Konferansların ilki, ‘Uğur Mumcu’nun Ölüm Yıldönümünde İnsan Hakları’ konusu ile başladı.
Abone olKonferansa Gazeteci-Yazar ve TİHAK Kurucusu İlhan Selçuk, TİHAK Başkanı Nevzat Helvacı, TİHAK Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yılmaz konuşmacı olarak katıldılar.
“Toplumun kanat önderleri Esenyurt’ta olacak” Konferansın açılış konuşmasını yapan Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, daha önce felsefe seminerleri ile başlayan konferansların, toplumun sivil toplum ve kanaat önderlerinin irdelediği konularla devam edeceğini söyledi. Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, “Felsefe seminerleri ile başlattığımız buluşmalarımızı, toplumun kanaat önderlerinin buluştuğu, irdelediği konularla devam ettiriyoruz. Bugün Türkiye’nin temel sorunlarından biri olan ‘İnsan Hakları’ konusunu tartışmaya açıyoruz” şeklinde konuştu.
“Devlet terörünü kim önleyecek”
Tihak Başkanı Nevzat Helvacı, terörü,kavram olarak korkutmak, dehşete düşürmek, yıldırmak yoluyla kendi düşüncelerini kabul ettirmek için tehdit oluşturmak şeklinde tanımlarken, ‘savaş suçları konusuna değindi. Helvacı, “Savaş suçları mahkemeleri var. Savaş suçları zaman aşımına uğramazlar. Amerika bu mahkemeye her defasında karşı çıkmıştır. Ancak yakaladıkları Saddam’ı nerede yargılayacaklarını şaşırmış durumdalar. Karşı oldukları ‘savaş suçları mahkemesine şimdi muhtaç durumdalar. BM’nin teröre karşı iş birlikçisi çağrısı yaptığını belirten Helvacı, NATO’nun yeni konseptinin de terörle mücadeleyi içerdiğini belirtti. Türkiye’deki terörle mücadele yasasının bazı boşluklar içerdiğini belirten Helvacı şunları söyledi: “Ülkemizde terörle mücadele yasası var.
Bu yasa anti-demokratik bir yasadır. Terörle mücadele yasası örgütsel ve bireysel terörü kapsıyor. Devlet teröründen bahsedilmiyor. Örneğin, İsrail’in Filistin’e uyguladıkları tam anlamıyla bir devlet terörüdür. Devlet terörü, bireysel ve örgütsel terörden daha tehlikelidir. Bireysel ve örgütsel terörle devlet mücadele eder. Peki devlet terörü ile kim mücadele edecek” şeklinde konuştu. Helvacı terörü yönlendiren nedenlerin, siyasal, ekonomik ve ideolojik nedenler olduğunu savundu. Helvacı, “Terörle katledilen değerli insanlarımızı saygıyla anıyor, hizmetlerinin unutulmaması gerektiğini savunuyorum” dedi.
Terörle mücadelede konu ile ilgisiz insanlar kullanıldı
TİHAK Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yılmaz, insan haklarının günümüze gelinceye dek evrim geçirdiğini ve şimdiki halini aldığını belirtti. Yılmaz, bazı devletlerin kendi ülkelerinde terörist yetiştirip, parasal kaynaklarla da destek verdiğini söyledi. Yılmaz, “Geçtiğimiz çağın, insan hakları ihlalleri dünyanın kan gölüne çevrildiği bir çağ olmuştur. Yeni çağda ise kürselleşme bölgesel, etnik ve dinsel savaşları beraberinde getirmiştir. Kürselleşmenin kurusallaşması için çaba gösteriyorlar, tepki çekiyorlar, ama yine de bildiklerini okuyorlar” dedi. Mustafa Yılmaz, terörün hedefinin devlet olduğunu, devletin soyut olduğu için hedefin devletin temsilcilerine, devletin halkına, halkın önderlerine zarar verdiğini söyledi. Yılmaz, terörün günümüzde yöntem değiştirdiğini belirterek, “Eskiden böyle değildi. Şimdi yoksul kesimin içindeki işsiz insanları ele alıp, bir şekilde canlı bomba haline getiriyorlar” dedi. Yılmaz ayrıca, “Türkiye’de bir dönem, terörle mücadele adına yasal güvenlik birimleri yerine konu ile ilgisiz insanların kullanılmış ve devlet, terör suçu işleyen bir duruma düşürülmüştür. 12 Eylül yöneticilerinin bir çok eski ülkücüyü kullandığını gördük” şeklinde konuştu.
İşin kökeninde devletler var
Gazeteci-Yazar ve TİHAK Kurucusu İlhan Selçuk, terörün dünya çapında bir afet olduğunu belirterek, işin içinde devletlerin de olduğunu söyledi. Selçuk, “Bu işin kökeninde devletler var. Bu işin kökeninde ekonomi var. Benim terörle alışverişim çok yakın. Bu salonda bir çok kişi de terörle burun buruna gelmiştir. Cumhuriyet Gazetesinde yazı yazıyorsunuz. Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Onay Kutlar, Cevit Oran Tutangil, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı öldürüldüler. Uzak görünüyor terör... Ama hayatımızın içindeler” dedi. İnsan haklarının 1789 yılıyla başladığını belirten Selçuk, “İnsan hakları bildirisi daha çok yeni. Bu bildiriyle suç işleyen bir adama işkence edilmesi durdurulabilmiş” dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün hem emperyalizmi yenme noktasında, hem de 1,6 milyar Müslümanın olduğu dünyada, tek laik Müslüman devleti kurma anlamında çok büyük bir iş başardığını söyledi. Selçuk ayrıca, Osmanlı döneminde terörün varlığına işaret ederek, “Şanlı tarihimiz diyoruz... Osmanlı işgal ettiği topraklara girer, asker istediğini kılıçtan geçirirdi. Şanlı tarihimiz buydu. Ötekilerin şanlı tarihleri de böyle” şeklinde konuştu.
Konferanslar devam ediyor.
İlhan Selçuk’un konuşmasının ardından konferans karşılıklı soru-cevap halinde devam etti. ‘İnsan Hakları Nerede’ konferanslar dizisi, 14 Şubat’ta Esenyurt Belediyesi Konferans Salonunda, ‘İnsan Haklarının Gelişimi, Korunması ve Genel Bir Değerlendirme’ konusu ile devam edecek. Konferansa Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu (M.Ü Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi) ve Prof. Dr. Mesut Gülmez (TODAİE Öğretim Üyesi) konuşmacı olarak katılacaklar.