BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,67
ALTIN 2.970,69
HABER /  GÜNCEL

Irak hastanelerindeki acı gerçek...

Irak'ta savaş sonrası hastanelerdeki mevcut durum, ülkede ciddi sağlık sorununun olduğunu ortaya koyuyor.

Abone ol

Başkent Bağdat'ta hemen her hastanede tıbbi cihaz ve ilaç sıkıntısı yaşanırken, savaş sonrası teşhis konulamayan hastalıklardaki artış doktorları korkutuyor. Hastanelerin dünyada bulunan bütün insani örgütlerin ciddi yardımlarına ihtiyacı olduğunu belirten doktorlar, BM'nin Irak'ta görevli bulunan elemanlarını çekme kararı almasının ise hastanelere olan yardımları azaltacağı kanısında. "YETERLİ SAĞLIK HİZMETİ VEREMİYORUZ" Bağdat'ta bulunan El Ulviye Çocuk Hastanesi Doktorlarından Ali Hafi, gerek savaş sırasında gerekse savaş sonrası hastanelerin ciddi sıkıntılar çektiğini ve bu sıkıntıların başında tıbbi cihaz ve ilaç yetersizliğinin geldiğini söyledi. Dr. Ali Hafi, "Savaştan sonra hastanemiz BM ve diğer insani örgütlerin yardımı ile yeniden düzenlenmesine karşın, Irak halkına yeterli hizmeti veremiyor. Çünkü tıbbi cihaz ve ilaç sıkıntısı çekiyoruz, yataklarımızı ise yetersiz. Günde ortalama 150'nin üzerinde hasta çocuğa bakıyoruz. İmkansızlıklar nedeniyle bu çocuklara yeterli sağlık hizmeti verdiğimiz söylenemez. Savaştan sonra teşhis koyamadığımız çok sayıda vaka ile karşı karşıya kalıyoruz. Yeni hastalıklar türüyor. Fiziki şekli bozulmuş çocuklarla bile karşılaşıyoruz. Bu hastalıkların savaşta kirlenen sulardan ya da bombalanan nükleer fabrikanın çevresel etkilerinden kaynaklanabilir. Ancak imkansızlıklar nedeniyle bizim çabamız yetersiz. Dünyadaki bütün insani örgütlerin yardımlarına ihtiyacımız var" dedi. Savaşın bitimi ile yaşanan yağmadan, Sağlık Bakanlığı'na ait araştırma laboratuvarlarının bile nasibini aldığını hatırlatan Dr. Ali Hafi, "Biz o zaman çok korkmuştuk. Çünkü laboratuvarda yağmalanan tıbbi cihazların yanında özel tüpler içerisinde bekletilen ve araştırma için kullanılan çeşitli hastalıklara ait bakteriler ve mikroplar vardı. MİKROPLARI BİLE YAĞMALADILAR "Yağmacılar özel tüpler içerisinde bekletilen AIDS mikroplarını bile yağmalamışlardı. Bu bakteriler ve mikroplar içme suyuna atılması durumunda, Irak savaştan daha büyük bir tehlikeyi yaşayabilirdi. Allah'a şükür ki birkaç küçük hadise dışında beklediğimiz olmadı. Fakat yine tedirginiz, çünkü yeni hastalıklar türüyor. Bu hastalıkları hem biz hem de insani örgütler araştırıyor" diye konuştu. Dr. Hafi, savaş sonrası Bağdat'ta gerçekleşen doğumlarda erken doğum oranının fazlalığına da dikkat çekerken, "Bu durumu biz savaşa ve savaşın çevresel etkenlerine bağlıyoruz" diye konuştu. Dr. Hafi, yeni doğan bebeklerin konduğu kuvez sıkıntısından da değindi. Dr. Hafi, "Hastanemizde bir büyük sorun da, yeni doğan bebeklerin konduğu kuvezlerin yeterli olmayışı. Kuvez için destek bekliyoruz. Kızılay bize söz verdi, bize birkaç kuvez alacak. Fakat bunun ihtiyacımıza cevap vereceğini zannetmiyorum. Buradan dünyada bulunan bütün insani örgütlere çağrıda bulunuyorum. Irak'taki hastanelere yardım etsinler. Hastanelerimizin yardıma çok ihtiyacı var. BM'nin Irak'taki görevlilerini çekme kararı almasının da yardımları azaltacağı hatta bitireceği kanısındayız. İnşallah böyle olmaz" dedi. Hasta sahipleri ise savaştan sonra durumlarının daha da kötü olduğunu söylüyorlar.