İnternet ve televizyon dizileri gençleri ve çocukların zihin dünyasını karıştırıyor.
Abone olManisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Levent Ermete, internet ve şu anda yayınlanan birçok televizyon dizisinin gençler ve çocukları ''gerçek dünyayla hayal dünyasını ayırt edemez hale getirdiğini'' bildirdi. Ermete, AA muhabirine Manisa'daki ''internet kafelere giriş yasağını'' değerlendirdi.
İnternet kullanımının, ABD ve AB'de gibi gelişmiş ülkelerde ''İnternet bağımlılığı sendromu'' adıyla bir hastalık olgusu olarak tanımlandığını kaydeden Ermete, bunun sigara ve alkol gibi bağımlılık yaptığını söyledi. Türkiye'de yeni yeni ortaya çıkan bu olgunun, etkilerinin ve sonuçlarının da görülmeye başladığını anlatan Dr. Ermete, şöyle dedi: ''Şu anda internet, çocuklar için en hafif deyimiyle sadece boşa zaman harcama olarak görülebilir. Ama bunun yanında internet okuldan uzaklaşmalarına, şiddete yönelmelerine ve daha da kötüsü her türlü kötü alışkanlığı kazanabilecekleri bir ortam olma özelliğine de sahiptir.
Çocuklar ve gençler internete bağımlı hale geliyor. Şu anda internet bağımlılığı konusunda başvuru yapan iki, üç hastam var.'' Manisa Valiliği'nin aldığı yasak kararını gerçekten çok yararlı ve yerinde verilmiş bir karar olarak gördüğünü bildiren Dr. Ermete, internetin çocuklara bir şey kazandırmadığını, aksine savaş ve dövüş oyunlarıyla şiddete yönelttiğini savundu. Çocukların ve gençlerin ayrıca kumar ve cinsel içerikli sitelerden de kötü alışkanlıklar elde ettiklerini ifade eden Dr.Ermete, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İnternette her şeye çok kolay erişilebiliyor.
Böyle olunca da bir sürü kötü içerikli sitelere girilip çıkılması normal hale geliyor. Ama bağımlılık başladığında, ilerleyen yıllarda artık psikolojik sorunlar da başlıyor. Bunu kimse inkar edemez. Şu an için en büyük tehlikesi çocuklarımızı ve gençlerimizi sanal aleme alıştırmasıdır. Bunun kötülüğüyse gerçek dünyayla hayal dünyasını ayırt edemez hale getirmesidir. Bu sadece internette değil, şu anda yayınlanan diziler için de söylenebilir. Bunun sonuçlarını okulda şiddet, birbirlerine kabadayılık taslama, yaralama ve öldürmeyle sonuçlanan olaylarda görüyoruz. Sigara, uyuşturucu ve alkol kullanımı yaşlarının çok küçük yaşlara düşmesi de bunun sonucudur.''
Sorunun yasaklarla da çözülemeyeceğini, en büyük görevin anne ve babalara düştüğünü anlatan Dr. Ermete, ailelerin çocuklarına sevgiyle yaklaşmasını önerdi. Dr.Ermete, ''Çocuklarınızı okulda, dershanede kontrol altında tutun. Öğretmenleriyle diyalog halinde bulunun. Kimlerle arkadaşlık yapıyor, internet ortamında kaç dakika bulunuyor sürekli bu konuda takip edin'' diye konuştu.