Irak'a gitmek mi zor gitmemek mi?
Acı mantığın düşmanıdır...
Hele yanan bir yürekse önüne çıkanı küle çevirir...
Şehit cenazelerini izlerken içim acıyor...
Yutkunmaktan boğazım şişiyor...
Kendimi o ananın, o eşin o evladın yerine koyduğumda
isyan kaplıyor benliğimi...
Neden diyorum?
Cevap yok ortada...
Sınır ötesi de ikna etmiyor beni, sınırın içindekilerin yaptıkları
da... Peki çare ne? İşte son günlerin en zor sorusu...
Acı mantığımı yendiğinde "sınırı geçelim" diyorum tüm
yüreğimle...
Benliği saran yangını söndürmenin tek çaresi gibi geliyor bu
çözüm...
Hesabını soralım, teröre destek verenin dünyasını zindan edelim
istiyorum...
Derinden mantık ses verdiğinde...
"Ya oradan gelecek şehit cenazeleri" diyorum...
Ona nasıl dayanacak anaların, yarların yürekleri...
Çözüm olacak mı sınırı geçmek...
Daha derinden gelen ses ise "bunların hepsi bir oyun" diye
fısıldıyor...
Fillerin tepindiği, çimlerin ezildiği tarihin en çirkin
oyunu...
Sorular arka arkaya yığılıyor...
Acaba diyorum, biz mi girmek istiyoruz Kuzey Irak'a...
Yoksa birileri mi çekiyor bizi oraya...
Artık o bölge bizim "arka bahçemiz" de değil...
Alınacak karar "savaş" adını taşıyacak...
Bu söz için affınıza sığınırım ama...
Önümüzde duran "iki ucu boklu değnek"...
"At izi ile it izi" birbirine karıştı...
En sağlam mantığın üstüne bile sis indi...
Bilinmeyenin, görünmeyenin endişesi beyinleri esir etti.
Cevap bulamıyorum...
Gitmek mi zor Kuzey Irak'a yoksa gitmemek mi?
Bilen var mı?