BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,76
ALTIN 2.969,10
HABER /  GÜNCEL

İnsan Hakları İzleme Örgütü'ndan Gül'e çağrı

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Türkiye'nin zaten kısıtlayıcı olan internet yasasına yapılan yeni değişiklikleri veto etmesi gerektiğini" bildirdi.

Abone ol
İnsan Hakları İzleme Örgütü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Türkiye'nin zaten kısıtlayıcı olan internet yasasına yapılan yeni değişiklikleri veto etmesi gerektiğini" bildirdi.

TBMM'nin, hükümetin internet üzerindeki denetimini arttıran, kullanıcıların çevrimiçi faaliyetlerine tamamen erişebilmesini sağlayan ve çevrimiçi içerikleri mahkeme kararı olmadan engelleme yetkisini arttıran bir dizi kanun maddesini oylamasını yorumlayan örgütün Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb “Şu anda Türkiye'nin en son ihtiyaç duyduğu şey, daha fazla sansür olacak” dedi.

Sinclair-Webb, “Türkiye'nin bilgiye erişim hakkı, ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği hakkına saygı gösterme yükümlülüğünü ihlal etmemesi için Cumhurbaşkanı Gül bu yeni düzenlemeyi veto etmeli” çağrısında bulundu.

Merkezi New York'da bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü, zamanlama dikkate alındığında, bu yeni düzenlemelerle, "savunmaya geçen bir hükümetin, eleştirileri susturmak ve siyasi açıdan zararlı olacak her tür malzemeyi keyfi olarak kısıtlamak için yetkilerini artırmaya çalışmasının" kaygı uyandırdığını kaydetti.

 

HRW, Türkiye'nin 5651 sayılı İnternet Kanununu "zaten kısıtlayıcı bir kanun" gördüğünü ve YouTube ile Google gibi siteler dahil internet sitelerin tamamına erişimin engellenmesine hukuk dışı bir şekilde izin verdiği için eleştirdiğini hatırlattı.

'Hükümet sansürüne hizmet etme ihtimali'

Örgüt, yeni kanunun, çok geniş kapsamlı olması nedeniyle, İletişim Başkanlığı'na, bazı durumlarda mahkeme kararı veya açık bir adli soruşturma olmaksızın içerik engelleme yetkisi tanımasının, "hükümet sansürüne hizmet etme ihtimali" kaygısını doğurduğunu bildirdi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, yeni yasanın ayrıca “yer sağlayıcı” internet şirketlerine de veri saklama zorunluluğu getirerek, bu şirketlerin internet kullanıcılarıyla ilgili bilgileri toplayıp iki yıl kadar saklamasını şart koştuğunu hatırlatıyor ve özel hayatın gizliliğinin korunmasına dair tedbirlerin içeriğinin açık olmamasına rağmen, internet şirketlerinin, talep üzerine bu bilgiyi hükümete teslim etmekle yükümlü olacaklarını belirtiyor.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı medya özgürlüğü temsilcisi Dunja Mijatović, bu şartların “yönetime, Türkiye'deki tüm internet kullanıcılarının verilerini, yargı denetimi olmaksızın elde etme imkanı tanıyacağını” söyledi ve bu değişikliklerin sonuç itibariyle “ifade özgürlüğüne, araştırmacı gazeteciliğe, gazetecilerin kaynaklarını gizli tutma özgürlüğüne, siyasi söyleme ve internet üzerinden bilgiye erişime önemli ölçüde zarar verebileceğini" vurguladı.

Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb de “Zaten kısıtlayıcı olan internet yasasının değiştirilmesi, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğinin erozyona uğratılması yönünde atılan yeni bir adımdır” dedi.