BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

İnternet gelenekseli zorluyor

İnternet medyası gelenekseli zorluyor. Ancak insanlar güvenilir haber istiyor. Uluslararası Gazeteciler Fedareasyonu Başkanı Aidan White bu durumu yorumluyor.

Abone ol

'Gazeteciliğin geleceği ne? Bugünlerde gazeteciler tarafından bana en çok yöneltilen soru bu. Bazıları için bu sorunun altında yatan gerginliğin, tabii bazıları için de umudun, ardında geleneksel gazeteciliğin kaybolmasına şahit olmanın verdiği rahatsızlık yatıyor.' Uluslararası Gazeteciler Fedareasyonu Başkanı Aidan White'ın yorumu...

Yazı: Aidan Vhite
Kaynak:


Güven Bana, Ben Gazeteciyim...
İnsanlar hâlâ güvenebilecekleri haber kaynakları arıyorlar, işte bu noktada gazeteciliğin saf ve basit mekanizması gündeme geliyor. Geleneksel basın işverenleri yönlerini kaybetmiş olabilir ancak iyi gazetecilik, yaşıyor ve kendinden emin.

Gazeteciliğin geleceği ne? Bugünlerde gazeteciler tarafından bana en çok yöneltilen soru bu. Bazıları için bu sorunun altında yatan gerginliğin, tabii bazıları için de umudun, ardında geleneksel gazeteciliğin kaybolmasına şahit olmanın verdiği rahatsızlık yatıyor.

Piyasadaki günlük gazetelerin satışında göze dokunur bir düşüşün gözlendiği bir gerçek. Televizyon izleyicilerinin haberi izleme katsayısının giderek düştüğü de...

İnternet ve telefon geleneksel medyaya kafa tutuyor. Küresel medyanın kurnaz tilkisi, İngiltere'de haber şirketine ve Amerika'dan Avustralya'ya uzanan ulusal gazeteler zincirine sahip olan Rupert Murdoch bile bu sektörü "dikkat çekecek, açıklanamayan ve kendini beğenmiş" olarak tanımlıyor (15 Nisan). Murdoch, "1990'larda gelen teknolojik heyecana pek çok editör ve medya patronu yanıt vermedi ve arkalarına sessizce yaslanıp dijital devrim rüzgârının geçip gitmesini beklediler" diyor.

Bu günlerde editörler haber yelpazelerinden tüketicilerini doyuramaz oldu. Okuyucular medya üzerinde çok daha fazla kontrol sahibi olmak istiyor. Ancak geleneksel medya değişim rüzgârında oradan buraya savrulurken, gazetecilik dünyası gelişiyor. Gazetecilik için artık daha önce hiç olmadığı kadar imkân ve çıkış yolları var. Yeni bilgi servisleri tüketicilere haber ve bilgiye ulaşabilmek için yeni yeni seçenekler gösterdikçe pazarlama sektörü genişliyor.

Değişen dünyanın en güzel kanıtı İnternet sitelerinin ve İnternet üzerinden ulaşılabilecek haberlerin yaygınlaşmasıdır. Giderek daha fazla insan, siyasiler ve hayatın her alanından insanlar İnternet üzerinden kendi haberlerini ve hikayelerini anlatıp yazıyorlar. Ancak akıllara hemen şu soru takılıyor: Bu haberleri oluşturanlar gazeteci mi? Şahit olduğumuz süreç, geleneksel gazeteciliğin kendini tükettiği anlamına mı geliyor? Hiç ikna olmadım. Kendi haberini kendi yazan insanlara söylemek istedikleri şeyi, istedikleri an söyleme şansı tanıyor. Hiçbir kural ve hiçbir ahlaki değer geçerli değil. Fakat bu tavır hiçbir zaman gazetecilik olarak adlandırılamaz. Gazetecilik en azından teorik olarak ahlaklı, gerçekçi ve güvenilir olmalıdır.

Benim görüşüm, bilgisayarların, dijital imla kılavuzlarının yardımı olmaksızın mesleğini bizzat gazetelerde öğrenmiş fi tarihinden kalma bir gazeteci olarak, gazeteciliğin geleceğinin harika olduğu yönünde.

İnsanlar güvenebilecekleri haberlere ulaşmak istiyorlar. Bu haberleri ileti halinde yazılı ve sözlü basından elde etmelerine karşın güvenilir, açık ve haber ahlakı gözetilerek yapılmış haberlerden bir parça olsun koparabilmek istiyor. Eğer haber güvenilmezse o zaman işe yaramazdır.

İşte bu nedenle İnternet'te dahi gazeteciliğin geleneksel yapısını yansıtan Reuters gibi haber ajansları, BBC gibi uydu kanalları ve gazetelerin İnternet versiyonları en popüler haber sitelerini oluşturuyor.

Eski moda televizyon ve gazete sahipleri endişelenmekte haklı. Tüketicinin seçimindeki değişimleri gözlemlemedeki başarısızlıkları, gerilemelerini beraberinde getirdi.

