BIST 9.744
DOLAR 35,19
EURO 36,59
ALTIN 2.949,19
HABER /  GÜNCEL

İnternet ABD istihbaratına karşı korunabilir mi?

Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, Amerikan istihbaratının kendi makamı dahil Brezilya'nın internet bağlantılarına sızması karşısında yeni önlemleri yasalaştırmak istiyor. Ama karşısında da güçlü bir muhalefet var.

Abone ol

Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi NSA'den sızdırılan belgelerde Rusya, Çin ve İran'ın yanısıra Amerikan istihbaratının en çok ilgilendiği ülkelerden birinin de Brezilya olduğu görülüyor.

Diğer üç ülke Amerika'nın kendilerini hedefleyen casusluk faaliyetleri karşısında belki o kadar şaşırmamıştır, ama Brezilya çok öfkelendi.

Eski istihbaratçı Edward Snowden'ın basına sızdırdığı belgelerde NSA'in telefon ve internet görüşmelerine gizlice müdahale ederek Brezilya hükümetinin iç iletişimini, devlete bağlı petrol şirketini ve hatta Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff'ın makamını dahi dinlediği ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Rousseff Washington'a planladığı geziyi derhal iptal ederek ilk tepkisini verdi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı öfkeli konuşmada ise ABD'yi uluslararası hukuku çiğnemekle suçladı.

Almanya ile birlikte Brezilya da BM'ye bir karar tasarısı sunarak, elektronik istihbarat toplamadaki aşırılıkların sona erdirilmesi çağrısını yaptı.

'Dünyanın polisi ABD'

Rio de Janeiro'nun merkezine yakın bir muhit olan Catete'de Cyber Gol adlı internet kafenin müşterisi Paula Fladel, Cumhurbaşkanı Rousseff'in sözlerinin tamamen arkasında olduğunu söylüyor.

42 yaşındaki işkadını, ''Bu bir skandal'' diyor. ''Amerika neredeyse bütün dünyanın işlerine burnunu sokma yetkisini küstahca kendisinde görüyor, çok sinir bozucu.''

Aynı kafede 22 yaşında bir öğrenci olan Joanne Lima, ABD'nin teknolojik üstünlüğünden istifade ettiğini söylüyor. ''Dünyanın polisi rolünü oynamak istiyorlar. Sadece Brezilya'da değil, diğer ülkelerde de.''

Joanne Lima, ''Brezilya hükümeti vatandaşlarının özel hayatını ABD istihbaratından korumak için daha sıkı önlemler almalı.''

Rousseff hükümetinin bu konuda hayata geçirmek istediği planları var. Ekim sonunda Cumhurbaşkanı Rousseff internet kullanımına getirilecek yeni yasal çerçevenin kendi ifadesiyle ''anayasal bir aciliyet'' arzettiğini söyledi.

İki yıldır Kongre'de komisyondan komisyona el değiştiren internet yasası, şimdi diğer bütün konulardan daha öncelikli biçimde ele alınmak zorunda.

Şirketler Brezilya'dan kaçarsa?

Fakat Brezilyalı seçmenlerin ABD'nin casusluk faaliyetlerine duyduğu öfke karşısında internet yasasına yeni eklemeler yapan Dilma Rousseff, şimdi Brezilya'da kimi çevrelerde kendisini eleştiri oklarının hedefinde buluyor.

Eleştiren çevreler yeni yasanın Brezilya'da internet sektörünü ve dolayısıyla ekonomiyi kısıtlayacağını söylüyorlar.

Rousseff, Brezilya'da çalışan bütün internet şirketlerinin Brezilyalı müşterilerinin şahsi bilgilerinin bir kopyasını ülkede tutmasını istiyor.

Bu şekilde bulut hizmeti veren şirketler, özel hayatın mahremiyetini ilgilendiren ulusal yasalarla denetlenebilecek.

Ancak yasa tasarısının orijinal şeklini güçlü biçimde destekleyen çevreler, Rousseff'ın sonradan eklediği bu önleme karşı çıkıyor. Şahsi bilgilerin hafızaya kaydedilmesinin pratikte özel hayatı korumayacağı gibi, bu işlemin Brezilya'da kurulu internet şirketlerine yeni bir mali külfet getirerek rekabet güçlerini azaltacağını savunuyorlar.

Rio'da Toplum ve Teknoloji Enstitüsü'nün yöneticisi Rodrigo Lemos, ''Verilerin yerel olarak depolanması internet şirketlerini topluca Brezilya'dan kaçırtır.'' diyor. ''Amerika ve Avrupa'ya kıyasla ikinci sınıf bir internet hizmetine mahkum edilir.''

Facebook'ta dünya ikincisi

''Brezilyalılara hizmet sunan internet siteleri bundan böyle Brezilya topraklarında bir veri merkezi kurma zorunluluğuyla karşılaşacak.''

Veri kaydı, ABD'ye ve komşu ülkelere kıyasla Brezilya'da daha maliyetli.

2012 yılı itibariyle Brezilya'daki internet kullanıcısı sayısı 86 milyon olarak belirlendi.

Latin Amerika'nın bu dev ülkesinde sosyal medya siteleri çok popüler. ABD'den sonra en çok Facebook üyesine sahip ülke, Brezilya.

Telefonla görüşmenin görece pahalı olduğu Brezilya'da birbiriyle yeni tanışan iki kişi çok büyük olasılıkla ''Face'' üzerinden ilişkilerini yürütüyor.

Brezilya aynı zamanda dünyanın en çok Twitter kullanıcısına sahip ikinci ülkesi.

ABD ve Avrupa'da sosyal medya sektörü doyma noktasına yaklaşmış durumda. Çin'de internet kullanımı önünde hala ciddi sınırlamalar var. Hindistan'ın dijital devrimi ise henüz emekleme aşamasında. Bu tablo içerisinde Brezilya, internet kullanıcılarının bilgilerinin nasıl korunacağı konusundaki tartışmada giderek daha önemli bir rol oynamaya başladı.

Öfke dalgası

Cumhurbaşkanı Rousseff'in önerdiği yeni önlemler yaygınlaşırsa, ifade özgürlüğünün kısıtlı olduğu ülkelerde yeni bir baskı aracına dönüşebilir.

Edward Snowden'ın sızdırdığı belgeleri dünya kamuoyuna duyuran gazeteci Glenn Greenwald, Brezilya'da yaşıyor, ve Greenwald'a göre ABD'nin casusluk faaliyetlerinin gün ışığına çıkması beraberinde öfkeli bir tepki dalgasını tetikledi.

Guardian gazetesinden daha yeni ayrılmış olan Greenwald, ''Artık çok sayıda ülke Amerika'nın küresel altyapısına bağımlılıktan kurtulmanın yollarını arayacak.'' diyor.

NSA'in dünya genelinde internet kullanıcılarının bilgilerine sızma yöntemlerinden biri, bu ülkelerin sistemlerine erişim sağlayan Amerikan şirketlerini paravan olarak kullanıp telekomünikasyon bağlantılarına fiziken müdahale etmekten geçiyor.

Dilma Rousseff'in önerisi casusluk olasılığını azaltabilir, ancak yakın zamanda oylanması beklenen tasarının Kongre'den onay alıp almayacağı çok belirsiz. Zira internet şirketlerinin başını çektiği ciddi bir muhalefet var.

Fakat Rousseff kararlı görünüyor. Teklifinin internet yasasına dahil edilmemesi durumunda, ileri bir tarihte konuyu ayrı bir yasa olarak tekrar gündeme getireceğini söyledi.