İnternethaber'in 13. yılı ve Akif Beki'nin yazısı
İnternethaber'in en mutlu gününde böylesi tatsız tuzsuz bir yazı yazmak istemezdim. Ancak, Akif'in yıllarca, aynı havayı solduğu tetikçilerle, İnternet Medyası'nın tümünü bir tutmasına sessiz kalamazdım!
Akif'e İnternethaber'in 13. kuruluş yıldönümü
nedeniyle bir yazı sipariş ettim bu doğru. Bu siparişi
verirken, mahallesinde yapılan soysuzlukların faturasını
İnternet Medyası'na keseceğini ne yalan söyleyeyim
kestiremedim.
Ne kadar safmışım meğer!
Yapacağım tek bir şey var bundan böyle!
Akif'e bir daha evimin anahtarını
vermeyeceğim!
Mehmet Barlas, her zaman baştacı.. Hasan Abi'ye
(Cemal) bütün kapılar açık. Reha Muhtar, Serdar Turgut, Nihal
Bengisu Karaca, Fatih Altaylı, İsmail Küçükkaya, Ruşen Çakır,
Mehmet Altan, Aslı Aydıntaşbaş, Cüneyt Özdemir, Candaş Tolga Işık,
Mahallenin Ablası (Ayşenur Arslan) ve Sedat Ergin'e en güzel
günümüzde bizimle birlikte oldukları için teşekkür ediyorum.
Nice yıllara...
İyi ki varsınız!
Yaşasın İnternethaber...
***
Türkiye'nin en saygın 15 yazarını
ağırladık İnternethaber'in 13. kuruluş
yıldönümünde. Bu yazarlardan biri de, öteden
beri İnternet Medyası ile başı hoş
olmayan Akif Beki'ydi.
Öfkesini üzerimize kusan bir yazı yazdı sağolsun:
"Dijital
medya denince kişiliği gelişmemiş, karakteri oturmamış, sözüne
güvenilmez, ağzıbozuk, tek ayak üstünde 50 yalan söyleyen arsız bir
palavracı geliyor gözümün önüne."
Allah Allah...
Oysa Akif Beki 24'ün başındayken, sözünü ettiği karaktere sahip
kişiler her gün gözünün önündeydi! Şeref
yoksunu, üç kuruşa haysiyetine paha biçen
beslemelerle aynı havayı soludu yıllarca!
Nedir Akif'i bu kadar öfkelendiren?
Namlunun ucunu ona mı çevirdiler yoksa?
***
Eğer öyleyse, Akif'in, İnternethaber'in en mutlu
gününde öfkesini üzerimize kusması ayıp! Tanıdığı, bildiği
tetikçileri, İnternet Medyası'nın tümüne mal etmesi bir başka
ayıp!
"Yalan söylememeyi, iftira
atmamayı, kara çalmamayı, pusuya yatmamayı, sahte kimliklerin
arkasından kalleş iftiralar sıkmamayı da bu arada öğretebilirsek ne
âlâ."
Ah be Akif...
Bunun ne kadar zor olduğunu bilmez misin?
Yalan, iftira, kara çalma, pusuya yatma, sahte kimlikler,
kalleşlikler, iftiralar ve aklına gelebilecek tüm kötülükler senin
içinde bulunduğun mahallede, para karşılığında
yaptırılıyor.
Sen de çok iyi biliyorsun ki, sahipleri istemedikçe,
sözünü ettiğin canavarların ıslahı mümkün
değil!
Haysiyetini, üç kuruşa paha biçen tetikçilere bir
şey öğretemezsin Akif.
Aynı kaba kaşık salladığın arkadaşların buna müsade etmez!
"Muhafazakar medyanın Oda TV'si"ni onlar
kurdurdu çünkü.
Akıl almaz iftiraları onlar attırıyor çünkü.
Sahte kimliklerle küfür edenlerin arkasında senin
arkadaşların var!
Kalleşliği onlar yaptırıyor!
Kara çalmayı onlar öğretiyor Akif!
***
"Kudret" vardı hatırlıyor
musun?
Star'da...
"Sahte kimlik" dedin de...
Aklıma geldi...
"(...) karakteri oturmamış, sözüne güvenilmez, ağzıbozuk, tek
ayak üstünde 50 yalan söyleyen arsız bir palavracı."
O da geliyor mu gözünün önüne...
Pardon Akif, Taha Kıvanç için de aynı şeyleri
söylemiyorsun değil mi?
"Sahte kimlikli" falan...
Sana kızgın değiliz, etrafındaki çakallarla bizi
bir tuttuğun için kırgınız!
"Baki dostlukla..."