'İntihar edecektim, annemi düşündüm...'
Ve sanki bana anlatmış gibi çınlıyor kulaklarımda sesi “İntihar edecektim, annemi düşündüm yapamadım.”
Pozantı Cezaevi’nde çocuk suçlulara yönelik işkence ve tecavüz iddiaları yüreğinde bıçak darbesi yaratmadıysa, bu yazıyı hiç okuma, kapat gitsin…
Yazıya dökülmüş iddialar bile yetiyor insanın etinden et koparmaya, bir an gözünde canlandırmak bile yetiyor insanlığımızdan utanmaya. Tarihe geçecek bir isimleri var zaten “Taş atan çocuklar”, bu tanım ömür boyu asılı duracak boyunlarında…
Hani doğuştan etiketli onlar, daha doğarken suçlanmışlar, hani büyüklerinin her hatası üzerine yapışıp kalmış çocuklar, oyuncağı bilmeyen, oyuncak diye taşa sarılan çocuklar… Hiç parka gitmemiş, hiç hamburger yememiş çocuklar… Kendi kıyafetini kendi seçmemiş, hayatında saç tıraşı için model belirlememiş, sadece bir adet ayakkabısı, bir adet pantolonu, bir adet gömleği, bir adet kazağı olan çocuklar… Hani büyüklerinin suçlarına ortak etmeye çalıştığı, hani belki korkudan, büyüklerini mutlu etmek için “taş atan çocuklar…”
Ve onları kazanmak için, öfkelerini yok etmek için, güzel beyinlerinden ırkçı sloganları silmek için fazlasıyla rehabilitasyona ihtiyaçları varken, işkence gördüklerini, bazılarının ise, yazmaya gitmiyor parmaklarım, cinsel tacize ve hatta tecavüze uğradığını haykıran çocuklar…
Hangi vicdan, hangi ruh hali kabul eder bunu bilemiyorum. Neden suç duyurusundan sonra altı ay beklendi hiç anlamıyorum.
Tek bildiğim hepsine tek tek sarılmak istiyorum…
Nakilleri var yarın başka bir cezaevine… Onlar gitmeden yeni yerlerine, fırça darbeleri vuruldu yeni cezaevinin duvarlarına… Belki de sadece hayal edebilecekleri dünyalar yaratıldı duvarlarda! Ama hayal etmeyi öğretmediler ki onlara! Darp edilmiş bedenleri, tahrip edilmiş ruhlarının ihtiyacı vardı oysa en çok tadilata… Ama büyükler daha iyi bilirler! Zaten bir odayı boyayarak çocuğun ruhunu iyileştirebileceklerini düşünenler, ancak çocukları kandırabilirler!
Hayatla ölüm, onurla isyan arasına sıkışmış çocuklar onlar…
Ötesi yok işte, çocuk onlar…
Tam hayattan vazgeçecekken, kalbinde büyüttüğü sevgiyle anlatıyordu çocuklardan biri ifadesinde…
Ve sanki bana anlatmış gibi çınlıyor kulaklarımda sesi “İntihar edecektim, annemi düşündüm yapamadım.”
Bağırmak geliyor içimden o büyüklerin suratlarına…
Daha çocuk onlar ya!
twitter.com/nsrnylmz