Irak askerlerinin düşündüren sözleri

Kente saldırmadığı için ABD askerleri 200 Irak askerini tutukladı. Askerlerin verdiği ifadeler oldukça düşündürücüydü..

ABD güçlerinin, ABD tarafından kurulan Irak milis gücüne bağlı 200 askeri, Felluce kentinde düzenlenen operasyonlara katılmadıkları gerekçesiyle tutukladığı öne sürüldü.

Merkezi Bağdat'ta bulunan Irak Sivil Savunma Kolordusu'na bağlı 36. Güvenlik Tugayı'nda görev yapan askerler, Reuters haber ajansına yaptıkları açıklamada, ABD'li komutanların kendilerini akşam isyanın giderek alevlendiği başkent Bağdat'ın batısındaki Felluce kentine götürdüklerini belirttiler.

Açıklamayı yapan askerlerden Ali El Şamari, ''Bize kente saldırmamızı söylediler ve şaşkınlığa uğradık. Nasıl bir Iraklı, başka bir Iraklı ile böyle savaşabilir? Bu, Saddam Hüseyin'in devrinden beri hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor. Topluca reddettik'' diye konuştu.

Tugaydaki askerlerin saldırmayı reddetmesi üzerine, rozetlerinin söküldüğünü ve ABD'ye ait bir üste çadırlarda tutulduklarını ifade eden Şamari, askerlerin yemeklerinin günde bir öğünle sınırlandırıldığını belirtti. Şamari kendisiyle birlikte 3 askerin üsten kaçtığını, ancak 200 arkadaşlarının halen üste bulunduğunu anlattı ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep ettiklerini söyledi.

Eski Irak ordusu askerleri ve Kürt milislerden oluşan 36. Tugay'ın 340 askerden oluştuğu belirtildi.
Kaçan askerler arasında bulunan Kürt asıllı Bahtiyar Salih ise ''Kenti misket bombaları kullanan savaş uçaklarıyla bombalıyorlardı. Bunun bir parçası olamazdım'' dedi.

Kaçan askerler arasında bulunan Şii er Ali Hüseyin de görevinin arama yapmak ve binaları korumak gibi güvenlikle ilgili olduğunu belirterek ''Birden bire bizden büyük bir saldırıda yer almamızı istediler'' dedi. Hüseyin, Şii olmasına karşın Sünni çoğunluğun yaşadığı Felluce halkına karşı sempati beslediğini sözlerine ekledi.

ABD ordusu ise söz konusu askerlerin tutuklanıp tutuklanmadıklarını doğrulamayı reddetti. Ancak üst askeri yetkililer Felluce'ye yönelik saldırı sırasında ''emrin yerine getirilmemesi'' olayının meydana geldiğini belirttiler.