İnsanlığın yükselişi
Dünyamız yaşlanıyor, o eski parıltılı günleri yok gibi... Bizlerde ona çok iyi davranmadık!
''2012 son mu, yoksa başlangıç mı?''
Dünyamız yaşlanıyor, o eski parıltılı günleri yok gibi...
Bizlerde ona çok iyi davranmadık!
Hep tükettik; sevgiyi tükettik, saygıyı tükettik, kardeşliği
tükettik, aşk'ları tükettik, dürüstlüğü, kısaca, insana has ,olması
gereken tüm duyguları yani ''insaniyeti" yok
ettik.
Din/dil/ırk ayrımını gitgide daha baskın olarak hissettiğimiz
dünyamızda, doğal afetlerin çoğalması, kadına şiddetin artması,
ensest ilişkilerin çoğalması, savaşlar, terör, insanların
birbirinden uzaklaşması, hep aranan ve hiç bulunamayan
"huzur" ve "mutluluk"... Bunlar hiç tesadüf
değil.
Bir okuyucumun yorumu üzerine, geçmişte de ciddi anlamda merak
sarıp, üzerine birçok kitap okuduğum "Maya kehanetleri ve
2012" takıldı aklıma...
Maya kehanetleri ile ilgili okuduğum kitaplar, bir zamanlar aklımı
karıştırmıştı...
Mesela, Ömer Celakil'i dinlediğimde de kafam karışır. İnandırıcı
bir yanı vardır, etkiler konuştukları...
Felaket tellallığı yapmak istemiyorum, ama felaketler hayatın ta
kendisinde. Ayrıca verilen tarih hiçte öyle dünyanın sonu/kıyamet
olarak geçmiyor, farklı şeylerden bahsediliyor.
Bu konu ile ilgilenenler bir hayli fazla ama ben, ilk defa duyanlar
için kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Maya kehanetlerine göre 22 Aralık 2012 dünya için çok önemli bir
tarih.
Maya'lara göre, 2012 zamanların sonu.
Ancak; bu yok oluş anlamında değil, fiziksel bir değişim.
Sonun başlangıcı..
Maya'lara göre; yaşadığımız çağ sona erecek ve yeni bir çağ
başlayacak. Büyük bir tufanla geleceği söylenen bu yeni çağın,
ipuçlarını ise, bilim adamlarına göre, iklimsel değişiklikler
olarak şimdiden görebiliyoruz.
Beşinci kutupsal kayma olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki
değişimlerde olduğu gibi, yine kutupların manyetik alanının
değişmesi iddiaları ileri sürülüyor.
Kutuplar yer ve açı değiştirdiğinde buzlar eriyor.
Küresel ısınma sonucu, şu an, Kuzey Kutbu'ndaki buzullar zaten
erimeye başlamış. Maya'lara göre, daha önce yaşanan dört çağda,
tıpkı bu şekilde sona ermiş.Dünyanın en az dört kez kutupsal
kayma(Kuzey ve Güney Kutbu) yaşadığı, bilimsel verilerle
kanıtlanmış.
Dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişiklik var deniyor,
bunun en büyük nedeni de güneşten gelen değişimler.
Peki 2012 yılında dünya yok mu olacak?
Maya'lar 2012'yi insanlığın yeniden yukarı çıkışının
yaşanacağı bir çağ olarak tanımlıyor.
Hatta farklı inançlarda yer alan,
''Altın Çağ''a böyle ulaşılacağı ileri
sürülüyor.
2012'nin önemi burda aslında;
Düşen insanlık tekrar yukarı çıkacak, ve bu çıkış 2012' de
başlayacak.
İddialara göre bu çıkış başlamış, 2012 final olur gözüyle
bakılıyor.
Tufanla kıyameti birbirine karıştırmamak gerek
deniliyor. Yani kıyamet ruhsal bir değişim, tufan ise
fiziksel bir değişim anlamına geliyor.
Ayrıca kıyamet; tasavvufi ve ezoterik anlamda, ayağa kalkmak ve
uyanmak demek (!)
Ve bu uyanıştan kastedilen sey, ruhsal aydınlanma.
Bu anlamda tarih çok önemli ama bu tarihte iki yıllık bir hata payı
bulunabileceği de belirtiliyor.
İlginç olan Maya'lar bunları biliyorlardı. Bununla yetinmeyip,
gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli
olarak duyurmuşlardır.
Şu ana kadar; insanlar aşağıya inişi yaşadı. Birincisinde biraz
daha kabalaştı, ikincisinde biraz daha, üçüncüsünde biraz
daha...
Dördüncünün sonunda tam anlamıyla dip yaptı. Bu yüzden, Maya'lar
insanlığın yeniden yukarı çıkışının yaşanacağı bir çağ olarak
tanımlıyor.
Dünyadaki tüm din adamları ve bilim adamları 2012' de yaşanacak
değişiklikler konusunda birleşiyorlar.
********
Ayrica dünyanın dört bir tarafında Maya kehanetleri ile ilgilenen
milyonlarca kişi, bir araya gelip, konuşmalar yapıyorlar.
Geçtiğimiz aylarda da Zürih/Kongresshaus'da yine dört konuşmacıyla
ve geniş bir katılımla gerçekleşen bir kongre oldu.
Tabii, bunları her ne kadar bilim adamları ve din adamları kabul
etmiş olsa da, sadece iddia..
Günümüzde dilimizden düşürmediğimiz , insaniyete ait özelliklerin
dejenere olması, değerlerimizi, yavaş yavaş yitirişimiz,
birbirimizden uzaklaşmamız, merhamet duygularının azalması/yok
olması.. Bunlar gördüğümüz gerçekler.
Belki de; bir tufan ve arkasından, insaniyet duygusunu hala
yaşayanların yükselişi, fakat bunu kaybetmiş olanların yok oluşu
olacak.