Teknolojinin hayatı daha yaşanılır hale getirdiği bilinir; ama işin sosyal yönü genellikle ihmal edilir.
Abone olİnternetin en çok vurgu yapılan kısmı hayatı kolaylaştırması. İletişimde devrim yapan e–posta, ihtiyaç duyulan bilgilere ulaşılmasını sağlayan arama motorları, ortak bir konu etrafında birleşmek isteyen kişilere ev sahipliği yapan e–gruplar ve e–ticarete kadar birçok teknolojik yenilik “kolaylık” adına örnek gösterilebilir. İnternetin bir de insani yönü vardır, hayat kurtarma adına önemli görevler ifa eder. Biz bu hayat kurtarmanın ilk örneklerini 17 Ağustos depreminden sonra görmüştük. Yardım ekipleri oluşturmaktan tıbbi yardım, giyecek–yiyecek bağışları toplamaya kadar birçok alanda internetin büyük katkıları olmuştu. İnsanlar, kaybettiği yakınlarını bile sanal âlemde aramışlardı. O günlerde, ihtiyaçtan ortaya çıkan kan bağışlama siteleri artık internetin vazgeçilmezlerinden biri haline geldi. Kan bağışlamak güzel; ama gerçekten ihtiyacı olanı bulmak zor. Acil kan arayanlar ise, panikten olsa gerek ihtiyacı olan gruptaki kanı bulmakta sıkıntı çekiyor. İşte bu noktada internet hayat kurtarmaya katkıda bulunuyor. Kan arayanlar ilgili internet sitelerinde yaptıkları aramalar sonucu istedikleri kana ulaşıyor. Ancak kan verebilecek kişilerin azlığı yaşanan mutlulukları sınırlandırıyor. Kan bağışı sitelerinden www.kanbankasi.gen.tr’de yayımlanan “Başarı Öyküleri” okuyanları duyarlı olmaya davet ediyor. Birbirinden güzel, ibret alınacak hikayeler var. Sayıları hâlâ bir elin parmağını geçmeyecek kadar az olan kan bağışı siteleri seslerini duyuramamaktan, yeterince ilgi görememekten şikayetçi. Kaza veya hastalık herkesin başına gelebilir, hiç beklemediğimiz bir anda hepimiz kana ihtiyaç duyabiliriz. Bunu yaşayarak bir kez daha öğrendim. 17 Ağustos depreminden hemen sonraydı. Gazetem için haber hazırlıyorum. İnternet üzerindeki kan bankaları ilgimi çekti. Acil kan arayanların internet üzerinden gönüllülere ulaştıklarını gördüm. Her yaştan insan ihtiyaç sahiplerine kan vermek için bir araya gelmişti. Haberi yaptım, okurlara üye olmaları çağrısında bulundum. Kendim de hepsine ayrı ayrı kayıt yaptırdım. 8–10 kişi aradı, kan ihtiyaçlarını ifade ettiler; birkaçına verebildim. Bir müddet sonra, Malatya’da bir yakınım ameliyat masasında kana ihtiyaç duydu. Ben İstanbul’da onlar Malatya’da, elim kolum bağlı bir şey yapamıyorum. İlk aklıma gelen internet oldu. Grupların birinde uygun kana ulaşınca hemen verilen telefonu aradım. Malatya’daki bir kamu kurumunda çalışan beyefendi gidip akrabama kan verdi. İnternet büyük bir hayıra vesile olmuştu. İnternet üzerinden sanal kan bankası oluşturan Bakırköy Belediyesi, yaklaşık 8 bin duyarlı insanın üye olmasını sağlamış. Belediye, bugüne kadar 923 ihtiyaç sahibine kan hizmeti ulaştırmış. Bağışla ilgili sitelerdeki üye sayısının artmasına dolayısıyla da ihtiyaç sahiplerinin yarasına merhem olmasını umduğum başarı örneklerinden bazıları şöyle: Siteye 3 Mart günü kaydoldum, 4 Mart’ta okuldan eve dönerken aradılar beni, 1 aylık bir bebek için acilen 0 Rh (–) kana ihtiyaç olduğunu söylediler. Otobüsten indim, doğruca Bakırköy SSK Doğum Hastanesi’ne gittim. Kanı verdikten sonra çocuğun babasına bebeğin ismini sordum... “Yunus” dedi!!! Ağlamamak için kendimi zor tuttum... Umarım iyileşmiştir benim küçük adaşım! (Yazan: Yunus Ayhan) Merhaba, ben tedavi görmekte olan bir talasemi hastasıyım. 1 yaşından beri, yaşamımı sürdürebilmek için ayda iki defa kan alıyorum. Bu bazen hiç de kolay olmuyor. Kan bulmak için günlerce beklemek gerekiyor. İnternetteki kan grubu sitesi imdadıma yetişti. Böylesine faydalı bir işe vesile olmanız çok güzel. Bunun için size çok teşekkür ediyorum. Kaynak : Zaman