Ancak alternatiflere bakacak olursak insanlar hâlâ güvenebilecekleri haber kaynakları arıyorlar, işte bu noktada gazeteciliğin saf ve basit mekanizması gündeme geliyor. Geleneksel basın işverenleri yönlerini kaybetmiş olabilir ancak iyi gazetecilik, bize başka yollardan kendini gösterse de, yaşıyor ve kendinden emin.

Ve tabii Rupert Murdoch gibi medya patronları treni kaçırdıklarının farkında. Bu insanlar sizin güvenebileceğiniz insanlar. İnanın bana. Gazeteciliğin geleceği ne? Bugünlerde gazeteciler tarafından bana en çok yöneltilen soru bu. Bazıları için bu sorunun altında yatan gerginliğin, tabii bazıları için de umudun, ardında geleneksel gazeteciliğin kaybolmasına şahit olmanın verdiği rahatsızlık yatıyor.

Piyasadaki günlük gazetelerin satışında göze dokunur bir düşüşün gözlendiği bir gerçek. Televizyon izleyicilerinin haberi izleme katsayısının giderek düştüğü de...

İnternet ve telefon geleneksel medyaya kafa tutuyor. Küresel medyanın kurnaz tilkisi, İngiltere'de haber şirketine ve Amerika'dan Avustralya'ya uzanan ulusal gazeteler zincirine sahip olan Rupert Murdoch bile bu sektörü "dikkat çekecek, açıklanamayan ve kendini beğenmiş" olarak tanımlıyor (15 Nisan). Murdoch, "1990'larda gelen teknolojik heyecana pek çok editör ve medya patronu yanıt vermedi ve arkalarına sessizce yaslanıp dijital devrim rüzgârının geçip gitmesini beklediler" diyor.

Bu günlerde editörler haber yelpazelerinden tüketicilerini doyuramaz oldu. Okuyucular medya üzerinde çok daha fazla kontrol sahibi olmak istiyor. Ancak geleneksel medya değişim rüzgârında oradan buraya savrulurken, gazetecilik dünyası gelişiyor. Gazetecilik için artık daha önce hiç olmadığı kadar imkân ve çıkış yolları var. Yeni bilgi servisleri tüketicilere haber ve bilgiye ulaşabilmek için yeni yeni seçenekler gösterdikçe pazarlama sektörü genişliyor.

Değişen dünyanın en güzel kanıtı İnternet sitelerinin ve İnternet üzerinden ulaşılabilecek haberlerin yaygınlaşmasıdır. Giderek daha fazla insan, siyasiler ve hayatın her alanından insanlar İnternet üzerinden kendi haberlerini ve hikayelerini anlatıp yazıyorlar. Ancak akıllara hemen şu soru takılıyor: Bu haberleri oluşturanlar gazeteci mi? Şahit olduğumuz süreç, geleneksel gazeteciliğin kendini tükettiği anlamına mı geliyor? Hiç ikna olmadım. Kendi haberini kendi yazan insanlara söylemek istedikleri şeyi, istedikleri an söyleme şansı tanıyor. Hiçbir kural ve hiçbir ahlaki değer geçerli değil. Fakat bu tavır hiçbir zaman gazetecilik olarak adlandırılamaz. Gazetecilik en azından teorik olarak ahlaklı, gerçekçi ve güvenilir olmalıdır.

Benim görüşüm, bilgisayarların, dijital imla kılavuzlarının yardımı olmaksızın mesleğini bizzat gazetelerde öğrenmiş fi tarihinden kalma bir gazeteci olarak, gazeteciliğin geleceğinin harika olduğu yönünde.

İnsanlar güvenebilecekleri haberlere ulaşmak istiyorlar. Bu haberleri ileti halinde yazılı ve sözlü basından elde etmelerine karşın güvenilir, açık ve haber ahlakı gözetilerek yapılmış haberlerden bir parça olsun koparabilmek istiyor. Eğer haber güvenilmezse o zaman işe yaramazdır.

İşte bu nedenle İnternet'te dahi gazeteciliğin geleneksel yapısını yansıtan Reuters gibi haber ajansları, BBC gibi uydu kanalları ve gazetelerin İnternet versiyonları en popüler haber sitelerini oluşturuyor.

Eski moda televizyon ve gazete sahipleri endişelenmekte haklı. Tüketicinin seçimindeki değişimleri gözlemlemedeki başarısızlıkları, gerilemelerini beraberinde getirdi.

Ancak alternatiflere bakacak olursak insanlar hâlâ güvenebilecekleri haber kaynakları arıyorlar, işte bu noktada gazeteciliğin saf ve basit mekanizması gündeme geliyor. Geleneksel basın işverenleri yönlerini kaybetmiş olabilir ancak iyi gazetecilik, bize başka yollardan kendini gösterse de, yaşıyor ve kendinden emin.

Ve tabii Rupert Murdoch gibi medya patronları treni kaçırdıklarının farkında. Bu insanlar sizin güvenebileceğiniz insanlar. İnanın bana. BİA

medyatava.net