Tüm bunlara rağmen Türk Telekom’dan internet kullanıcısına tatmin edici bir yanıt gelmedi.
Abone olNe yazık ki bu yazı yazıldığı sıralarda sorun hala devam ediyordu ve bazı kullanıcılar hatlardaki yavaşlık sebebiyle bu yazıyı bile okuyamayacaklar AÇILMAYAN SAYFALAR Siz hiç bir sayfanın açılması için 45 dakika beklediniz mi? Ya da 50 KB’lık dosyayı transfer etmek için 1 saat geçirdiniz mi bilgisayarınız başında? Belki evet belki de hayır. Ama biz bugünlerde geçiriyoruz. Yanlış anlamayın, istediğimiz bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 20-30 Euro’ya yüksek hızlı internet bağlantısı ya da kütüphane, okul gibi kurumlarda bedava internet değil. İsteğimiz hantal devlet kurumlarının bu yapısını gelişen ve hızla değişen günümüz şartlarına bir nebze olsun yaklaştırılması. Birçok ülkede internet bağlantısı, kütüphane ve üniversite gibi kurumlarda bedava (bizde kütüphanelerde olmasa da biraz sıra beklemeyi göze alırsanız üniversitelerde de bedava), modemle bağlantının artık taş devrinde kaldığı, Wi-Fi ve yüksek hızlı bağlantıların normal sayıldığı bir devirde fiber optik bir kablonun kopmasıyla bir ülkenin tamamen internetsiz kalması normal mi? Bizce değil. Bir ülkenin bütün altyapısını tek bir kabloya bağlamak ve olası bir acil durum için alternatiflerin hazırlamamak bizce hiç de normal değil. Aklı selim birçok kişi için de aynı şey geçerli. PEKİ SUÇLU KİM? Türk Telekom mu, devlet mi, Türk Telekom’un her fırsatta belirttiği şu meşhur Kamu İhale Yasası mı, kimbilir belki suçlu deprem? Biz internet kullanıcıları artık mazaret duymak değil çözüm istiyoruz. ‘Bu ülkede güzel şeyler de oluyor’ diyebilmeyi istiyoruz. İstediğimiz internet bağlantı ücretlerinin düşürülmesi (ne güzel olurdu), indirim, her eve ADSL, Kablonet ya da Wi-Fi değil (keşke olsa). Sadece internetimizi istiyoruz. Evet internete bağlanmak için saat başına 1 milyon 200 bin lira (modemle bağlantı ve indirimsiz saatlerde) ödemek zorunda kalan internet kullanıcıları, devlet tarafından yolunacak kaz olarak görülmektedir. Devlet birçok konuda olduğu gibi bu konuda da destek olmak yerine köşe başına bir yazarkasa koyarak bu zahmetsiz kaynaktan yararlanma yolunu tercih etmiştir. Peki bugün girmek için kapısını aşındırdığımız AB ülkelerinde durum nasıl acaba? Gelişmiş birçok Avrupa ülkesinde dial-up (modem bağlantısı) nostaljik bir düşünceden başka bir şey değil. İNTERNET LÜKS OLMAMALI Sonuç olarak internetin lüks, internete bağlananın da zengin olduğu bir ülkede ben ve benim gibi birçok internet kullanıcısı, aksaklıklardan, bahanelerden ve ‘adam sendecilikten’ bıkmış durumdalar. Birilerinin çıkıp da aksaklıklar üzerinde ciddi ve mantıklı konuşmasını ve ardından da çözüm üretmesini bekliyoruz. Artık laf değil icraat görmek istiyoruz. Umarız ki bu yazımız onların seslerini duyurmak için bir nebze bir ışık olur. Acaba ‘bu ülkede güzel şeyler de oluyor’ mu diyeceğiz yoksa ‘millet aya biz yaya mı?’ Kimbilir.. Kaynak: Özgür Çetin NTV-MSNBC