir kız çocuğu güpegündüz, oturduğu apartmanın merdivenlerinden kaçırılarak tecavüze uğradı. Daha sonra getirildiği hastanede ise yetkililer, bir doktor tarafından resmen havale edilmediği için saldırının kurbanına bakmayı reddetti. Bu olay, ne yazık ki bir istisna değil. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Johanna Bjorken'ın hazırladığı raporda benzer 25 olay kaydedilmiş. Bjorken, Irak'ın başkentinde korkunun kol gezdiğini şöyle anlatıyor: "Bağdat'a ilk vardığımda, sokaklarda ne kadar az kadın olduğu dikkatimi çekti. İnsanlara sorduğumda, durumun savaş öncesinden farklı olduğunu öğrendim. Fakat artık kadınlar korku içinde, özellikle de sokakta kaçırılıp tecavüze uğramaktan korkuyorlar. Erkeklere, 'Eşiniz bakkala, kızınız okula gidiyor mu?' diye sorduğumda aldığım yanıt 'Çok korkuyoruz' ya da 'Sadece ben de yanlarında gidersem' şeklinde oluyordu." KADINLAR ANLATAMIYOR Bjorken, Bağdat'ta kaldığı 5 hafta süre içinde, tecavüz kurbanları, görgü tanıklarıyla birlikte Irak polisi, sağlık uzmanları, Amerikan askeri ve sivil yetkililerle görüşmeler yapmış. Tecavüze uğramış kadınların konuşması, içini dökmesi her zaman için zordur, ancak Bjorken Irak'ta bu zorluğun üstüne bir de konuşmanın getirebileceği tehlikelerin eklendiğini belirtiyor. Maruz kaldıkları tecavüz olayından bahseden kadınların başına farklı şeyler gelebileceğine dikkati çeken Johanna Bjorken, "Sosyal olarak dışlanma bunlardan biri. Ama bunun da ötesinde kadınlar yeniden şiddete maruz kalabilir, ki bu kendi aileleri içinden bile gelebilir. Namus cinayeti, Irak'ta geleneğin bir parçası. Bu yüzden polise ve diğer yetkililere başvuran kadın kurbanların sayısı beni şaşırttı" diyor. Kadınların yerine, öncelikle yetkililerin harekete geçmesi gerekiyor. Polis birimleri kadınlara yönelik işlenen suçların soruşturmasına gereken özeni göstermiyor. Johanna Bjorken, Irak'ta kadınların içinde bulunduğu durumun düzeltilmesi için bir öneride bulunuyor: "Öncelikle, cinsel suçların soruşturulması için özel bir birim kurulması gerekiyor. Irak polisi bu görevi üstlenene kadar, bu adım konuya gereken dikkati çekecek ve Irak halkının da sorunun çözülmesini talep etmesini sağlayacak. Şu anda sarf edilen çabalar, soruşturmalar somut bir sonuca ulaşılamadan yarıda kalıyor." Bjorken işgalci kuvvetlerle ise görüşmesinin kolay olmadığını, ancak önerilerine ilgi gösterildiğini belirterek, fiziksel emniyetleri sağlanamadığı takdirde kadınların, ülkenin yeniden imarında rol oynayamayacağına dikkat çekiyor.